Gümüşhane’nin Kelkit ilçesi Aksöğüt Köyünde yaşayan Yüce Ailesi yıkılmak üzere olan evde hayat mücadelesi veriyor.
Kelkit’te 10 yıldır yıkılma durumuna gelen kerpiç evde yaşayan şeker hastası Galip Yüce ve eşi Zeynep Yüce, astım hastası 2 çocuklarıyla beraber yardım bekliyor. Arsa almaya ve kiralık evlere maddi güçleri yetmeyen Yüce ailesi, çareyi bir kısmı çöken evlerinin sağlam kalan giriş ve bir odasında yaşamakta buldu.
Ailesine Sosyal Yardımlaşma Vakfınca kendilerinin arsa bulmaları halinde ev yapılacağı söylense de arsa alabilmek için maddi durumları müsait olmayan Yüce ailesi, yıkılmak üzere olan evde yaşamak zorunda kalıyor. Öte yandan 10 yıl önce hayır için evde oturmalarına müsaade eden yardımsever ev sahipleri, kira talep etmemesine karşın evin yıkılarak Yüce ailesine zarar verebileceği düşüncesiyle de evden çıkmalarını istiyor. Tüm bunlara rağmen aile, çaresizlikten yıkılmaya yüz tutmuş evde yaşamaya devam ediyor.
Astım hastası olan evin küçük çocuğu Metin Yüce, “Astım hastasıyım. Trabzon’da tedavi görüyorum, doktor bana bu evde durmamam gerektiğini ve toz pislik gibi her şeye alerjim olduğunu söyledi. Bu evde yaşamak yerine çadırda bile yaşamak isterim. Ama çadır kuracak bile arsamız yok. Birilerinden yardım bekliyorum.” dedi.
Kelkit Kaymakamlığı ve Kelkit Belediyesinin ilgili birimlerine başvurduklarını dile getiren anne Zeynep Yüce, Kelkit Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma Vakfından haneye gelir tespiti yapmak için gelen görevlilerin evin yıkılma tehlikesine karşın içeriye girmeye korktuklarını söylemelerine karşın, “siz korkuyorsanız biz ne yapalım 10 yıldır burada korkarak yaşıyoruz” diyerek karşılık verdiğini anlattı.
Anne Yüce, “Sosyal güvencemiz yok, eşim şeker hastası, ilçede hamallık yapıyor. Bende bazen komşuların tarlasında ırgatlığa gidiyorum. Bu durumlarda çocukları eve bırakıyorum ve aklım evde kalıyor. Acaba ev yıkılır da çocuklara bir şey olur mu diye. Allah razı olsun konu komşu yardım ediyorlar. Tek isteğim çocuklarımla beraber sağlam bir evde yaşamak. Arsa alabilseydik kaymakamlık evin yapımını karşılayacaktı. Şimdi çaresizce bu evde yaşamaya devam ediyoruz. Çoluk çocuk hem hasta hem de perişan durumdalar. Kış gelmeden inşallah Allah bir kapı acar, Allah rızası için büyüklerden küçük bir olsun yardım istiyorum. Yağmur ve kış mevsimi geldiğinde halimizi düşünemiyorum. Lütfen yardım çağrımıza kulak verin” dedi.
Kelkit’te 10 yıldır yıkılma durumuna gelen kerpiç evde yaşayan şeker hastası Galip Yüce ve eşi Zeynep Yüce, astım hastası 2 çocuklarıyla beraber yardım bekliyor. Arsa almaya ve kiralık evlere maddi güçleri yetmeyen Yüce ailesi, çareyi bir kısmı çöken evlerinin sağlam kalan giriş ve bir odasında yaşamakta buldu.
Ailesine Sosyal Yardımlaşma Vakfınca kendilerinin arsa bulmaları halinde ev yapılacağı söylense de arsa alabilmek için maddi durumları müsait olmayan Yüce ailesi, yıkılmak üzere olan evde yaşamak zorunda kalıyor. Öte yandan 10 yıl önce hayır için evde oturmalarına müsaade eden yardımsever ev sahipleri, kira talep etmemesine karşın evin yıkılarak Yüce ailesine zarar verebileceği düşüncesiyle de evden çıkmalarını istiyor. Tüm bunlara rağmen aile, çaresizlikten yıkılmaya yüz tutmuş evde yaşamaya devam ediyor.
Astım hastası olan evin küçük çocuğu Metin Yüce, “Astım hastasıyım. Trabzon’da tedavi görüyorum, doktor bana bu evde durmamam gerektiğini ve toz pislik gibi her şeye alerjim olduğunu söyledi. Bu evde yaşamak yerine çadırda bile yaşamak isterim. Ama çadır kuracak bile arsamız yok. Birilerinden yardım bekliyorum.” dedi.
Kelkit Kaymakamlığı ve Kelkit Belediyesinin ilgili birimlerine başvurduklarını dile getiren anne Zeynep Yüce, Kelkit Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma Vakfından haneye gelir tespiti yapmak için gelen görevlilerin evin yıkılma tehlikesine karşın içeriye girmeye korktuklarını söylemelerine karşın, “siz korkuyorsanız biz ne yapalım 10 yıldır burada korkarak yaşıyoruz” diyerek karşılık verdiğini anlattı.
Anne Yüce, “Sosyal güvencemiz yok, eşim şeker hastası, ilçede hamallık yapıyor. Bende bazen komşuların tarlasında ırgatlığa gidiyorum. Bu durumlarda çocukları eve bırakıyorum ve aklım evde kalıyor. Acaba ev yıkılır da çocuklara bir şey olur mu diye. Allah razı olsun konu komşu yardım ediyorlar. Tek isteğim çocuklarımla beraber sağlam bir evde yaşamak. Arsa alabilseydik kaymakamlık evin yapımını karşılayacaktı. Şimdi çaresizce bu evde yaşamaya devam ediyoruz. Çoluk çocuk hem hasta hem de perişan durumdalar. Kış gelmeden inşallah Allah bir kapı acar, Allah rızası için büyüklerden küçük bir olsun yardım istiyorum. Yağmur ve kış mevsimi geldiğinde halimizi düşünemiyorum. Lütfen yardım çağrımıza kulak verin” dedi.