İstanbul'daki hain saldırının bilançosu -bize göre- 44 şehit  80 milyon yaralıdır.

80 Milyon yaralı diyorum çünkü gece gündüz bizlerin huzur ve güvenliği için görev yapan kahraman polislerimize yönelik bu hain saldırı hepimizin yüreğini yaralamıştır.

Yurdun dört bir yanından kaldırılan şehit cenazelerindeki dramı, acıyı ve göz yaşını ekranlardan görüp yazılı basından hayat hikayelerini okuyanların, gönül dünyasında derin yaralar açılmıştır.

Çocuk yaşta babasını kaybetmiş yetimler, bir kaç ay önce evlenmiş yahut evlenecek eşler,sönen ocaklar ve genç yaşta kaybolan hayaller...Bu acının tarifi yok.Allah sabır versin.

Hangi birini yazsak.Hepsi birbirinden acılı ızdırap verici kareler.

Anne kucağında babasının fotoğrafını elinden düşürmeyen küçük Duru, sık sık tabutu gösterip, "Neden babam onun içinde? Neden onun içinde?" diye sorduğu cenaze töreninde sözün bittiğini mi yazalım.

Yoksa Kayseri'den yükselen Şehit Osman Börklüoğlu' nun 2.5 ay önce evlendiği eşi Özge Börklüoğlu gözyaşları içerisinde tabuta sarılarak, "Osman, ne olursun kalk, senin yerine ben yatayım. Ben sensizliğe nasıl dayanacağım" diye yüreğimizi dağlayan ağıt yakmasını mı.

Yada Konya'da genç yaşta evladını şehit veren annenin feryadını mı yazalım.

Anne Nuran Duyar, oğlu Oğuzhan Duyar'ın Türk bayrağına sarılı tabutuna sarılarak, “Annem o kadar güzel kokuyorsun ki, dedesi çok güzeldi. O kadar güzeldi ki gülümsüyordu annesine. İnşallah o yapanların yanına koymayacağız. Sen huzurlu uyu benim güzel meleğim. Selametle git” diyerek şehit oğlunu UĞURlamasını mı.

Anadolu'nun kadim şehri, Eskişehirli 29 yaşında daha 3 aylık polis memuru olan Uğur'u mu yazalım.

Evet İstanbul Beşiktaş'ta Eskişehirli polis memuru Uğur Ürker ve 37 meslektaşı ile 7 sivil vatandaşımız hain ve alçak saldırıda şehit oldular.

Şehidin al bayrağa sarılı tabutu, Reşadiye Camisinde kılınan cenaze namazı sonrası göz yaşları içinde ismi gibi sonsuzluğa Uğurlandı.

Reşadiye cami avlusundan Kanlıpınar şehitliğine doğru son yolculuğuna Uğurlanan şehidimiz arkasında gözü yaşlı binlerce hemşerisinin tekbir ve duaları eşliğinde toprağa verildi.

Ülkemiz çok sıkıntılı günlerden geçiyor. Üç tarafımız denizlerle dört tarafımız hainlerle çevrilmiş durumda dostlarım.

Tarihin her döneminde bu hainler içimizden satın aldıkları it sürüleri sayesinde sinsi emellerini gerçekleştirebilmek için akla hayale gelmeyen planlar yapmıştır.Fetö lideri denilen salya sümüklü zat son zamanlarda bunun başını çekmektedir.

Küresel güçlerin maşaları olan PKK,PYD,FETÖ ve DAEŞ mücadele ettiklerimizden başlıcaları.

Meltem TV'de katıldığı bir programda Beşiktaştaki patlamadan  kısa süre sonra olay yerine çok yakın bir yerden canlı yayın yapan BBC TV.kanalının bu saldırının yapılacağından haberi var mıydı? diye haklı bir soru sordu Selim Kotil Bey.

Ayrıca patlamada yaralanan bir polis memurunun sosyal medya hesabından "maç sonu hiç beklemediğimiz bir alanda bizi neden beklettiler" anlamına gelecek cümleleri paylaşması insanın aklına bu hainliklerin hala var olduğu gerçeğini getiriyor.

Çok dikkatli olmalıyız çok.

Anadolu coğrafyasını kendine vatan yapan ecdadımız bu münbit topraklarda yaşarken çok bedeller ödedi. Onun torunları olan bizler ise hala bu bedelleri ödemeye devam ediyoruz.

Ancak burada kritik durum millet olarak aklımızı başımıza alıp birlik ve beraberlik içerisinde hain saldırıların karşısında dik durmak ve kan emici soysuzlara gerekli cevabı vermektir.

Bakınız memleketim Gümüşhane'de Beşiktaş saldırısında şehidi olmamasına rağmen acıyı yüreğinde hisseden yaklaşık 15 Bin kişi terörü lanetleyen yürüyüş yaptı.

Bu vatan için elbette hepimiz şehit oluruz ancak yüce Türk Milletinin dostunu düşmanını artık çok net görme mecburiyeti vardır.

Yazılarımızı takip eden okuyucularımız bu konuda geçmişte bir çok yazı yazdığımızı hatırlayacaktırlar.

Özetle derim ki aklımızı başımıza almamızın vakti gelip geçmektedir.

Yıllardır stratejik ortak,müttefikimiz dediğimiz ülkelerin  sözde "terörü kınama" nümayişlerine aldanmamamız gerekmektedir.

Maalesef bu ülkeler teröre her türlü desteği verdikleri artık herkesin malumu olmuştur.

Bu doğrultuda söz söyleyen,basiret ve feraset ehli vatansever insanların siyasi kimliklerine bakılmaksızın  sözlerine kıymet verilip yeni stratejiler geliştirmeliyiz.

Türkiye gemisinde hep beraber yaşıyoruz. Bu gemiyi sonsuza dek yüzdürmek vazifemizdir.

Batırmaya çalışanları da unutmayarak...