Ara
Gümüşhane
Açık
0°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,7202 %-0.02
50,1919 %-0.01
5.960,38 % -0,05
İŞTE GERÇEK BİR HAYAT HİKAYESİNDEN SADECE BİR KESİT

İŞTE GERÇEK BİR HAYAT HİKAYESİNDEN SADECE BİR KESİT

YAYINLAMA:

“Fakirlik de şükretmeyi” öğütleyen,

KORUMALI, ZIRHLI LÜKS OTOMOBİL BİNİP, HİZMETKÂRLI  VİLLALARDA, MAKAMLARDA OTURAN RUHBAN SINIFI neden “zenginliğin paylaşılması gerektiğini” aynı şekilde öğütlemezler?

Siz sadece ekmek arası domates, birileri de ekmek arası köfte yerken, “Puşt köfteci bizimkine domates koymamış!” derken puştu, adaletsizliği sizin de ekmeğinizin arasına köfte koymayan başka yerde aramak gerek!

İsmail Hayal hocamızın kendi hayat hikayesinden.

Bu kitabını okuduğumda günlerce etkisinden kurtulamamıştım.

Hele şimdilerde üniversite kazandığı halde parasızlıktan kayıtlarını donduran öğrenciler aklıma geldiğinde..

Çok isterim ibret alınsın!

HOCAM, AKİDE ŞEKER TADINDA OKUDUM.

Ucuz yemek yemek için okula koştuğumuz konulu yazım sizi duygulandığınızı beyanla;

“Ağlattın beni güzel abim. İşte Ekmek Arası Domates kitabını bu yüzden yazmıştım.” dediniz.

Ben de,

İsmail Hayal kardeşim o kitaptan kaldıysa bekliyorum, dedim.

Kitabınız geldi. 

Normalde bir iki saat içerisinde okuyabileceğim kitap olmasına rağmen, ilk hikayeyi okuyunca yüreğime yumruk yemiş gibi ben bu kitabı şimdilerde “empati” diyorlar ben ise “hemhal “ diyorum, hemhal olarak okumam gerektiği kanaatine vardım.

Nitekim çok sevdiğim tarçınlı akide şekeri gibi her cümlesinin tadına vararak okudum.

Bana sanki şu şarkının sözleri gibi cevap verdiniz;

“Senin derdin dert midir benim derdim yanında?

Kimselerde gördün mü böyle dert hayatında?

Otur şöyle yanıma dinle bak dertlerimi

Anlatınca ağlama deşme benim derdimi.”

İlk hikayenizde mealen;

İmkansızlıklar içinde yaşıyorduk, okulumuzun yakınındaki bakkaldan çeyrek ekmek arasına bir domatesi dilimler öğle yemeği olarak yerdik,

diyorsunuz.

Lise yıllarında okuduğum Dale Carnegie “Üzüntüyü bırak yaşamaya bak” adlı kitabında şöyle diyordu;

Ayaklarınızı bastığınız yer en dip nokta olabilir. Şunu bilin ki orası sizin en üst kademelere kadar sıçrayabileceğiniz en avantajlı yerdir. Bulunduğunuz yeri avantaja çevirin.

Dinimiz de öyle demiyor mu?

“İnsanın nefsine ağır gelen, hakkında hayırlıdır”

İşte o hayatı yaşanmasaydınız, eğitimci, şair, yazar İsmail Hayal dolayısıyla da,

EKMEK ARASI DOMATES kitabı, diğer eserleriniz ve hizmetleriniz olurmuydu?

İbret ve keyifle, bazen merhamet ve merhametsizlikler arasına sıkışarak, bazen de Rabbimin insanlara rahmet olarak verdiği göz yaşları ile okudum, okurken iki dünyayı da dolaştım durdum.

Yüreğinize sağlık, teşekkür ederim.

Hocam, “Şehrin fahişe kültürü” bizi bizden etse de nice güzel eserlerinizde buluşmak dileğiyle Allah’a emanet olunuz.

Ernail Koç

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *