Ara
Gümüşhane
Kapalı
2°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,8436 %0.02
50,6751 %0.52
6.174,45 % 1,06
Gümüşhane Haberleri Siyaset Gündoğdu: Egemenliğin tamamen halkın elinde olmasının önündeki engeli de biz kaldırdık

Gündoğdu: Egemenliğin tamamen halkın elinde olmasının önündeki engeli de biz kaldırdık

AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi Ahmet Gündoğdu AK Parti’de 2023 seçimlerine teşkilatı hazırlamak için başlatılan eğitimler kapsamında Gümüşhane’de 2 gün süren “Teşkilat Akademisi” programına katıldı. 

331
Gösterim
6 Dakika
Okunma Süresi

AK Parti Genel Merkez AR-GE ve Eğitim Başkanlığı tarafından “Bu hikayenin kahramanı sensin” sloganıyla 81 ilde üç kademe, il ve ilçe ana kademe, kadın ve gençlik kolları başkanlıklarına bağlı yöneticilerin katılımları ile gerçekleştirilecek olan teşkilat içi eğitim 27-28 Kasım tarihlerinde Gümüşhane Kültür Merkezinde gerçekleşen programa katılan Gündoğdu, burada Türkiye gündemine dair açıklamalarda bulundu. 

AK Parti’nin gençlere yeniden eğitimde fırsat eşitliğini, okuluna diplomasına bakarak değil çözdüğü soruya bakarak hayata geçirdiklerini kaydeden Gündoğdu, “Gençlerin evrensel hukukun, inanç hürriyetinin, eğitimde fırsat eşitliğinin olmazsa olmazı eğitim hakkından, başı açık başı örtülü diye kategorize ederek üniversite kapılarından bile başörtü yasak diye üniversite ve eğitim hakkı engelleniyordu, bugün artık böyle bir engel yok. CHP zihniyeti kadına seçilme hakkını 1932’lerde 33’lerde biz verdik diye hava atıyor. Hangi kadına verdiniz? CHP zihniyetinin kaporta tanımını yaptığı başı açık olacak, saçlar taralı olacak diye inanç hürriyetini yaşamak istiyorsan siyaset yapamazsın dedikleri haktı. Bunu da başı açık başı kapalı hiçbir ayrım olmaksızın hayata biz geçirdik. Mustafa Kemal’in partisinin, ‘Egemenlik kayıtsız şartsız Milletindir’ sözü meclisin duvarında yazılıyken, yüzde 99’u müslüman olan bu ülkede milletin seçtiği Merve Kavakçı’ya başbakanlar had bildiriyordu ama o yazı hala oradaydı. Egemenliğin tamamen halkın elinde olmasının önündeki engeli de biz kaldırdık. Gençlik, kadın, erkek bu milletin neredeyse Kürtlerin, Alevilerin, Romanların, başörtülülerin, dindarların muhafazakarlar ötekiydi, onları beriki haline de Allah’a hamdolsun biz getirdik. Sağlık hizmetinden Gümüşhane’nin Kelkit, Köse, Şiran, Torul, Kürtün ilçesinde yada Söğüteli köyünde biz çiftçimizin oğlunu veya kızını okutup öğretmen yaptığı bir ortamda oğlu kızı emekli sandığına tabi olduğu için devlet hastanelerinden sağlık hizmeti alabiliyordu ama onları okutan anne baba SSK veya Bağ-Kur’lu olduğu için bu hastaneler neredeyse yasaktı. Bu engeli de CHP Genel Başkanının da batışına öncülük ettiği bu engeli de biz kaldırdık. Şu anda 84 milyon eşit sağlık hizmeti alabiliyor” dedi. 

“Devletin özde olduğu, patron olduğu bir sisteme geçtik”

Parlamenter sistemin seçilenlerin başkalaşmaya uğradığı bir sistem olduğunu söyleyen MKYK Üyesi Ahmet Gündoğdu, “45 yıldır terör adeta bu ülkenin kaderi haline gelmişti ve sadece terörden terörist öldürerek sinek avlamak gibi bir mücadele vardı artık sınır dışında bataklığı kurutma paradigma değişikliğine giderek terörü de bitirme noktasında getirdik. Darbeler 1960 yılından beri yani CHP’nin seçim var seçenek yok demokrasisinin bitip de millet istediğini seçmeye başladığı günden sonra milletin seçtiklerine had bildirmek için 10 yılda bir darbe yaptılar, milleti aşağıladılar geleceğini kararttılar. 15 Temmuz’da da bir darbe girişimi vardı ve Ankara darbenin başkentiydi, dünya liderimiz sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde darbeyi püskürtmeyi de hamdolsun biz gerçekleştirdik. Parlamenter sistem seçtiklerinin başkalaşmaya uğradığı sistemdi, siz milletvekillerini seçiyorsunuz, parlamenter sistemde mecliste kimin başbakan olacağı seçimden sonra belli oluyordu, millet başbakana doğrudan oy vermiyordu, kimin bakan olacağı kimin koalisyon kimin ortağı artık seçimde de AK Parti’nin işini zorlaştıran ama Türkiye’nin istikrarını garanti eden başkanlık sistemine geçtik. Başkanı seçtiğimiz gün istikrar garanti. Ne oldu, milletin seçtiklerini Yargıtay, Danıştay, Anayasa Mahkemesi belli kurullar devre dışı bırakan alışkanlıklardan devletin özde olduğu, patron olduğu bir sisteme geçtik” açıklamasında bulundu. 

“Siz iktidara gelirseniz teröristlerle, terörle mücadele tezkeresini meclise getirebilecek misiniz”

TBMM'ye gelen tezkereye ‘hayır’ oyu veren CHP’ye yüklenen AK Parti MKYK Üyesi Gündoğdu, “Ben şimdi soruyorum ey Millet İttifakı terörle mücadelede bile siz teröristi yok etmek için meclise gelen tezkereye İYİ Parti evet CHP hayır, PKK’nın partisi HDP şiddetle hayır diyorsa Allah esirgesin siz iktidara gelirseniz teröristlerle, terörle mücadele tezkeresini meclise getirebilecek misiniz? Asla getiremeyecekleri belli. Eski Türkiye’ye sırf Recep Tayyip Erdoğan gitsin diye çağrıda bulunmanız, bu milletin kabul edeceği bir tablo mudur? Ben soruyorum Kanal İstanbul gibi ülkenin bir projesinin Avrupa Birliği’nin büyükelçilerine şikayet etmeyi siyaset zanneden siz, iş başına gelirseniz o büyükelçilerin izni olmadan bu ülkede bağımsızlıktan bahsedebilecek misiniz? Bugünlerde ekonomi ile ilgili döviz kuru üzerinden tartışma var. Bütün mesele de burada, biz 2013 yılının mayıs ayında IMF'yi 23 buçuk milyar dolar borcunu ödeyerek kovduğumuz gün saldırılar başladı. O güne kadar Dünya Bankası, IMF, Avrupa, ABD çok saldırıyor değildi o günden sonra saldırı başladı çünkü biz biliyoruz ki yahudi Emanuel Karasu Türkiye hamurdur biz fırıncıyız fırıncı hamuru istediği gibi yoğurur, tokatlar, şamarlar kıvamı gelince fırına sürer ama asla bu hamuru çöpe atmayız çünkü onunla besleneceğiz diyor. Winston Churchill diyor ki Türkiye’ye dikkat edin, solarsa sulayın, büyürse budayın. Recep Tayyip Erdoğan da diyor ki Türkiye dünyanın, siyonizmin, kapitalizmin, emperyalizmin, batının hamuru değildir, IMF aracılığı ile önce borç para almaya mahkum edip daha sonra borç para verip emir verecekleri bir ülke de değildir. Türkiye hem kendi göbeğini keser hem dünya 5’ten büyüktür der, dünyanın 5’ten büyüktür çağrısı da sadece BM’de söz sahibi olan ülkelerin demokrasiyi katletmesine son verme çağrısı değildir, dünya ekonomisinin de 5 ülkenin ekonomisinden, ekmeğinden büyük olduğu çağrısıdır. Bugünlerde de geçmişte dolar darbesinde olduğu gibi COVİD-19 sürecini de bahane ederek döviz kuru üzerinden faizi arttırmaya çalışıyorlar. Biz biliyoruz ki bu milletin kurtuluşu üretim, istihdam ve cari dengededir. Dövizi düşüremeyebiliriz ama dövizim mağdur ettiği kesimlerin ekmeğini büyütmek de bizim görevimiz. Dar gelirlilerden başlayarak bu ekmeği büyüteceğiz çünkü biz bu ülkeyi devraldığımızda milli gelir 2200 dolardı 12 bin 500 dolara biz çıkardık.  Son 5-6 yıldır iç dış saldırılarla 8 bin 500 dolara  indi ama 12 bin 500 dolara CHP çıkarmadı biz çıkardık. Bu inen orandan da daha yukarıya çıkaracak olan biziz. Cari degeden kastımız 90 yıldır ilk kez Türkiye 100 liralık mal satın alıyorsa 94 liraya yurtdışına mal satmaya başladı. İthalat ihracat dengesi eşitlenmeye başladı eksi 6 açık var yani biz 6 puan dışarıya borçlanıyoruz bu dengenin ihracat lehine değişmesi Türkiye’nin ekonomide de bağımsızlığının reçetesi olacak” diye konuştu.

Yorumlar
Z
Zekiye 4 yıl önce
Gümüşhane için ne yaptınız yada Gmüşhaneliler için ne yaptınız ? İl başkanı ve kardeşi kurumlara şef müdür vs atamaktan başka bu şehre ne kattı üstelik kurumlarda başarıyla görev yapan amirler yerine başka illlerden gelen kişileri iş başına getirdiniz örneğin devlet hastanesi bir gümüşhaneli hemşehrimiz yıllar sonra bir şeyler başardı ama kudurdunuz hırsınızdan ve daha niceleri bu milletin fertleri bunun hesabını sormayacakmı? iki tane cümle kuramayan gazetecinin köşelerinde yaptığı manipilasyonlar bunları unutmadık unutmayacaz gün sizin günününz ama az kaldı
BEĞENME
0
CEVAPLA
T
Tek soru 4 yıl önce
Eğer Cumhurbaşkanı kadar onurlu ise kadın kollarında soy adı başer olan istifasını versin ! 8 yılda üniversite bitirip kpss 60 puan ile oğlu kamuya giriyor ise. 80 puan kpss den alan gence de geri zekalı muamelesi yapılıyor ise buyurun . Siz degerlendirin sessiz Gümüşhane haber budur doğrumu eğer Cumhurbaşkanınin kesip attığı tırnak olamaz bu zihniyet CHP veya iyi partide MHP de yok buyurun
BEĞENME
0
CEVAPLA
L
La Fontaine 4 yıl önce
s ve j'nin kadim dostluğu çok eskiye dayanır. bir gün uzak dünyada eski zamanlarda birbirine rakip iki köy varmış. bir köyde s ve ailesi, diğer köyde j ve dostları varmış. bir gün iki köy arasındaki gerginlik giderek artmış. öyle ki bu iki köy arasında ev, bahçe yakmalara kadar uzamış. ilk köyden yani s nin yaşadığı köyden bir kişi j'nin yaşadığı köye gelmiş. bu duruma bir son vermeye çalışmış. fakat j'nin yaşadığı köydeki halk s'den gelen kişiyi idam etmiş. bunun üzerine j'nin yaşadığı köy savaşa hazırlanmış. iki tarafta birbirlerinin köyüne ajanlar yollamış. savaş günü gelip çattığında ise s ailesinin adına savaşa gitmeye karar vermiş. j ise dostlarıyla çarpışmaya karar vermiş. ilk saldırıyı s'nin yaşadığı köy yapmış. j'nin dostlarından bir tanesi ise bu saldırıda ölmüş. j ve arkadaşları onun için bir cenaze bile hazırlayamamışken saldırıya geçmeye başlamış. savaş 1 hafta sürmüş. iki köy de fazlasıyla zararda çıkmış. kazanılanlar ve kaybedilenlerin arasında açık bir ara olduğu bu savaşın son damlaları gelmiş. j bir arkadaşı ile kalmış. s ise ailesini korumak adına hala hayattaymış. iki tarafta dinlenirken j arkadaşıyla konuşmaya başlamış. arkadaşı " bu savaşı saldırarak veya savunarak kazanamayız. iki tarafın da anlaşması gerekiyor." demiş. s ise ailesiyle konuşmuş ve j'nin arkadaşının önerisinde bulunmuşlar. ertesi gün savaşın bitmesi gereken gündü. bir taraf galip olacaktı. fakat j öne çıkarak iki köy arasındaki savaşta yüksek seslerle bağırmaya çalışmış. "savaşı bitirelim dostluk kuralım!" fakat kimse onu duymak istememiş. s ise j'nin çığlıklarına karşılık vererek ona katılmış. savaşta iki köy de farklı köylerden iki kişinin beraber olduğunu görünce savaşı durdurmuş. onların seslerine kulak vermişler. iki köy de verilen kayıplardan muzdarip olup savaşı bitirme kararı almış. j dostları anısına s'nin olduğu köye bir anıt yaptırmış. bu anıt bu savaşın unutulmaması için zaman boyunca orada kalmış. işte böylelikle s ve j'nin kadim dostluğu başlamış.
BEĞENME
0
CEVAPLA