Şakir, samimiyetsiz ilişkilerimizdeki başkahramanı temsil ediyor. Samimiyetsiz ilişki; olanın olmadığı gibi yansıtılması için taraflardan en az birinin kendini paraladığı ilişki türü. Yani her samimiyetsiz ilişkide en az bir Şakir mevcut.
İlişkilerde samimiyet belirleyici unsurdur bana göre. Samimiyet, ilişkinin kalitesini belirler, sağlamlığını belirler, süresini belirler. Samimi insanlar arasındaki ilişkinin getirdikleri, götürdüklerinden fazla olsa da çoğu insan, samimi olmak yerine oynamayı tercih ediyor. Çünkü bu şekilde olması gerektiği toplum tarafından beyinlerimize empoze edilmiş.
Son yıllarda boşanma oranlarının artması tesadüf değil. Artık samimi ilişkiler yok. İnsanlar birbirlerini anlamayarak evleniyor. Evlenmek için evleniyor. Farklı beklentilerle evleniyor. Aşkın gerektirdiği saflık duygusu kalmadı insanlarda. Karakter belki de en son bakılan özellik olmuş karşı tarafta, ilk bakılması gereken özellikken. Sahte tavırlarla süslenmiş bir ilişkinin sonunda evlenen çiftler çok geçmeden boşanıveriyor. Neden: şiddetli geçimsizlik! Evlenince gizem kayboldu çünkü. Birbirlerinin gerçek yüzüyle baş başa kalan bu çiftler yanıldıklarını anladılar. Ailelerin ve varsa çocukların da yıprandığı bu sürecin başlamasına sebep olan ise Şakir’den başkası değil.
Şakir’in en büyük gafı bana kalırsa gizemli olmak derdi. Bir şey neyse odur değil mi? Ama yook. Gizemli olacağız illa. İnsanlarla bunun tartışmasını yapmaktan yoruldum. Hayat öyle gizemli oyunlarla geçmiyor ne yazık ki: “Düşünmekten gözüme uyku girmiyor ama o günümü gün ettiğimi düşünsün. “ modunda yaşayan insanları samimiyete davet ediyorum. Zira o arkadaş bırakıp gittiğinde gelip omzumda ağlamanızdan sıkıldım. Böyle ilişkilere şahit olmaktan da sıkıldım. Oynayarak kazandığını samimi olarak kaybedeceksen emin ol zaten o kazanım sandığın şeyin sana hiçbir faydası yoktur.
“ Onsuz asla yapamam ama o bir kalemde silerim sansın. Tanrım ne kadar da zekiyim.” Evet, çok zekisin. Bir sen zekisin çünkü. Herkesin aynı oyunları oynadığı yerde dön de ne kadar sıradan olduğuna bir bak.
Cicim ayları bitince gerçek olmayan, samimiyetsiz tavırlar yavaş yavaş kendini açığa vurur ve tam kazandım sandığın anda başta kendine olan saygın olmak üzere birçok şeyi kaybedersin.
Şimdi Şakir’ciğim seçim senin, ya samimi bir yalnızlığın olur ya da içinde senin olmadığın bir ilişkin.
İlişkilerde samimiyet belirleyici unsurdur bana göre. Samimiyet, ilişkinin kalitesini belirler, sağlamlığını belirler, süresini belirler. Samimi insanlar arasındaki ilişkinin getirdikleri, götürdüklerinden fazla olsa da çoğu insan, samimi olmak yerine oynamayı tercih ediyor. Çünkü bu şekilde olması gerektiği toplum tarafından beyinlerimize empoze edilmiş.
Son yıllarda boşanma oranlarının artması tesadüf değil. Artık samimi ilişkiler yok. İnsanlar birbirlerini anlamayarak evleniyor. Evlenmek için evleniyor. Farklı beklentilerle evleniyor. Aşkın gerektirdiği saflık duygusu kalmadı insanlarda. Karakter belki de en son bakılan özellik olmuş karşı tarafta, ilk bakılması gereken özellikken. Sahte tavırlarla süslenmiş bir ilişkinin sonunda evlenen çiftler çok geçmeden boşanıveriyor. Neden: şiddetli geçimsizlik! Evlenince gizem kayboldu çünkü. Birbirlerinin gerçek yüzüyle baş başa kalan bu çiftler yanıldıklarını anladılar. Ailelerin ve varsa çocukların da yıprandığı bu sürecin başlamasına sebep olan ise Şakir’den başkası değil.
Şakir’in en büyük gafı bana kalırsa gizemli olmak derdi. Bir şey neyse odur değil mi? Ama yook. Gizemli olacağız illa. İnsanlarla bunun tartışmasını yapmaktan yoruldum. Hayat öyle gizemli oyunlarla geçmiyor ne yazık ki: “Düşünmekten gözüme uyku girmiyor ama o günümü gün ettiğimi düşünsün. “ modunda yaşayan insanları samimiyete davet ediyorum. Zira o arkadaş bırakıp gittiğinde gelip omzumda ağlamanızdan sıkıldım. Böyle ilişkilere şahit olmaktan da sıkıldım. Oynayarak kazandığını samimi olarak kaybedeceksen emin ol zaten o kazanım sandığın şeyin sana hiçbir faydası yoktur.
“ Onsuz asla yapamam ama o bir kalemde silerim sansın. Tanrım ne kadar da zekiyim.” Evet, çok zekisin. Bir sen zekisin çünkü. Herkesin aynı oyunları oynadığı yerde dön de ne kadar sıradan olduğuna bir bak.
Cicim ayları bitince gerçek olmayan, samimiyetsiz tavırlar yavaş yavaş kendini açığa vurur ve tam kazandım sandığın anda başta kendine olan saygın olmak üzere birçok şeyi kaybedersin.
Şimdi Şakir’ciğim seçim senin, ya samimi bir yalnızlığın olur ya da içinde senin olmadığın bir ilişkin.