Ankara yolcuları...

Yok yok.

Bu kez siyasetçilerin Ankara için aldığı gidiş dönüş uçak biletlerinden değil, Gümüşhane günleri için yola koyulan insanlarımızdan, yapılan etkinliğin artıları ve eksilerinden söz edelim.

Yola revan olundu. Şehrimizin reklamını yapmak, bilinirliğini artırmak, birlik beraberliğini sağlamak, gurbette yaşayan vatandaşlarımızın özlemlerini gidermek, aidiyet duygusunu geliştirmek ve tabi şehrin turizm potansiyeline katkıda bulunmak için, Ankara’ya fethe gidildi.

Peki, heybelerde neler vardı?

Hangi etkinliklerle şehir tanıtıldı?

Hedefler ne oranda gerçekleştirildi?

Yöresel yemekler, el emeği göz nuru eserler, sergiler, kitaplar, broşürler ve küçük hediyeler karşıladı ziyaretçilerini. Dut pestilini, kömesini, ekmeğini, Kelkit dönerini, fasulyesini tadabilmek güzel olmuştur elbette.

Buluşmalar da yaşandı. Eski dostlar bir araya gelerek, muhabbetlerde Gümüşhane; güzellikleri, sorunları ve geliştirilen çözüm önerileri de konuşuldu. Milletvekilliği aday adayları temayül nedeniyle Gümüşhane’de olunca meydan bu yiğitler yerine, mevcut milletvekilleri ve bürokratlara kaldı.

Gelelim heybelere,

Yıllar birbirini kovalıyor, teknolojik gelişimin hızına yetişmek mümkün olmuyor. Biz Gümüşhaneliler, tanıtım noktasında aynı zihniyetin statik öğeleriyle birbirimizi avutuyoruz. Yenilik namına hiçbir şey ortaya koyamadığımız gibi birbirimizi pohpohlayarak yapılan tanıtımın çok faydalı olduğunu düşünüyoruz.

Ben tanıtım günlerine katılmadım. Aynı kalıplardan farklı ürünler çıkacağını düşünmediğim için katılmadım. Hiçbir şeyin değişmediğini bildiğim için katılmadım. Umutsuz olduğum için katılmadım. Her ne kadar bu şehir için yapılan her türlü etkinliği önemsiyor olsam da asla yeterli bulmuyorum. Kalıpların artık kırılması, yenilikçi fikirlerin ve belli bir birikime sahip insanlar tarafından bu etkinliklerin zenginleştirilmesi gerekliliğine inanıyorum. Buna başta Sayın Valimiz, Milletvekillerimiz, Belediye Başkanımız ve sorumluluk hisseden tüm Gümüşhaneli büyüklerimizin bir çözüm bulmasını rica ediyorum.

Böyle gelmiş olabilir ancak böyle gidemeyeceği, gitmemesi gerektiği aşikârdır.
YORUM EKLE