Ara
Gümüşhane
Parçalı bulutlu
-1°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,7133 %0.02
50,2607 %0.04
5.907,83 % -0,03
Gümüşhane Haberleri Gümüşhane 'Kırım Kırılmasın'

'Kırım Kırılmasın'

AK Parti Gümüşhane Milletvekili Feramuz Üstün, Kırım’da yaşanan olayları değerlendirdi.

407
Gösterim
4 Dakika
Okunma Süresi
AK Parti Gümüşhane Milletvekili Feramuz Üstün, Kırım’da yaşanan olayları değerlendirdi.

Yaptığı açıklamada Kırım’da yaşanan olayları daha iyi analiz edebilmek için Kırım’la ilgili yaşananların hatırlatılması gerektiğini kaydeden Üstün, Kırım’ın yakın tarihi hakkında şu açıklamalarda bulundu:

 “Kırım bir özerk Sovyet Cumhuriyeti olarak 18 Ekim 1921’de tesis edildi. 25 Haziran 1946’da ise statüsü değiştirilerek Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti’ne (RSFSC) bağlandı. 1948 yılında Sivastopol şehrine bağlı bir kent statüsü verildi. Nikita Hruşev döneminde, 26 Nisan 1954’de ise yine bir vilayet olarak Ukrayna Cumhuriyeti’ne devredildi. 12 Şubat 1991’de Kırım’da yapılan referandum sonucunda yeniden özerk cumhuriyet durumuna getirildi ve 4 ay sonra bu durum Ukrayna Anayasasında yer aldı.

26Şubat 1992’de ‘’Kırım Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti” ismi ‘’Kırım Cumhuriyeti” olarak değiştirildi. 21 Eylül 1994 yılında Cumhuriyetin adından “Sovyet Sosyalist” sözcükleri atılarak Kırım Özerk Cumhuriyeti’’haline geldi.

Rusya’daki birçok kesim, hatta zaman zaman siyasiler Kırım’ın aslında Rusya’ya ait olduğunu ve Ukrayna’ya devredilmesinin gayrimeşru olduğunu savunmaktadır Kırım bir Türk-Tatar yurdu olarak Rusya tarafından işgal edilmiş, demografik ve kültürel değerleri alt üst edilerek asimilasyona uğratılmıştır. Kırım Devletinin yıkılışından sonra Kırım Tatarlarının karşılaştıkları ikinci büyük facia ise 1944 yılında yaşadıkları sürgün olayıdır. Stalin’in tasfiye politikalarının kurbanı olmuş Kırım Tatarlarının haklarının iadesi konusunda yaşanan olumsuzluklar, günümüzde de henüz çözüme ulaştırılamayan bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.

27 Şubat gecesi Kırım parlamentosu binasını işgal eden güçler, binaya Rus bayrağını dikmişlerdir. Balbek Havalimanı dâhil, birçok önemli kamu binası yine bu güçler tarafından işgal edilmiştir. Bölgedeki Ruslara Rusya pasaportları dağıtılmaktadır. Viktor Yanukoviç 28 Şubat Cuma günü Rusya’nın Rostov kentinde bir basın toplantısı düzenleyerek kendisinin hala devlet başkanı olduğunu açıklamıştır. Moskovadan Ukranya’da ki yeni yönetime ilişkin “faşist”, çete, darbeci, olarak adlandırılan söylemler yüksek sesle dile getirilmiştir. 28 Şubat günü Rusya parlamentosunda Ukrayna'da yaşayan Rusların. Rusya vatandaşlığına kolay şartlarla alınmasını öngören bir yasa tasarısı üzerine görüşmeler başlatılmıştır. Rusya’nın eski Sovyet Cumhuriyetlerindeki sıcak çatışmalarda geleneksel söylemlerinden biri olarak “Rus nüfusun korunması” politikası, Kırım konusunda oldukça açık ve abartılı bir şekilde kullanılmaya başlamıştır. Zira Kırım. Ukrayna ve Rusya açısından oldukça önemli jeostratejik bir konuma sahiptir.

Post-Sovyet bölgede bugüne dek çözülmemiş Karabağ, Prednestrove, Abhazya. Güney Osetya gibi sorunların yanında yeni bir kronik sorunun -Kırım sorununun- doğma tehlikesi söz konusudur.

Ukrayna’da muhalif gösteriler meydana geldiği zaman Batılı devletler hızla gelişen olayların gerisinde kalmakta, gelişmelerin yorumlanmasında geç kalmaktadırlar. ABD hükümeti yaptığı açıklamalarda Rusya’yı “herhangi bir şekilde askeri müdahalede bulunmak gibi korkunç bir yanlışlığa yol vermemesi” konusunda uyarmaktadır. Olaylara seyirci kalmaması, çözüm sürecinde yer alması gereken bir ülke de Türkiye’dir. Gerek tarihi ve kültürel gerekçelerle, gerekse bölgesel güvenlik nedeniyle Türkiye’nin dünya kamuoyunun harekete geçmesi için yoğun bir diplomasi yürütmesi elzemdir.

Türkiye son on yılda birçok, siyasi, kültürel bağlantıları kuvvetleri olan ve daha fazla kazanımlar edinebilecek yakın stratejik bölgelerle ilişkilerini önemli düzeyde arttırması gerektiği kanaatindeyim.

Ukraynalı uzmanlar ve siyasiler Kırım Tatarlarının sorunlarından bahsederken, heyecanla "Kırım'ın özerkliği etnik kimlik üzerine inşa edilmemiş" diyorlardı. Kırım Tatar kimliğinin bölgede gelişmesine sıcak bakmayan Ukrayna yönetimi, bunun ne kadar vahim hata olduğunun farkına varabilmişlerdir.

Karadeniz, barış denizidir. Sadece Türkiye değil ona sınırı olan her ülke için anlam ifade eden bir deniz Karadeniz. Kırım da; Karadeniz de her anlamda güzel bir Diyar, Kırımda yaşanan sürecin kan dökülmeden bir şekilde çözülmesi en büyük temennimizdir. Bugünden yarına ortaya çıkan süreci bertaraf edebilmek adına Türkiye’nin atılması gereken adımlar ve sorumluluklarını yerine getirmesinin de önemli olduğunu ifade ediyor, saygılarımı sunuyorum.”
Yorumlar
v
vatandaşım 11 yıl önce
bunu güzel yazmışsınızda kim ne yapabilirki en iyi çözümü senin başbakanın hemen çözer putine höt desin hemen çözülür merek etme sen,inşallah rabbim kötülere fırsat vermez hiçbiryerde,
BEĞENME
0
CEVAPLA