Ara
Gümüşhane
Kapalı
3°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,8044 %0.17
50,1756 %-0.07
5.972,23 % 0,28
AKADEMİSYENLER OKULDA

AKADEMİSYENLER OKULDA

YAYINLAMA:
“Akademisyenler okulda "İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğünün, üniversitelerle yürüttüğü bir projenin adı. Bu proje ile eğitimimin niteliğinin artırılması, okullarda çalışan  idareci, öğretmen, personel ve öğrencilerin kişisel gelişimlerine katkı sağlayacak uygulamaların hayata geçirilmesi amaçlanıyor. Ayrıca velilere yönelik olarak ta okuma-yazma ve diğer bilinçlendirme kurslarına da yer veriliyor.  

İlimiz okullarında da, Ulusal Ajans, AB, Doka, Dokap ve Sodes kapsamında bu tür etkinliklere yer verilmiş olsa da bu etkinliklerin çoğu, çevre konulu, gezi - gözlem içerikli, üretime dönük olmayan, bilgiyi iş hayatına dönüştüremeyen eğlence maksatlı etkinlikler olarak tanımlamak mümkün.

Hibe destekli bu projeler ile  Milli Eğitim Bakanlığı her hangi bir vizyon geliştiremedi. Bu sebeple Okul Üniversite desteği ile bir yol alabilir miyiz denemesini başlattı. Bence de doğru bir adreste buluştu.

Bilimsel çalışmaların yapıldığı üniversitelerimizdeki yeniliklerin orta dereceli kurumlara erken girmesi  bu kurumlarda ister istemez yeni bir vizyon ve yeni bir misyonun gelişmesine sebep olacaktır. Bu sayede Liselerimiz Dünya kolejleri ile yarışır duruma gelecek, çağdaş eğitimi  yakalamak şansını biran önce  elde etmiş olacaklardır..

Nitekim, geçtiğimiz günlerde, Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan’ın, "Liselere Doçentler ve Profesörler  müdür atansın” şeklinde yaptığı açıklamalar ile desteklenen bu görüş ve bu görüş  doğrultusunda, Milli Eğitim Bakanlığının başlattığı çalışmalar halkımız ve tüm kuruluşlar tarafından desteklenmelidir.

Bir anekdotla konumuzu somut hale getirerek sonlandıralım.

Yıl 1986. Satırların yazarı Eskişehir Milli Eğitim Müdürü. Bir okul ki, kısa adı (İÇEM) olan İşitme Engelli Çocukların Eğitim Merkezi. Okul Anadolu Üniversitesi kampusü  içinde. Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ama yarı özerk gibi bir kuruluş. Çünkü okulun bütçesinin %90'ı üniversite tarafından karşılanıyor. Okul öncesi kısmı bulunan bu okulun Müdürü, Doçent bir bayandı.Bu okuldan dünyada 2 tane vardı. Birisi İngiltere Londra'da, diğeri Türkiye Eskişehir'de. Ve okul Müdürünün DOÇENT olma  durumu  garibime gitmiş olsada başarısı dillere destan olan  bu Okulun bir öğrencisi de  değerli hemşehrim Müh.Ufuk Şahbenderoğlu'nun kızı Müge idi. Bu okuldan yetişen Müge kızımız, bu gün çok değerli bir eczacı olarak İstanbul’da yaşamını sürdürüyor,.

Eğitimi Lisans düzeyinde olan yöneticilerimizi asla yadsımıyorum ama, Okullara Doçent, Profesör atansın şeklindeki öneriyi ilk kez duyanlar "buda neyin nesi” demesinler diye 30 yıl önce uygulamadaki  bu anımı paylaşmak istedim..

"Öğretmen nasılsa sınıfı da öğledir." "Müdür nasılsa okulu da (kurumu) öğledir.”

Hepsi bu kadar...
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *