Merdivenden kayanlar ve dahi düşüp başını yaranlar
Dikiş attırdığı doktar’a bayansa yan bakanlar
Erkek ise canı yandı diye kin tutanlar
Maziyi dün gibi hatırlayanlar, hatırlayıp ta sadece anılarda kalanlar
Söz söylemeyi marifet sayanlar, söylediği sözden utanmayanlar
Başı ayrı gövdesi ayrı mabadı ayrı oynayanlar, bir türlü tek vücut olamayanlar
Bakışlarından nefret okunanlar, lakin nefretle birlikte yüzümüze bakanlar
Arkamızdan konuşup, yüzümüze dost olanlar, kalleşlik sanatında mastır yapanlar
Dün el etek öpüp bugün dil altı alanlar
Gevşemiş cıvata gibi ses çıkartanlar, somon olmadan yerinde tutunamayanlar
Siyasete el öpüp bürokrata el uzatanlar, Abdest mertebesinden habersiz olanlar
Alnını secdeden kaldırmayın imamı kollayanlar
Kürsüde bile arkasını kollayanlar, arkadan kollanıp önden savuranlar
İstanbul’da oturup Ankara’dan kâğıt alıp Trabzon kağıdıyla not yollayanlar
Yolladığı notu yazamayıp yazanın çanağını kıranlar
Yirmi sene dost görünüp sonrasında parsel turanlar, tuttuğu parsele binayı konduramayanlar
Sövdüklerinin ellerine yapışanlar, ekmek nereden gelirse gelsin harama helale bakmayanlar
Dün Valiye var deyip, başıbozukluktan yararlananlar, başını bozdurup akça niyetinde harcayanlar
Harcandıkça harcandığını anlamayanlar, yatlarda parti verip bize namus dağıtanlar
Dağıttıkça açılan ancak açılanı bir türlü dolduramayanlar
İffet abidesi kesilip gizliden iş tutanlar, Saman altından su yürütmeyi marifet sayanlar
Çalıştırdığı ağlarken durumdan zevk alanlar, zevk aldıkça omurgasız olanlar
Omurga tedavisinde kemik ittifakı kuranlar, Çatlak kemiğe tutkal vuranlar
Yüksek rütbeli subay gibi duranlar, seksenleri gömdük deyip gömdüğüne dahi laf atanlar
Gömdüğü zihniyete baston tutanlar, baston tuttuğu eli bile kendi eli sayanlar
Türlü türlü arsızlığı marifet sayanlar, marifet iltifata tabidir deyip iltifat nazarında dost meclisinde anlatanlar
Bu seferde sizlere MERHABA demek istedim…