Yüzleşme

Günlerdir dünyayı sarsan ve Dünya Sağlık Örgütünün de pandemi olarak ilan ettiği coronavirüsü anladık ancak içimizdeki virüsleri de anlayabilsek…temizleyebilsek..

Bir virüs insanoğlunu ne hale getiriyor. Çaresiz bırakıyor, belki de güçlünün güçsüze uyguladığı zulüm karşılıksız kalmıyor. 

Yaklaşık 9 yıldır devam eden Suriye savaşı. Evlerinden ayrılmak durumunda kalan evsizler ve kimsesiz Suriyelilere 9 yıl seyirci kalanlar ve bu duruma sebep olanlar

Kardeşi kardeşe öldürten mezalim güçler ve kan emici vampirler,

Masum insanlara işkence uygulayan acımayan insanlığını unutanlar,

Şiddetten beslenen canavarlar, kadın, çocuk. yaşlı ana-baba demeden her türlü melaneti işleyen cahil ve caniler,

Fitne-fesat ve dedikodularla içini dışını zehir ile dolduran insanlığını kaybedenler,

Büyüye saygıyı küçüğe sevgiyi, yaşlı yakınlarına bakımı unutanlar,

Hep bana-rab bana geçinenler, yaptığı işin cambazlıklarını da uygulayarak saltanat sürenler

Kısacası ezenler, dövenler, hak yiyenler, kan dökenler, dünya hep onların çevresinde dönecek zannedenler. 

Evet, insan günahlara, yanlışlara meyillidir. Hatasızlık ve günahsızlık insan için değil. Ancak bir o kadar da önemli olan, bir hata, bir yanlış durumunda ‘vicdan’ı harekete geçirip, hissi yaklaşmadan, akıl ve mantığı devrede tutarak, o yanlışı, bir şekilde tashih etmektir.

Yüzleşmek biraz da yaptıklarımızla muhasebe etmek demektir.

Daha işler, hesaplar ahrete kalmadan dünyada iken bir durum değerlendirmesi yapmaktır.

Helalleşmektir.

Hatasını fark eden, idrak eden o hata derecesine göre bir pişmanlık ruh hali içerisinde ilgili/ilgililere durumu izah edip, helâlleşmesi veya helâlleşmek için hesaplaşması söz konusu olabilir.

Yüzleşmek bir mahkeme oturumu gibidir.

Yani olmuş bir vaka karşısında, neden olduğunu, bu olanlardan kimlerin ne şekilde etkilendiğini, kimlerin, ne kadar hak mahrumiyetine uğradığını, bu mahrumiyetlerin giderilme durumu gibi onlarca sorular cevap bulacak ve böylece, ince eleyip sık dokuyarak, insaf içerisinde hak yerini bulacaktır.

İnsan böyle baktığında ‘zerre miskal hayır, zerre miskal şer’ ölçüsü içerisinde daha bir titiz yaşamaya başlayacaktır.

Bugün ki mücadelemiz hepimizi etkileyen coronavirüs olabilir, bunu bireysel ve toplumsal tedbirlerle el birliği içerisinde atlatabiliriz. Dünyada olup bitenlere kayıtsız kalanlar ve kendi menfaatleri uğruna başka insanlara zarar verenlerin de oturup düşünmesi gereken bir durumdur. 

Nasıl ki insan, aklı gereği, bir hukuksuzluğa maruz kaldığında bu hukuksuzluğu ortadan kaldırmak için adalet ararsa ve bunun için de elinden gelen ne varsa sergilerse, işte hayatta yaşananlar da böyledir.

Dünyada hesaplaşamayanlar, helâlleşemeyenler elbette hakikî bilginin sahibi olan Allah’ın (c.c.) huzurunda daha derin ve etkin bir hesaplaşma yaşayacaktır.

Neden yaptım, nasıl yaptım, yaptığım işten kim, nasıl etkilendi? Gibi onlarca soru bir fiille birlikte peşinden geliyor.

Kim yapmış, neden yapmış, nasıl yapmış, yapılan işten kim nasıl etkilenmiş, kim, ne kaybetmiş, kim, ne kazanmış gibi hak ve hukukun yerine gelmesi için atılacak bir adımdır.

İnsan, bütün tercihlerinde, bütün işlerinde böyle bir yüzleşme yaşasa, böyle bir muhakeme yapsa, hata yapar mı, bile bile yanlışa düşer mi?

Elbette düşmez. Yüzleşmenin en güzel tarafı da, daha dünyada iken hesaplaşmaktır. Çünkü dünya daha imtihanın devam ettiği, özür dilenebildiği, hesaplaşılabildiği ve helâlleşilebildiği yerdir. Umut ederim ki corona dünya da insanların insanca yaşamasına vesile olur.

YORUM EKLE