NEDEN GÖREVDEN ALINDILAR?

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ve Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bedia Öz gökçe Ertan görevlerinden uzaklaştırıldı. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Mardin Büyükşehir Belediyesine Mardin Valisi Mustafa Yaman, Van Büyükşehir Belediyesine Van Valisi Mehmet Emin Bilmez başkan vekili olarak görevlendirildi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı hakkında cumhuriyet başsavcılığınca 8 soruşturma, içişleri bakanlığınca 3 soruşturma, terör örgütü kurma ve yönetme suçlamasından Diyarbakır 9. ağır ceza mahkemesince yargılaması devam eden kovuşturması var. Bunun yanında nerede bir terörist cenazesi bu şahıslar orada. Nerede terör lehine yapılan bir açıklama bir organizasyon bunlar orada. Polislerimizi şehit eden teröristlerin cenaze görüntülerini içişleri bakanlığı daha önce paylaşmıştı zaten.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı  Selçuk Mızraklı Seçildikten sonraki ilk icraatı terör örgütüne desteklerinden dolayı görevlerinden uzaklaştırılan personeli alel acele göreve iade etmesi oldu. Bununla yetinmeyen başkan terör nedeniyle uzaklaştırılan personeli gayri resmi olarak belediyede çalıştırmaya başlamış.

Başkan sahabe ismini kaldırarak terör suçlusunun ismini bir caddeye vermeye teşebbüs etmiş. Selçuk Mızraklı terör PKK’nın ilk silahlı eyleminin yıldönümü etkinliğine katılarak terör örgütüne destek vermiştir.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı  Selçuk Mızraklı Belediye imar planına uygun olarak yapımına başlanan 4 caminin yıkılması için karar aldı. Diyarbakır halkının isteği üzerine ve yine Diyarbakırlının parasıyla yapımına başlana bu camilerin yıkılmasıyla hedeflenen, kamu yararı değil, inançlarını özgürce yaşamak isteyen vatandaşlarımızın ayrıştırılması ve yıkım esnasında ortaya çıkacak çatışma ortamından her zamanki gibi terör örgütünün yararlanmasıdır.

Belediye başkanının bayramda ilk işi teröristlerin mezarlarını ziyaret etmek oldu. Ayrıca Diyarbakır belediye başkanı Dr. Selçuk Mızraklı çalıştığı hastanede herhangi bir resmi kayda gerek duymadan birçok hasta veya yaralı teröristi tedavi etmiş, bununla kalmayarak kırsaldaki teröristlere ilaç ve tıbbı malzeme yardımı sağlamıştır. Diğer belediye başkanları ile ilgili durum birbirinden çok farklı değil. 

Hal böyle iken bazı siyasetçiler, gazeteciler, akademisyenler çıkıp bu konu hakkında demeç vererek olumsuz bir kamuoyu oluşturma peşindeler.

Efendim demokrasi adına, hukuk devleti adına, evrensel hukuk adına doğru bir karar olmadığını ifade ediliyor. Bu şekilde beyanat vermek güvenlik güçlerinin terörle mücadelesini tam anlamı ile anlamsızlaştırıyor, itibarsızlaştırıyor.

Demokratik hukuk devletini korumak, demokrasiyi korumak adına terör ve destekçilerinin yapmış olduğu faaliyetleri görmezden mi geleceğiz? Terörün olduğu hangi ülkede demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri tam anlamı ile işliyor.  Terörün olduğu yerde vahşet vardır, kan vardır, gözyaşı vardır, öfke vardır, kargaşa vardır.

Cumhurbaşkanlığı ve içişleri bakanlığı bu görevden almaların gerekçesini açıkça ortaya koyarken siz çıkıp bu durum demokrasi adına uygun olmamıştır, hukuk adına uydun olmamıştır diyeceksiniz. Devletin ve milletin bekası adına terörle yapılan mücadeleyi görmeyeceksiniz. Görevden alınan belediye başkanları adına beyanat üstüne beyanat vereceksiniz. Ve bu beyanatları devletin bekası ile ilişkilendireceksiniz. Devletin bekasını düşünen herkes terörün karşısında dimdik durması gerekir. Söylemleri de o minvalde olması gerekir.

Demokrasi adına konuşanlar şunu iyi bilmelidir. Demokratik yönetimlerin varlığı terör kaynaklarının kurutulması ve terör odaklarının yok edilmesi ile mümkündür. Bu görevden almalar bu alanda yapılan bir çalışmanın neticesidir. Hiçbir kişi,  güç veya gerekçe devletin ve milletin varlığının üzerinde değildir.

Bu görevden almaları eleştirenler öncelikle bu kişilerin yapmış oldukları faaliyetlere bakmaları gerekmez mi? Belediye başkanlarının faaliyetleri üzerine bir çalışma yapsalar milletimiz için yerinde bir hareket olacaktı. Ama demeç verenlerin hepsi görevden almaları anlamsızlaştırmak, ülkemizi hem içerde hem de uluslararası arenada zora sokmak adına bir gayret içindeler. Ülkemiz adına yapılan bu karalama çalışmalarına elbette milletimiz gerektiğinde cevabı verecektir.
 

YORUM EKLE