ELEŞTİRİ ELEŞRİLEMEZ Mİ?

Yapıcı eleştri, akıllı insanları güçlendirir. Ahmakları öfkelendirir. (Napoleon)

Eleştiriye ne kadar açığız? Cevap yüzdemiz sıfıra yakındır.Birisi bizi eleştirdiği zaman hemen yüzümüz kızarmaya başlar.Sanki suç işlemişiz gibi.Oysa ki eğer bir yanlışımızı,bir eksiğimizi,bir hatamızı söylüyorsa karşı taraf, ona teşekkür etmeliyiz.Bu eleştiriler bizleri olgunlaştırmalıdır.

Özellikle batı dünyasında eleştirmenler diye yazar çizerler, yıllardan beri hizmet vermektedir.Bu türden eleştirmenler bizde de azda olsa var.Bu tür eleştirmenleri, toplumun her kesimine yaygınlaştırmalıyız.

Toplum olarak allanmaya pullanmaya alıştırılmışız. Daha doğrusu sanki hatasızmışız gibi hep pof poflanmışız.Her yaptığımız iş yanlışta olsa doğruymuş gibi hemen haklılığımızı ortaya çıkarmak için bir kılıf buluyoruz.Hani köylü yoğurdum ekşi demezmiş ya.Biz de galiba öyleyiz.

Ha unutmadan acaba toplum olarak eleştiri yapmasını biliyor muyuz? Neyi eleştirmeliyiz? Nasıl eleştirmeliyiz? Bu işin yeri ve zamanı var mıdır? Bunları da göz ardı etmemeliyiz.

Yemek programlarında yemekleri eleştirirken yemek iyi veya kötü olmuş demiyorlar. Yemeğin tuzu, yağı, baharatı az veya çok olmuş diyorlar.

Ben şiirlerimi birkaç arkadaştan eleştirmelerini istedim. Bana, olmamış veya olmuş diye cevap verdiler. Oysa ben şunu istiyorum:

Şiirin şu kelimesi uymamış, şu kafiyesi olmamış veya şu cümle şuradansa şuraya olsa daha iyi olur demelerini bekliyordum. Çorbanın tuzu eksikse tuz konulur, baharatı eksikse baharat konularak telafi edilebilir. Yoksa çorbanın hepsi çöpe dökerek israf edilmez.

Eleştiri yapıcı olmalı, kırıcı değil. Hatalar, eksikler ve de yanlışlar tatlı dille söylenmelidir.

Eleştiri yapmanın yolu da önemli midir? Ne dersiniz……….
YORUM EKLE