Ara
Gümüşhane
Kapalı
2°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,7078 %0.01
50,2018 %0.06
5.909,06 % 0,12

NEDEN VE NİÇİN ÖLDÜRÜLDÜLER?

YAYINLAMA:
Zaman içerisinde devir gelir devir geçer. Devirler arasında insanlar gelir geçer…

Şöyle fazla bir uzak zaman değil çok yakın bir zamandan bugüne doğru gelelim.

Türkiye 12 Eylül Askeri darbesinden sonra yeni bir devire giriş yaptı. Rahmetlik ÖZAL ile yeni bir sayfa açtı.

ÖZAL, Türkiye’nin önündeki engelleri kaldırmak için iyi bir ekip kurdu. Ordu ile işbirliği içerisinde çalışmalara başlandı. Sonra derken kaza süsü verilmiş suikastlar birbirini izledi.

24 Ocak Araştırmacı-Gazeteci-Yazar Uğur MUMCU,

5 Şubat Devrin En kafalı Bakanlarından Adnan KAHVECİ

17 Şubat Jandarma Genel Kom. Orgeneral Eşref BİTLİS

17 Nisan Cumhurbaşkanı Turgut ÖZAL…

1993 yılında 3-4 ayın içerisinde devletin zirvesinde bulunanlar birer birer öldürüldü.

…………

Ülke, tekrar bir kesintiye daha uğratılıyordu.

Darbeler artık post modern bir yapı şeklin almıştı.

28 Şubat süreci ile bu ölüm gösterilip sıtmaya razı ediliyordu.

2003 yılı ile birlikte siyasette fetret devrinden sonra yeni bir dönem başlıyordu.

Geçen 10 yılın içerisinde birçok faili meçhul ölümlerin yanında ses getirecek ve birçok olayı karlar altında bırakan Muhsin YAZICIOĞLU Suikastı…

Bu gün 25 Mart…

Yıl ve de seçim dönümü itibariyle yoğunlaşmış soru işaretleri ile birlikte gündemini korumakta…

“ Çözülmemiş, çö-zü-le-me-miş, çözülmek istenmemiş, rafa kaldırılmış bir hakikatin örtüsü var 2009 Mart ayı karlarının koynunda…

Kimin nerede durduğunu karıştırırız.

Kimin ne yaptığını…

Durulan yer açıktır da 2009’dan beri açık nerededir diye sorulur, durulur…

Soruların cevapları o günden beri kalkmayan karın altına gömülmüştür.

Bir masal kahramanının adıdır şimdilerde YAZICIOĞLU…

Nezaketi, cesareti, merhameti ile örnek olabilecek vicdanların kahramanıdır YAZICIOĞLU…

Dik duranların, diri duranların, topyekûn Türk Milleti’nin kahramanıdır YAZICIOĞLU…

Mart ayında karartılan karların içerisinde, inanç ve dua ile siyasetin üstünde bir veda, hüzne sahne bir perdelik dokunuşla diğerleri gibi Hakk’a yolculanan Muhsin YAZICIOĞLU’nu bir kez daha rahmetle anıyoruz…”

Şimdi sormak gerekir, MUMCU, KAHVECİ, BİTLİS, ÖZAL, YAZICIOĞLU neden ve de niçin öldürülmüşlerdi?

Bu insanlar hayatta iken bildikleri birçok olay, bilmelerinden çok engelledikleri bir takım olaylar vardı. Onlar hayatta iken birilerine hep engel olmaya devam edeceklerdi. O birileri tarafından ortadan kaldırılmaları gerektiği düşünülüyordu ve kaldırıldılar. Mumcu ile başlayıp Özal ile devam eden bitirici vuruş sonrasında birilerinin önü açıldı. Çünkü onlar hayatta iken yapmak istediklerini yapamayacaklardı.

Peki, bu insanların varlığı neyi bu kadar tehdit ediyordu ki ortadan kaldırıldılar?

Yazılamayacak kadar çok…

Ve

En son YAZICIOĞLU…

Varlığı neyi, kimi, kimleri ürkütmüştü ki varlığına son verdiler…

Bu soru cevabını 5 yıl sonrada olsa, dolaylı yoldan da olsa bulmuş gibi görünüyor…

O, hayatta olsaydı son 6 ay yaşananlar belki de olmazdı…

Sevgi ve saygılar…
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *