Düşman Kim?

Gümüşhanespor’da son yıllarda bilerek veya bilmeyerek, kasıtlı veya yanlış yönetim biçimi nedeniyle futbolun içinden gelen kişiler kulüpten bir şekilde uzaklaştırıldı.

Kulüpte önceki yıllarda görev alan kişilere, görev süresi bittikten sonra ne hikmetse kulübün düşmanı gözüyle bakılması bir gelenek haline geldi.

Kulüp binasının ilin dışına taşınması ve takımın iyi durumda olmaması sebebiyle temsilcimize olan ilginin azalmasına bir de bu tip tutumlar eklenince kırımızı beyazlılar hızla yalnızlığa gidiyor ve ne yazık ki, tekelleşiyor görüntüsü veriyor. Yani kısaca Gümüşhanespor eğer bu hızla giderse Gümüşhane’nin değil birilerinin değeri olarak anılmaya başlayacak.

Geçtiğimiz hafta Perşembe günü yaşanan ve futbol kamuoyunun hayretle karşıladığı son olay bu tür düşüncelerin haklılığını perçinledi.

Kulübün paralı bir çalışanı, yıllarca bu camiaya bırakın para almayı üstüne cebinden para da harcayarak hizmet etmiş birini stattan kovma cüreti gösteriyor. Kim bu külhanbeyi? Menajer.

Bu tatsız haber bize ulaştığında yazmamamızın sebebi, temsilcimizin hafta sonu kritik bir karşılaşmasının olmasıydı. Son haftalarda yakalanan iyi bir çıkış vardı. Allah korusun alınacak istenmeyen bir sonuçta, alışkanlık yapıldığı için bizi sorumlu tutabilirdiler. O yüzden bugüne sarkıttık.

Menajerin sözlükteki kelime anlamı; Kulüplerde veya kurumlarda çizilen politikayı icra eden kişi. Yani kulübü yöneten kişiler, sezonluk planlamayı yapar, uygulaması için kendisine para karşılığı çalışan menajere icra etmesi söyler. Bunun dışında başka bir yetkisi yoktur. Ancak bugüne kadar neyi icra ettiği belli olmayan birisinin bu kulübe yıllarını vermiş birisine stadın içinden tribüne emredercesine çık dışarı deme yetkisini ve cesaretini kimden alıyor asıl önemli olan bu.

İşin bir başka acı tarafı ise, bu talihsiz olay yaşanırken, yönetim kurulu üyelerinin orada olması ve bu densizliğe göz yummaları.

Bir gün Nasrettin Hoca'ya, “Sayın hocam” demişler, “Cenaze giderken neresinde olalım?” Hoca demiş ki, “Tabutun içerisinde olmayın da neresinde olursanız olun”

Bu söz tam da bizim yöneticilerimizi anlatıyor. Yönetim kurulunda olalım da, ne şartlarda ve neresinde olursak olalım.

Eğer size parayla çalışan birisi, bu camiaya yıllarca hizmet etmiş birisini gözünüzün önünde tribünden kovarken, hakaret ederken ve kulübün düşmanı ilan ederken sizin sesiniz çıkmıyorsa bunun adı bellidir. Ama ben buradan yazamam.

Acaba bu kulübün düşmanı ayda 3-5 bin lira maaşı ve tam pirimi cebe indirirken hiçbir katkısı olmayan mıdır, yoksa yıllarca bedava çalışan, hatta çocuğunun rızkını bile yeri gelince kulübe harcayan mıdır?

Bunun cevabını kim verirse versin.
YORUM EKLE