Ara
Gümüşhane
Parçalı bulutlu
-0°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,8279 %-0.09
50,9195 %0.01
6.164,33 % -0,10
Gümüşhane Haberleri Gümüşhane Avrupa Birliği Yolunda Türkiye

Avrupa Birliği Yolunda Türkiye

Avrupa Birliği Bakanlığı, Bakan Yardımcısı Prof.Dr. Hasan Nuri Yaşar, Türkiye’nin AB üyeliği hedefinin devam ettiğini, bu hedefin yürütülmesinde herhangi bir sorun olmadığını fakat AB’nin niceliği konusunda önemli sorunlar olduğunu söyledi.

219
Gösterim
3 Dakika
Okunma Süresi
AB BAKAN YARDIMCISI PROF.DR. HASAN NURİ YAŞAR: 
"AB’NİN NİCELİĞİ KONUSUNDA ÖNEMLİ SORUNLARI VAR" 
"AVRUPA BİRİNCİ VE İKİNCİ DÜNYA SAVAŞLARI İLE DÜNYAYI İKİ KEZ ATEŞE ATMIŞ BİR KITADIR"


Avrupa Birliği Bakanlığı, Bakan Yardımcısı Prof.Dr. Hasan Nuri Yaşar, Türkiye’nin AB üyeliği hedefinin devam ettiğini, bu hedefin yürütülmesinde herhangi bir sorun olmadığını fakat AB’nin niceliği konusunda önemli sorunlar olduğunu söyledi. 

Bir dizi temas ve incelemelerde bulunmak üzere Gümüşhane’ye gelen AB Bakan Yardımcısı Prof.Dr. Hasan Nuri Yaşar, Gümüşhane Üniversitesinde düzenlenen “Avrupa Birliği Yolunda Türkiye” konulu konferansa katıldı.

Okulun çok amaçlı salonunda gerçekleştirilen konferansta konuşan Yaşar, Türkiye’nin AB üyeliği sürecini anlattı. Yaşar, Adnan Menderes ve Rüştü Zorlu’nun 1959 yılında AB üyelik başvurusu yaptıklarını, fakat Türkiye’yi AB’ye götüren şahsiyetlerin kötü bir akıbete maruz bırakıldıklarını belirterek, bunun hiç unutulmaması gerektiğini söyledi.

Türkiye’nin AB macerasının kendi içinde de başlı başlına bir analiz konusu olduğunu dile getiren Yaşar, “Biz AB yolunda ilerlerken, bir merdivenden yukarı doğru çıkarken yandaki duvarlardan akseden silüetimizi izlemekteyiz. Onun için 1959 yılında hangi koşullarda AB’ye başvurulduğunu ve arkasından neler olduğunu bilmeden AB ile sorunlarımızın ne olduğunu anlayamayız.” dedi.

1992 yılından beri AB üzerine çalışan birisi olduğunu hatırlatan Yaşar, sürekli bu süreci takip ettiğini fakat Avrupa’da son dönemde özellikle ırkçılık vakaları nedeniyle bölgenin hiçbir zaman bu kadar tehlikeli bir noktaya gelmediğini ifade etti.

"AVRUPA BİRİNCİ VE İKİNCİ DÜNYA SAVAŞLARI İLE DÜNYAYI İKİ KEZ ATEŞE ATMIŞ BİR KITADIR"

Yaşanan bu olaylara karşın ‘Avrupa büyük bir kültürdür bunu aşar’ söylemini de değerlendiren Yaşar, şöyle konuştu: “Avrupa dünyayı iki kez ateşe atmış bir kıtadır birinci ve ikinci dünya savaşı ile. Kendini de yakabilen bir kıtadır. Bugün üçüncü defa aynı tehlikeyi en gelişmiş olduğu ve hem kültürel, hem siyasal olarak en üst düzeyde bulunduğu dönemde yaşıyor. Bazı oluşumları engelleyemiyor. Türkiye bu aşamada sadece AB’ye adaylık sürecinin peşinde olmakla kalmıyor, AB’nin bu hastalıklı taraflarının tedavi edilmesine ilişkin onlara formüllerde öneriyoruz.”

Yaşar, konuşmasının ardından öğrenciler ve katılımcılar tarafından kendisine yöneltilen soruları cevaplandırdı. Panelin ardından Rektör Günaydın, Prof.Dr. Yaşar’a plaket takdim etti.

Konferansa, Vali Dr. Yusuf Mayda, Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. İhsan Günaydın, İl Genel Meclisi Başkanı Sebahattin Çobanoğlu, Emniyet Müdürü Hüseyin Ümit Yüksel, AK Parti İl Başkanı Ercan Çimen, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.











Yorumlar
f
fikret bozkır 10 yıl önce
evet ismail kardeşim az bile yazdın ben bizzat şahidim burada yetmişiki milletle beraber yaşıyoruz burada tanıdığım gümüşhaneliler bambaşka tam sizlerin dediği gibi altın kalpli insanlar bu güzel tespitlerinizden dolayı sizi tebrik ediyorum
BEĞENME
0
CEVAPLA
v
vatandaş 29 10 yıl önce
kalbin altını olmaz,kalp merhametli yürekli iyi işler düşünen duygusallıklar olur,çünkü altuna değer veren kişi para hırsı ile kavrulur aynen ercan çimen gibi,onun için şehire altın kalpli diyor çünkü aklı fikri kuyumcu dükkanındaki altınlardadır,insanda Allah korkusu olacak olmazsa altın gümüş değerinde kalır,
BEĞENME
0
CEVAPLA