Ara
Gümüşhane
Parçalı bulutlu
-1°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,8264 %0.19
50,2307 %0.03
5.943,96 % -0,19

Hiç düşündünüz mü?...

YAYINLAMA:
İnsanla hayvan arasındaki en büyük fark, insanda aklın olmasıdır.

Aklı sayesinde insan çevresini tanır, dünyayı tanır. Zarar ve menfaatini öğrenir, en önemlisi de kendisini tanır ve diğer insanlarla kıyas eder.

Yüzünü, gözünü, simasını görmeyen, kendisini tanımayan bir insan, başkalarının kendi hemcinsi olduğunu ise aklı sayesinde bilir.

Sinekler, böcekler, develer, aslanlar, filler, karıncalar, kelebekler, sürüngenler, koyunlar, velhasıl aklınıza hangi hayvan gelirse gelsin, hayvanlar âleminde kaç hayvan çeşidi ve kaç hayvan ferdi kendi yüzünü, gözünü, ağzını, burnunu, saçını görüp biliyor ve tanıyor?

Kobay olarak kullanılan hayvanları saymazsak hiçbir hayvan aynaya veya fotoğrafa bakıp kendini görmemiştir. Öyle ise hiçbir hayvan kendi resmini ve fotoğrafını tanımıyor demektir. Daha öz bir ifadeyle hayvanlar kendi simalarını bilmezler.

Peki, kendi simasını hiç görmemiş olan bir hayvan, karşısındakinin kendi cinsinden olup olmadığını nasıl anlayabiliyor?

Mademki, hiçbir hayvan kendi yüzünü görmemiş ve tanımıyorsa; hemcinsi olan hayvanları nereden biliyor da onların yanına koşuyor?

Bir koyun düşünün ki, kendisinin koyun olduğunu bilmiyor, kendisinin koyun suretini taşıdığını bilmiyor, ama kalabalık ve karışık hayvan topluluğu içinde nasıl oluyor da koyunların olduğu gurubu tanıyıp da onların yanına gidebiliyor?

Bir akrep düşünün ki, gözü bile olmayan bu yaratık, kendisinin de diğer akreplerin de cismini, şeklini görmediği, bilmediği halde, diğer hayvanların yanına değil de akreplerin yanına gidiyor ve onlarla mutlu oluyor.

Ormanlar kıralı aslanlar da kendilerini hiç tanımıyorlar, hiç kendi yüzlerini, gözlerini görmemişler. Peki, ama başka aslanların kendi cinslerinden olduğunu nereden biliyorlar da onların yanına gidiyor, onlarla beraber olabiliyorlar?

Yüz binlerce hayvan çeşidini incelediğinizde aynı garip durumla karşılaşırsınız. Bu garip durum da şudur: Hiçbir hayvan, kendisiyle kıyas yaparak hemcinslerini tanıma imkânına sahip değildir.

Diğer taraftan bir hayvan, düşmanı olan bir diğer hayvanın kendi cinsinden olmadığını nereden biliyor da ondan kaçıyor?

Bir koyun, bir kurdu gördüğünde ondan ürküyor. Hâlbuki kendi yüzü ve cismi de belki kurdunkine benziyor... O zaman, koyunun, kurttan kaçmaması gerekir. Ama, bunları bilmediği halde, ona düşman olanlardan kaçıyor, dostlarına ise yaklaşıyor.

Yaratılışın bir bilmece karesi daha bu şekilde insanın önüne çıkmış oluyor.

Bu tanıma işi mademki bakmayla olmuyor, o zaman geriye bir his kotlaması kalıyor ki, her bir hayvan kendi hemcinslerine sevgi ve dostlukla, diğerlerine karşı da farklı bir cinse karşı oluş özelliği ile kotlanmış olarak yaratılıyor demektir.

Yüz binlerce hayvan türünün milyarlarca ferdi üzerinde uygulanan muazzam bir kotlama.

Bu kadar karışık ve geniş bir kotlama sistemi ancak mükemmel bir programcıyı gösterir ki, âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’tan başka bu mükemmel programı yapacak bir ilim ve kudret sahibinin olamayacağını aklı olan her insan anlamış olacaktır.

Güzel günler dileğiyle.

( NOT: Yazarın, ‘Oraya Gidip De Gelen Var’ adlı kitabından alınmıştır.)
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *