BU ŞEHİRDEN BİR ZEKAİ İNAN GEÇTİ

“Öldükten sonra yaşamak isterseniz, ölmez bir eser bırakın”
Hz. Ali (R.A.)

2019 yılında şehrimizin Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü olarak atanan ve bu yazının yayınlandığı bu tarihe kadar çok kıymetli hizmetleri ile şehrimize hatırı sayılır iz bırakan Zekai İnan’ın Uşak’a tayini ile üzülmedim dersem yalan olur.

Zira hepimizin bildiği gibi Atatürk’ün;

“Memleketi en çok seven insan ona en faydalı hizmetleri verendir” sözüne uygun kim olursa olsun başımızın üstünde taşımaya talibiz.

Bu şehir öylesine il müdürleri gördü ki ne varlığından, ne de icraatlarından bir fayda görmedik. Vakti zamanında “Elmamı Geri İstiyorum” köşe yazımdan dolayı bizi arayıp telefonda tehdit edenleri, bizim küçük ve haklı bir eleştirimizden dolayı hakkımızda dosya tutarak valiye şikâyet eden il müdürlerini gördük.

Yağlı Hasan böreği misali bu şehirde boy gösteren sözüm ona bazı isimler kaldıkları süre zarfında ete süte dokunmamış, küçücük bir hizmete imza atmamış, bu şehri adeta bir sıçrama tahtası olarak maalesef kullanmışlardır.

Şimdi Zekai İnan gibi bu şehirde gerçekten kalıcı izler bırakmış, küçük, büyük hemen herkesin kalbine sevgi tohumlarını ekmiş, güler yüzü, insanlığı, çalışkanlığı, kalıcı projeleri ile şehrimizin sosyal bağlamda birçok sorununa çözüm üretmiş il müdürlerinin hakkını bitamam vermezsek haksızlık edeceğimiz kanaatine varıyoruz.

Çalışma alanlarından biri olan Şehit ve Gaziler Bürosu’nun tezyin edilmesinde, ruhen ve bedenen çalışmalarını görmüşümdür. Herhangi bir işin hemen her aşamasında gayretini göstermiş ve çözüm noktasında amir değil adeta bir memur edasıyla hizmete ram olmuştur.

Gümüşhane gibi gerçekten altın kalpli (!) insanlarımızdan bazıları bu yazımdan dolayı beni sorgu ve sualsiz çarmıha gerecek, beni yağcılıkla itham edeceklerdir. Ama o tür insanlara her zaman dediğim gibi ben bu şehirde sevdiğim insanları öldükten sonra değil yaşarken taltif etmenin derdindeyim.

Zira bizler sevdiğimizi sevdiklerimize söyleyemeyen, onlara kucak açmayan, onları sımsıkı sarmayan, değerlerini yaşarken bilmeyen ve maalesef öldükten sonra arkasından methiyeler dizen bir toplum olduk.

Sen Gümüşhaneli ol ya da olma eğer bu şehrin derdini kendine dert edinmemişsen gözümde çöp kadar kıymet-i harbiyen olamaz.

Göreve geldiğin bu şehrin koltuklarına sımsıkı sarılmadan sürekli sahada olursan bu şehrin gönlüne girebilirsin. İsim isim saymaya gerek yok ait olduğun kurumun en başında isen o alanda sağlam bir iz bırakacaksın. O zaman ihtiyacın olmasa da arkandan böylesi güzel methiyelere mazhar olursun.

Şimdi Zekai İnan ile ilgili bu yazıma olumlu ya da olumsuz tenkitler geleceğini biliyorum. Ama ben tıpkı sağır kurbağa misali bu şehirde bir yandan eserler üretirken diğer yandan hakkımızda kasıtlı olarak çıkarılan haksız itham ve tenkitleri duymamayı tercih etmekteyim.

O yüzden tıpkı Zekai İnan gibi bu şehre gerçekten gönülden hizmeti edenleri gücüm yettiğince yazmaya devam edeceğim.

Aynı kulvarda olmasak da yaptığı başarılı çalışmaları ile Gümüşhane’ye değer katan Zekai İnan müdürüme yeni görev yeri Uşak’ta üstün başarılar diliyorum.