BAĞLILIK MI ? BAĞIMLILIK MI?

Bu yazımda kurduğumuz ilişkilerde bağımlı mı yoksa sağlıklı bir bağlanma mı gerçekleştiriyoruz , bunun yanısıra çocukluğumuzda hangi bağlanma türüne örnektik , sağlıklı bir ilişki nasıl olur bunların cevaplarını bulacağız .

“Bağlanma”
Duygusal , sosyal ya da  psikolojik bir ilişki kurma sürecini ifade etmektedir. Ana rahmine düşme anından itibaren başlayan bağlanmanın ilk örneği ise anne-çocuk arasındaki bağlanmadır . Bebeklik döneminde anne-çocuk arasında ki bağlanma normaldir ama birey yirmili yaşlarına geldiğinde de aynı derecede bağlı ise bu  bağımlılığa girmektedir. Bu durum sadece anne için geçerli olmamakla birlikte başka bir kişi, bir madde ,alkol vs . içinde geçerlidir.

Amerikalı-Kanadalı Gelişim Psikoloğu Mary Dinsmore Ainsworth, çocuk ile bakım veren arasındaki erken duygusal bağlanmayı gözlemlemek için “Yabancı Durum Prosedürü”ü tasarlamıştır. Buna göre, bireyin stresle karşılaştığında verdiği tepkiyi ortaya çıkararak bağlanma davranışındaki bireysel farklılıkları değerlendirmenin bir yolu olarak tasarlamıştır. Yabancı Durum Prosedürü, her biri üç dakika süren sekiz bölüme ayrılmıştır. İlk bölümde, bebek ve ona bakan kişi birçok oyuncağın bulunduğu keyifli bir laboratuvar ortamına girerler. Bir dakika sonra, bebeğin tanımadığı bir kişi odaya girer ve yavaşça tanışmaya çalışır. Ardından bakım veren kişi çocuğu üç dakikalığına yabancının yanında bırakır ve geri döner. Bakıcı ikinci kez ayrılır ve çocuğu üç dakika yalnız bırakır; daha sonra yabancı kişi içeri girer ve bebeği rahatlatmayı teklif eder. Son olarak, bakıcı geri döner ve çocuğu alması istenir. Bölümler bebeğin stresini kademeli olarak artırırken, gözlemci bebeğin davranış sistemleri - ebeveynin varlığında ve yokluğunda keşif ve bağlanma davranışının etkileşimi - arasındaki hareketini izleyebilmektedir.[1]

“Güvenli Bağlanma “
Bu bağlanma stili sağlıklı ve amaçlanan bağlanma türüdür. Çocuk; anne ya da birincil bakım veren kişinin yanında olduğunu, duyarlı olduğunu bilmektedir.
Ebeveyni yanından ayrıldığı zaman çocuk, ağlar ya da huzursuz olabilir. Fakat ebeveyni yanına geldiği zaman rahat ve kendini güvende hissetmektedir. Çocuk, olumlu ve olumsuz duygularını dışarı yansıtabilir. Güvenli bağlanma gerçekleştiren kişi olumlu benlik algısı geliştirmektedir. Yetişkinlik döneminde de sağlıklı ilişkiler kurmakta ve gerektiği  zaman ilişkilerine uygun sınırları koyabilmektedir.

“Kaygılı -Duyarsız  Bağlanma “
Stilinde anne-baba ya da birincil bakım veren ebeveynler, çocuklarının ihtiyaçlarını tutarsız ve istikrarsız bir şekilde karşılamaktadır. Çocuğun ihtiyaçlarında anne kimi zaman vardır, kimi zaman yoktur. Bu durum çocuğa karışık mesaj verdiği için bir türlü güvenlik duygusu geliştiremez.
Çocuk ebeveyninden ayrılınca yoğun kaygı içerisine girmektedir. Ebeveyni gelse bile kolayca sakinleşemez ve öfkelidir. Yetişkinlik döneminde karşıdaki kişinin kendini sevip sevmediğinden emin olamamakla birlikte terk edilme korkusunu yoğun yaşamaktadır. Kaygılı bağlanan bireyler bağ kurmak için bağımlılık geliştirebilir, romantik ilişkilerinde de gergin ve güvensiz hissetme eğilimindedirler. Kendisini güvende hissedebilmesi için onaylanma ihtiyacı duyar. 

“Korkulu-Kaçıngan Bağlanma “
Stiline sahip çocuk anneye ya da birincil bakım vereninin varlığına da yokluğuna da tepki göstermez. Bu bağlanmada çocuk duygularını gizlemeyi öğrenmektedir. Terk edilme, yas ve zorlu yaşam koşulları bu bağlanma stiliyle ilişkilidir.
Yetişkinlik döneminde ise bağ kurmaktan kaçınmaktadır. Yakın ilişkileri ve samimiyeti reddetmektedir. Karşısındaki kişiyle duygu ve düşüncelerini paylaşmakta güçlük çeker. Bu nedenle kişiler arası ilişkilerde sorun yaşar.

Araştırmalar, bebeklikten itibaren kurulan bağlanma kalitesinin sadece bebeklik dönemini değil, çocukluk, ergenlik ve yetişkinlik döneminde kurulan yakın ilişkiler üzerinde de etkisi olduğunu göstermiştir .

“Bağımlıklık”
Bir kişinin duygusal, fiziksel ya da  psikolojik olarak başka bir şey üzerinde kontrolü kaybetmesidir. Kişi kendi ihtiyaçlarının farkına varamamakla birlikte kendisi yerine başkalarının sorunlarına odaklanmak, kontrol etmek gibi davranışlar sergiler. Bağımlılığın sonucunda uzun vadede kızgınlık, yalnızlık, düşük öz saygı, kaygı, depresyon gibi sonuçlar ortaya çıkmaktadır.
Bağımlı birey başka bir kişiye ya da bir şeye muhtaç hisseder özgür ve özerk olamaz.

Sizler ilişkilerinizde bağlı mısınız yoksa bağımlı mı?

Seda Turhan
Psikolog | Psikoterapist |Aile Danışmanı

Kaynakça: [1]Mary Dinsmore Ainsworth(https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Mary_Ainsworth)

YORUM EKLE