Beyaz hüzün

Ve kar yağdı.. Kışın besmelesini çekti ilk kar tanesi.. Yeni doğmuş minik yürekler ilk defa tanıştı beyaz kristalle kimileri ise son kez görmekte karın ilk yağışını.. kimilerinin üzerine ise ilk defa yağdı sıcak topraklarının altında.. Nazlı nazlı yağdı.. aheste aheste yağdı gece boyu aralıksız yağdı .. ne dalgalar gibi haykırarak , ne kasırga gibi ürküterek ne de yağmur gibi acele acele .. öyle efendi , öyle asil yağdı.

Hepsi ayrı ayrı yağdı aynı bizim gibi.. ve buluştular toprakda aynı bizim de toprak da buluşacagımız gibi.. Her kar tanesi bir hüzün taşıdı yeryüzüne başka ne böyle yavaş düşebilirdi ki zaten gökten.. yerçekimine meydan okuya okuya... Sanki hiç getirmemeye çalışıyordu kanatlarında taşıdığı hüznü , ondan mıydı neydi bu isteksiz iniş..

Ve sabah göz alabildiğine heryer bembeyaz . Sanki ilahi bir mesajıydı yaradanın bizlere.. Hayatınıza bembeyaz bir sayfa açın diye... Kimileri uyuyamadı gece boyu yagışını izledi buğulu camlarından bu beyaz rahmetin.. İçlerinde tarifsiz duygularıyla.. En çok da sokak lambaları adeta şölene çeviriyordu bu eşsiz manzarayı.. Aslında kar değildi izlenilen, karın hatıra getirdikleriydi.

Sabah bütün arabalar aynı model aynı renkdi.. yanlızca boyutlarıydı farklı olan. Bütün ağaçlarının meyvesi aynıydı.. toprak tek renge boyanmıştı. Sabah çocukları sıkı sıkı giydirir anneleri kar hastalık belirtisi sanılır çünkü.. atkılar , eldivenler, bereler sarılır. Bide atkısı olmayan çocuklar vardır ama onlara işlemez soğuk. Montları da eskidir zaten.. kimbilir hangi abisinden kalma kaçıncı eldir. Ama hasta olmazlar yinede , çünkü çelikleşmiştir vücudları ..sobalı evlerinde soğugu yiye yiye. Ama hiçbir çocuk gitmek istemez kar yağdığı gün okula.. Çünkü KAYMAK vardır işin içinde... Sene boyu odunlukda bekleyen kızağın meydana çıkma vakti gelmiştir. Hafta sonu tatili heyecanla beklenir. Hele bide vali amca kar tatili ilan ederse çifte bayram olur.. sabah toplanır mahallenin çocukları hiçbişe bulunmasa da bir poşet eline geçiren başlar kaymaya.. Gümüşhane'de de her yer zaten kayak pisti .. yazın top oynayacak düz yer bulamayan mahallenin çocukları için kayacak yerden bol bişe yoktur. Ah bide yolu kayganlaştırdıkları için teyzelerden yenilen fırça olmasa..

Zincirler sarılmalıdır zigana kar tutar .. dağa yukarı kamyoncuların bir çilesi vardır ki.. en az onlar kadar karın çilesini çeker yeni aşıklar .. elleri üşüye üşüye mesaj yazarken.. hele ekrana düşen her kar tanesi engel olmaya çalışır bu kar kadar taze aşklara... sonlarını bildiğinden midir neden bilinmez ?

Karı tam kafaya göğe dikerek izlemenin keyfi ise bambaşkadır. Birden belirir ayrı ayrı taneler .. çok uzaklardan gelir yorgun yorgun gelişinden bellidir. Bir tanesini kestirirsin gözüne .. tıpkı hayatta yaptığımız gibi onu tutmak avucuna almak istersin , izlersin izlersin gelişini ama hafif ruzgardan mıdır neden olur hiç anlamam tutamazsın o gelişini beklediğin taneyi.. ama bi de bakarsın avuçlarına bambaşka bi kar tanesi gelmiş .. tıpkı hayattaki gibi..

Kar kimine neşe kimine çile kimine ise hüzün getirir. Kimi bir kar tanesi olmak ister kilometrelerce uzaktaki sevdiğinin burnuna konmak için.. sonra eriyecektir karlar yavaş yavaş su olup akmak için coşmak çağlamak için susuzlara su olmak için eriyecektir.. ama karı eriten güneş değil yüreklerde sevginin sıcaklığı olacaktır.