BİLGE BAŞKAN ANISINA

Bilge Başkan Aliya  Izzetbegoviç gerçek bir mümin ve iyi bir askerdi. Tek kelimeyle Boşnakların babasıydı. Mütevazı bir insandı. O öyle bir kumandandı ki en zor zamanlarda bir kurtarıcı olarak ortaya çıktı. Sanki fırtınada gemiyi karaya oturtmayan bir kaptan gibiydi. 93'teki savaşta yüzlerce tanka karşı 5 tüfekleri vardı. Ancak o ve önderliğindeki Bosna halkı geri adım atmadı. Borudan bazukaların yapıldığını görünce 'Biz bu savaşı kaybetmeyeceğiz' dedi ve öyle de oldu. 
Ömrü boyunca Müslüman halkı için çalıştı. O’nun en büyük derdi o dönemde Müslümanların problemleriyle uğraşmaktı. Yıllarca hapis yattı ve sonra hastalandı. Başkan olunca istese kendisine eziyet eden herkesten intikam alırdı ancak o bu yolu seçmedi. O yine düşmanlarıyla anlaşmaya çalıştı. Kendisini uyarmalarına rağmen 'size zarar verdiler' diye, ancak o 'Allah'ın önüne çıkacağız. İlahi adalet o zaman vuku bulacak' cevabını vermişti

Izzetbegoviç’in hasta olduktan sonra son nefesini verene kadar başucunda duran özel doktoru Prof. Dr. İsmet Gavrankapetanoviç de bir demecinde şunları söylemiş:

"Aliya'nın olduğu ortamlarda hep İslam konuşulurdu. Herkes fikrini rahatça söyler, tartışmalar yaşanırdı. Ondan şu sözü çok duyardım 'İslam sanat gibidir onu hissetmek lazım'. Hastanedeki odası da çok mütevaziydi. Ziyarete gelenler odanın sadeliğini görünce çok şaşırırlardı. Yaşatmak için doktor olarak elimizden geleni yaptık. Onun için çabaladığımızı görünce 'Niye kendinizi yoruyorsunuz? Ha Ekim'de ölmüşüm ha Mayıs'ta. Olacak olan neyse olsun' derdi. Ölüme yakın Allah'a kavuşacağı için çok mutlu olduğunu gördüm. Ondan gerçek bir insanın nasıl olabileceğini öğrendim."

Yaşadığı tüm zorluklara rağmen halkına bağımsız bir devlet bırakmayı başaran 'Bilge Başkan' Aliya Izzetbegoviç, Bosna Hersek ve tüm Müslüman aleminde özlemle ve rahmetle anılıyor. Gümüşhane’de geçen hafta yapılan sempozyum bu açıdan çok önemli. Bilge Başkan ve Bosna Hersek’le ilgili konuşmalar akademisyenler tarafından etraflıca yapıldı. Bilge Başkan’ın anısına böyle bir sempozyum tertip eden Gümüşhane Üniversitesi yöneticilerini tebrik etmek gerekir diye düşünüyorum. Şehrimiz ve üniversitemiz bu sempozyum ile bir nebze de olsa Aliya Izzetbegoviç’e vefa borcumuzu ödemiş oldu. Bu sempozyum O’nu genç kuşaklarla tanıştırmak adına önemli bir çalışma idi. Ayrıca bu sempozyum iki ülkenin üniversiteleri arasındaki işbirliğini başlatacak kapıları araladı. Gençlerin farklı kültürden kişilerle temasını sağlamış oldu. Çok verimli, anlamlı bir çalışmaya imza atılmış oldu.

Bilge Başkan'dan bahsetmişken onun tarihe damga vuran  şu sözlerini sizlerle paylaşmak isterim.

Bilge Başkan şöyle diyor:

''İslam korkakların değil, cesur Müslümanların omuzlarında yükselecektir!''

"Kabile ve ulusun dar sınırlarından kurtulmak için kendinizi Müslüman olarak düşünmeye başlayın."

"Din hurafeleri yok etmezse, hurafeler dini yok eder."

"Kur'an edebiyat değil, hayattır; dolayısıyla O'na bir düşünce tarzı değil, bir yaşama tarzı olarak bakılmalıdır."

"Geleceğimizi geçmişimizde aramayacağız. Kin ve intikam peşinde koşmayacağız."

"Ey teslimiyet, senin adın İslam'dır!"

"Her şeye kadir olan Allah'a andolsun ki köle olmayacağız."

"Savaşta büyük zulme uğradınız. Zalimleri affedip affetmemekte serbestsiniz. Ne yaparsanız yapın, ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır."

"Bir kelimeyi hiç aklınızdan çıkarmayın: Devlet. Devletin ne kadar önemli olduğunu hepimiz idrak etmeliyiz. Devletsiz bir millet boşluğa düşer, rüzgarda savrulup gider."

"Nefrete nefretle cevap vermeyin. Bosna için nefret çıkmaz sokaktır. Nefret sadece bizim ruhlarımızı zedelemiyor, Bosna'nın özünü de zedeliyor."

"Ben Avrupa'ya giderken kafam önümde eğik gitmiyorum. Çünkü çocuk, kadın ve ihtiyar öldürmedik. Çünkü hiçbir kutsal yere saldırmadık. Oysa onlar bunların tamamını yaptılar. Hem de Batı'nın gözü önünde; Batı medeniyeti adına."

"Sanat için soyunana alkış tutanlar Allah için giyinene neden zulmeder?"

"İnsan şahsiyetini alçaltan, onu eşyayla bir tutan her şey gayri insanidir."

"Ben dindarlığımı annemin dindarlığına borçluyum."

"Balığın suda yaşaması gibi dünyanın içinde yaşadığı çevre Kur'an ve İslâm'dır."

"Ölmeye hazır olan insanlar, ölmeye hazır olmayanlara karşı galip gelirler."'Biz kin gütmeyeceğiz ama asla yapılanları unutmayacağız ve her şey bittiğinde hatırlatacağımız şey düşmanlarımızın sözleri değil dostlarımızın sessizliği olacaktır. Biz ölüyoruz ama onlar da kazanmıyorlar.”

"Bir gün askerlerden biri gelip kendisine 'onlar bizim kadınlarımıza tecavüz ediyorlar, onlar bizim kadınlarımızı, yaşlılarımızı ve çocuklarımızı öldürüyorlar. Buna bigane kalmamalıyız' dediğinde, Aliya çok veciz bir şey söylüyor 'Sırplar bizim öğretmenimiz değiller."

YORUM EKLE