BU ŞEHRİN HİZMETKÂRIYIM

“Bana bir dayanak verin, dünya'yı yerinden oynatayım.”
Arşimet

            Her zaman dile getirdiğim bir gerçek var ki o da bu şehrin dilinden anlayan idarecilerine ihtiyacı vardır. İşte bu nedenledir ki dağların yokluk emzirdiği ve okumaktan başka hiçbir hal çaresi olmayan Gümüşhane için ufuklar ötesini hayal eden çalışkan Valisi Okay Memiş’in öğretmenlere yönelik şu manidar tespitini ayakta alkışlıyoruz;

            “Eğer sizler daha fazla toplumun içerisine girmezseniz topluma hiçbir katkısı olmayan asalak insanların sesi çıkıyor.”

            İşte bizim dilimizden anlayan, bizlerin arkasında duran, bizleri teşvik eden bir valiye kavuştuğumuz için ne kadar şanslı olduğumuzu görüyor ve gözlemliyoruz.

            Bu şehirde yaşayan idareci, öğretmen, memur, işçi, gazeteci ve her kimse bir insan değil birkaç insan rolünde olmalıdır diyenlerden bir tanesiyim. Her insanın ana mesleği yanında diğer yeteneklerini de bilhassa Gümüşhane gibi kalkınmaya muhtaç illerde göstermeleri gerekmektedir. Bu bir nevi malın zekâtı misali ilmin de zekâtı sayılmaktadır.

            2003 yılından bu güne bu şehrin deli bir sevdalısı olarak öğretmenliğimin yanında birçok hayırlı dernek ve vakıfta gönüllü hizmet etmenin yanında Rabbimin verdiği imkânlar ölçüsünde 12 kitap, 3 bölüm yazarlığı, binin üzerinde köşe yazısı, okuma, eğitim, kültür ve engelli öğrenciler hakkında birçok hayırlı projede aktif görev almanın hazzı içindeyim. Birçok mobbinge rağmen azim ve kararlılıkla bu şehre bir şeyler verebilmenin ıstırabı içinde kıvrandım. Çoğu kere hakir görüldüm, kıskanıldım, eleştirildim ancak her şeye rağmen yılmadım, yıkılmadım ve ayaktayım.   

            Bunları inanın bir kibir veya övünç kaynağı olarak değil bu şehre bir vefa borcu olarak gördüm. Evet, ben öğretmenim, eğitimciyim. Bu asil görevimi terörün en çirkef dönemi ilk görev yerim Kars Kağızman’da ve şimdi Gümüşhane’de aksatmadan yürüttüğümü, okuttuğum imanlı, ahlaklı ve vatan sevdalı başarılı öğrencilerimin varlıkları ile görmekteyim.

            Ve ayrıca bu şehrin içinde, eğitiminde, kültüründe, sosyal ve içtimai hayatında ve hemen her güzel hayırlı işinde yer almaya gayret gösterdim. Festivallerde gönüllü görev almaya, kitap imza günü yapmaya, GÜYAD, Vakıfay, Yenidünya Vakfı gibi vakıflarla yüzlerce başarılı muhtaç öğrencilere burs sağlamaya, okullarımıza donatım malzemesi, kütüphane, kitap, bilgisayar, projeksiyon, tam teşekküllü oda, tekerlekli sandalye, akülü araba, giyim ve gıda başta olmak üzere gibi birçok hayırlı işte azami gayret göstermeye çalıştım. Sağlığım ve ömrüm imkân verdiği ölçüde bu şehre sevdama devam edeceğim. Bu şehrin susmayan dili, yazan kalemi, en büyük destekçisi olacağım.  

            Üniversite tahsili süresince vakıf veya özel kişisel gayretle burs sağladığımız Gümüşhaneli kardeşlerimin doktor, öğretmen, mühendis olmalarını görmek gayretlerimizin menzile ulaştığının göstergesi olarak haklı gurur kaynağımız olmuştur. Bir çaresiz annenin duası, bir yetim öğrencinin teşekkürü bizim için en büyük kazanç olmuştur.

            Gümüşhane’de çay ocağı ve diğer birçok mekânda kütüphane kurmanın, bilhassa öğrencilere ücretsiz kitap imzalamanın, bu şehrin yetiştirdiği değerleri yerel gazetelerde beş yüzün üzerindeki sayı ile Hayal Dükkanı adlı sayfamla tanıtmanın, Gümüşhane’nin her alanda isim yapan değerlerini bir araya getirdiğim Gümüş Portreler eseri, Gümüşhane Valiliği’nin ilk Kültür Bakanlığı tescilli eseri Gümüşhaneli Şairler Antolojisi, Gümüşhane Belediyesi’ne yaptığım Fıkralarla Gümüşhane kitabı, Gümüşhane Eğitim Tarihi, Gümüşhane’nin en kapsamlı köy kitabı Köyüm Demirören, hayatımdan kesitlerin yer aldığı Ekmek Arası Domates kitabı ve diğer eserlerim ile bu şehrin sosyal ve kültürel hayatına dokunduğumu düşünüyorum.

            Evet, Sayın Valimizin gösterdiği çizgide bilhassa bu şehirde görev yapan öğretmenler rol model olmalı, okumada, yazmada örnek olmalı, üretici olmalı, halkın içinde yer almalı, şehirle kaynaşmalı, yetenekleri ile bu şehre ufuklar çizebilmelidir.

            Uzun bir aradan sonra öğretmene, öğrenciye, okumaya, kültüre ve eğitime böylesi destek veren bir idareciye sahip olmakla bu şehir çok şey kazanmıştır.

            İşte bu yüzdendir ki gittiğimiz her mekânda Sayın Valimiz Okay Memiş, İl Milli Eğitim Müdürümüz Seydi Doğan, Gümüşhane Üniversitesi Rektörümüz Prof Dr Halil İbrahim Zeybek, eğitim ve kültürün her zaman yanında olan Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız İsmail Akçay, kültür dostu Belediye Başkanlarımız ve taşın altına omuz veren diğer idarecilerimiz her türlü takdiri hak etmektedirler.

            Ve son cümle olarak diyorum ki;

            Bu şehrin yazarı, şairi, öğretmeni, sivil toplum örgütleri, dernek ve vakıfları ben ve bencillik kisvesinden sıyrılarak bu mahrum şehir Gümüşhane’ye neler verebilirimin ıstırabında ve gayretinde olmaları gerekmektedir.

            Bu şehre ya destek verelim ya da destek verenlerin önlerini açalım. Ne dersiniz?             

YORUM EKLE