SALİM BAŞKANA VEDA

(1956- 8 Mart 2021)

Enbiya Suresi 35. Ayet –Her Nefis Ölümü Tadacaktır.”

“Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber...

Hiç güzel olmasaydı, ölür müydü Peygamber?”

1956 yılında Söğütlü beldesinde dünyaya geldi. Maddi olanaksızlıklardan dolayı okuyamadı. İlköğrenimini Söğütlü’de tamamladı. 1973 yılında evlendi. 1974 yılında vatanî görevini yapmak üzere askere gitti. Acemi birliğini Manisa’da, usta birliğini Edirne’de tamamladı.

1976 yılında henüz 20 yaşında iken ticarete atıldı. Ardından Arabistan’a gitti. Burada 11 yıl çalıştı.

1987 yılında Türkiye’ye döndü. Bilgi ve tecrübeleriyle İstanbul’da müteahhitlik yapmaya başladı. İnşaat sektöründeki başarısı ve dürüstlüğü ile kısa zamanda İstanbul ve Ankara’nın güzide müteahhitlerinden oldu. Sincan’da Mobilya atölyesi kurarak ticari faaliyetlerini bu alanda da genişletti.

2004 yılından itibaren Sivil Toplum Kuruluşlarında görev almaya başladı. Ülkesine ve memleketi Gümüşhane’ye sevgisini bu yıllarda bulunduğu Sincan Gümüşhaneliler Derneği Başkanlığı ve Ankara Gümüşhaneliler Federasyonu Başkan Yardımcılığı görevlerinde fazlasıyla gösterdi. Siyasi olgunluğu, bilgisi ve tecrübesiyle dikkat çekti. Ticari iş ve işlemlerini asla siyasi duruşuna malzeme etmedi. Daima dik durdu. Yaradandan gayrı hiçbir güç karşısında eğilmedi.

14 Mart 2019’da Milliyetçi Hareket Partisinden Söğütlü Belde Başkan Adayı oldu. Bu adaylık, beldenin akl-ı selim vatandaşlarınca büyük teveccüh ve coşkuyla karşılandı. Kısa zamanda şahsiyetli duruşu, akıl ve gönül zenginliğiyle 7’den 70’e belde halkının gönlünde taht kurdu. Adaylık sürecinde asla ve asla politik çekişmeye girmedi. Dedikodudan uzak durdu. Âlicenaplıkla (yüce gönüllülük), peygamberin sünnetine uygun yaşamıyla kötüden, çirkinden ve şeytani her hâl ve hareketten kaçtı. Bizlere siyasetin nasıl yapılması gerektiğine ilişkin çok önemli dersler verdi.

31 Mart 2019 tarihinde Söğütlü için milat oldu. Beldemizin yalnızca başkanı olmadı, aynı zamanda mütevazı karakteriyle herkesin Salim Ağabeyi oldu. Fitne ve fesadın kol gezdiği bir mekana huzur ve insanlığın tohumları ekti. Hiçbir kurnaz cahile, hiçbir yobaz insana fırsat vermeden yalnız ve yalnız adalettin temsilcisi olmayı fazlasıyla başardı. Türkmen kültürü ve Müslüman ahlakıyla şekillenmesi gereken bir beldede kin ve nefret üzerine kurulu düzeni, rant ve üç kuruş peşinde koşan tiplerin saltanatını elinin tersiyle tarihin çöplüğüne attı. Milliyetçi Hareket Partisinin tarihi, millî ve insanî bakışını yönetim anlayışıyla süsledi. Bazı çevrelerin beklentisi şuydu: “Bunlar (MHP) gelirse hepimizi işten atarlar. Din elden gidiyor…” Oysa Salim Başkan her şeyden önce bir insandı. Asla böyle basit sloganların adamı değildi. Kendine iftira atanlara, küfredenlere, hakaret edenlere, onu dinden çıkmış sayanlara, kendine her türlü aşağılama ve karalamaları yapanlara bile -onları utandıracak şekilde- sahip çıktı. Çünkü o, Türk yiğidiydi ve Müslüman evladıydı.

Çalışkanlığı, insancıllığı, hoşgörüsü, cömertliği sayesinde gönüllerde taht kurdu. Kısa sürede öyle bir atılım yaptı ki hizmeti yalnız Söğütlü ile sınırlı kalmadı. Çevre köyleri de çalışma alanına alarak hizmet üstüne hizmet yaptı. Beldede yarattığı mutluluk havası hizmetlerine yansıdı. Anlamsız kin besleyen yürekleri bile yumuşattı. Su, altyapı ve sulama kanalları, ek binalar, mezarlık, eğitime destek gibi çeşitli alanlarda durmaksızın çalıştı. “Halka hizmet Hakka hizmettir.” diyerek yaptı bütün bunları. Kendi değimiyle “Allah’ın rızasından öte hiçbir amacım olmadı, olmayacak.” mantığından hareket etmiştir. Devletin tahsis ettiği makam aracına bile binmemiş kendi özel aracıya dağ, bayır, şehir şehir çalışmalarını sürdürmüştü. Maaşına zam yapmamış, aldığı maaşı da beldemin yaşlı, genç, çocuklarına dağıtmıştı. Konuklarına ikramlarını yaparken, yemek söylerken devletin kasasına tenezzül etmemişti. Bayram günlerinde bir öğretmenin maaşı kadar parayı 5’lik, 10’luk, 20’lik, 50’lik şeklinde sınıflayarak makamına gelen 0-18 yaş arası çocuklara dağıttığını bizzat biliyorum. Bir keresinde Ankara’dan Gümüşhane’ye gelirken benim 2 aylık maaşımdan fazla bir parayı bir listeyle elime tutuşturdu. Bu para neydi biliyor musunuz? Köyümdeki hasta, yaşlı kişilere gönderilen paraydı. Onun ne kadar diğer gam olduğunu bilmeyen yok. Bu tür yardımlarını saymakla bitiremeyiz.

Beldemin medar-ı iftiharı, şerefli ve dürüst Başkanı oldu. 31 Martta bizleri tarifsiz bir sevince doyurdu. Vefatıyla ise şimdi yüreklerimizi yaktı ve derin bir hüzne boğdu. Beldemin tarihinin gördüğü ve göreceği en müstesna yöneticisi oldu. Belde tarihinin ve benim ömrümün dönüm noktası oldu. Sen bir milat oldun beldemde...

Cahilliğe ve dedikoduya karşı başlattığın büyük mücadeleyle bizim yolumuzu aydınlatan ışık oldun. Seni 30 yıl önce henüz üniversite 2. Sınıftayken tanıdım. Eğitim ve yazın hayatımda Babam, Hasan Amcamdan sonra seçkin bir yere taht kurdun. Bire birçok sohbet ettim. Her sözünü zihnime kazıdım. Notlar tuttum. Çok şey öğrettin bize...

Çalışkanlığın, vatan sevgin, insancıllığın, adalet anlayışınla dedikodunun en adisine bile "Sizi Allah'a emanet ediyorum. Sizi Allah’a havale ediyorum." diyecek kadar sakin ve olgunluğunla sen ne güzel bir Başkandın.

Beldemin kat kat üstünde bir olgunlukla politik kısır döngülerden arınmış anlayışınla, at gözlüğü takmadan Belediyeyi yöneten şahsiyetinle sen ne iyi bir Başkandın.

Her biri birbirinden olgun ve şahsiyetli çocuklar yetiştirmiş olman ve çocuklarına, torunlarına, hatta beldemin bütün çocuk ve gençlerine gösterdiğin sevgi ve hoşgörü ile sen ne iyi bir babaydın.

Sen bayramlarda beldemin çocuklarının babacan Başkanı oldun. Gençlerin nabzını tutan onların kıymetli ağabeyiydin. Kin ve nefreti bir bilge edasıyla yerin dibine soktun. Her sorun karşısında barış, sevgi ve hoşgörüyle muamele ederek harami duyguları ve karanlığı azgın çukurunda boğdun.

Bizleri yokluğunla gözyaşına boğsan da emanetinle yine bize ders verdin. Bu veda ansızın oldu. Seni çok sevdik. Seni hiç unutmayacağız. Unutturmayacağız. Adına anma günleri yapmak boynumuzun borcu oldu. Seni konuşmalarla, şiirlerle anmak bize bir ödev oldu.

Sende hep şunları gördüm. Hz. Ebubekir'den cömertliği, Hz. Ömer'den adaleti, Hz. Osman'dan mütevazılığı, Hz. Ali'den yiğitliği almışsın. Hz Hamza gibi gözünü budaktan sakınmadın hiçbir zaman.

Sevilen ve takdir edilen Başkanı son yolculuğuna uğurlamak için ülkenin dört bir yanından, çevre illerden, ilçelerden, beldelerden, köylerden çok sayıda seveni cenaze törenine katıldı.

66 yaşında hayata veda eden Salim Başkanın Covit 19 mücadelesi 110 gün sürdü. Tapulu tarlasını hibe yoluyla mezarlığa veren Salim Başkanın cenaze namazı Ankara’da imam olan oğlu İshak Koç tarafından kıldırıldı. Seçim çalışmalarında konuşma metinlerini yazardım. Anma günlerinde konuşma metinlerini yazardım. Ancak hiç düşünmemiştim ki bir gün senin son yolculuğunda konuşma metnini de yazacağımı. Seni anlatmak öyle 2 dakikaya sığmamalıydı. Hazırlamış olduğum kısa özgeçmişi Kelkit Müftüsü okurken ağladım. Çünkü hiç beklemiyordum böyle bir veda yapacağımı. Kur’an-ı Kerimden ayetlerle Başkanın na’aşı Söğütlü aile mezarlığına defnedildi. Sevenleri hep buradaydı. Başkanım! Yine dostları, akıl ve gönül birlikteliğini kuran sevenlerini mutlu ettin; fesatlığı, küçük beyinliliği, at gözlüklüleri ve beynini kiraya vermişleri ise kahrettin bu son yolculuğunda. Çünkü ölümün de tıpkı sağlığında yaptığın gibi beldemi birlik ve beraberliğe sevketti.

Peygambere komşu olasın. Gözün arkada kalmasın çünkü değer verdiğin herkes senin önünde boynunu büktü ve son görevini yerine getirdi. Sevenlerin hep yanındaydı. Kimler mi?

Gümüşhane Belediye Başkanı Ercan Çimen, Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun, Bayburt Belediye Başkanı Hükmü Pekmezci, Kelkit Belediye Başkanı Aziz Nas, Kelkit Kaymakamı Aziz Onur Aydın, Erzincan Otlukbeli Belediye Başkanı Yusuf Tektaş, Şiran Belediye Başkanı Mutlu Özel, Köse Belediye Başkanı Turgay Kesler, Torul Belediye Başkanı Evren Özdemir, Kürtün Belediye Başkanı Enver Şen, Kelkit Belediye Eski Başkanı Ünal Yılmaz

Söğütlü Beldesinin MHP teşkilatlarının kurucusu Niyazi Arslan, Söğütlü MHP Belediye Başkan Adayları Hasan Arslan, Halil Meral, İsmail Arslan, MHP Belde Teşkilat Başkanı Hakan Arslan, Söğütlü Beldesinin kurucu Belediye Başkanı Numan Kara, Beldemiz Merkez Mahallesi Muhtarı Adem Arslan, İstanbul-Esentepe’den seni iyi günde kötü günde kucaklayan Dernek eski Başkanı Rasim Kara

Ankara ve İstanbul başta olmak üzere pek çok şehirden hiçbir çıkar amaçlamadan seni seven, iyi gün dostu olmayan ve kötü günde de yanında olan onurlu köylülerin, Üst düzey komutanlar, Komşu köylerin Muhtar ve Azaları, Komşu köylerden iştirak eden sevenleri ve beldenin huzur, sevgi ve hoşgörüden yana olan akl-ı selim vatandaşları olmak üzere pek çok seveni törene katıldı.

Mekânın cennet olsun Ağabey. Ruhun şad olsun Reisim.

YORUM EKLE
YORUMLAR
soner dabak
soner dabak - 3 yıl Önce

emeğine sağlık muzaffer hocam