Ara
Gümüşhane
Kapalı
-0°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,7118 %0.01
50,2578 %0.02
5.919,22 % 0,17
Belediye Otobüs Hakkı: Bir Teyzenin Haklı İsyanı

Belediye Otobüs Hakkı: Bir Teyzenin Haklı İsyanı

YAYINLAMA:

Bugün, Gümüşhane’nin yıllardır bilinen ama pek dile getirilmeyen bir gerçeğini yeniden hatırladım. Bu hatırlatma, 70-75 yaşlarında şirin mi şirin bir teyzemizden geldi. Onun söyledikleri, bir gerçeğin altını çizerken, üzerimize de bir nevi vicdani bir yük bıraktı.  

Akşamüstü, çarşıya inmem gerekiyordu. Trafik yoğunluğu ve araç parkı sorunundan dolayı, bu kez şahsi aracımla değil, toplu taşıma ile gitmeye karar verdim. Bu benim için alışıldık bir durum değil; belki de bu yüzden Allah’ın işi deyip durakta bekleyen o teyzeyle karşılaşmam gerekiyormuş.  

Durakta dolmuş beklerken, teyzemle lafa daldık. Nereli olduğumu, ne iş yaptığımı sordu. Öğretmen olduğumu öğrenince, gözlerimin içine bakarak şöyle dedi:  
“Öğretmensin ya, söyle bakayım, bu mahalleye neden belediye otobüsü gelmez? Hepimizin arabası yok, garibanın dolmuş parası var mı diye düşünen var mı? Bu belediye sadece derenin kenarındaki milletin mi? Biz yokuşta oturuyoruz diye mi böyle?”  

Bu sorular, sarsıcı bir tokat gibiydi. Ne diyeceğimi bilemedim. Teyzenin içten sözleri karşısında sadece, “Teyzeciğim, dur bekle. Dolmuşu kaçırdık herhalde, evin önünden arabayı alayım, seni nereye istersen götüreyim,” diyebildim.  

Aracı getirdim, dediği yere doğru giderken, içim içimi yedi. Yol boyunca düşündüm ve teyze haklıydı. Ona, “Söz veriyorum, söylediklerini yetkililere soracağım ve cevaplarını öğreneceğim,” dedim. Ancak aldığım cevap pek iç açıcı değildi: “He oğlum, he. Sen de bulursun cevabı.”  

Peki gerçekten bu cevapsızlığın sebebi ne? Karaer, İnönü, Oltanbey, Çamlıca, Yeni Mahalle ve daha sayamadığım pek çok mahalleye neden belediye otobüsü gitmiyor? Haklı gerekçeler olabilir. Ancak madem bu hizmet verilemiyor, neden 65 yaş üstü, gazi ve şehit yakınları, engelliler gibi imtiyazlı vatandaşlarımız, bu güzergâhlardaki toplu taşıma araçlarında bu haklardan yararlanamıyor?  

Bu soruların yanıtlarını bulmak ve bu teyzeye hakkını teslim etmek artık boynumuzun borcu. Bu sadece bir ulaşım meselesi değil; bu bir vicdan ve eşitlik meselesi. İnşallah cevabını hep birlikte buluruz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *