Ara
Gümüşhane
Kapalı
18°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,2772 %0.13
46,8855 %0.11
4.303,34 % 0,14
CAMBAZA BAK CAMBAZA !…

CAMBAZA BAK CAMBAZA !…

YAYINLAMA:

Eskiden şenliklerde, kumpanyalarda cambazlar yukarılarda gösteri yaparken, yankesicilerde aşağıdan cambazlara bakan izleyicilerin ceplerini boşaltırmış. Hatta yukarı bakan sayısı az ise, yankesiciler göstericiyi işaret ederek, ‘‘Cambaza bak, cambaza” diye bağırarak işini kolaya getirirmiş. 
Günümüzde ise, gerçek gündemi saptırmak, saptırılan gündemin altına, çaktırmadan başka işler yerleştirmek gibi her çeşit gözden kaçırma çabası, bu cümleyle anlatılır. Böylece bireyler, toplumu ilgilendiren acil ve önemli konular yerine, yapay konuların peşine düşerler

Günümüz iletişim çağında, yapay zekanın da yönlendirmesiyle sosyal medya sayesinde, bu yöntem çok daha etkin hale gelmiştir. Artık, kitlelerin sinir uçlarına dokunan yalan-yanlış bilgilerle, hem gündemi değiştirmek hem de kişileri birbirine düşürmek çok kolaylaşmıştır. 
Örneğin “Falanca Hocayı Sevenler Grubu” adlı sahte bir hesap sürekli Atatük’e ve milli değerlere yalan ve iftiralarla saldırırken, “Filanca Çağdaşlar Grubu” adlı başka bir sahte hesap ise sürekli dini ve manevi değerlere saldıran yalan paylaşımlar yapabilmektedir. Üstelik genelde de bu iki hesabın sahibi de aynıdır. Elindeki telefondan 2 dakika inceleme yapsa gerçeği öğrenecek olan bizim vatandaşımız ise, bu paylaşımı görünce “vaay demek bunlar böyleymiş, bize bunu da yaptınız” diyerek öfke içinde, bu yalanı hemen paylaşmakta ve iftiraya da ortak olmaktadır. Böylece toplumdaki kutuplaşma daha da büyümektedir. Bu durum özellikle facebook paylaşımlarında daha fazla görülmektedir.  Gümüşhane’de yoğun bir face kullanımı vardır.

SOSYAL MEDYA MÜNAFIKLARI !

Sosyal medyadaki tuzak paylaşımlardan biri de “sponsorlu” olanlardır. Bunlar tamamen reklam için olup para kazanma amaçlıdır. En hassas noktalarda paylaşım yapıp, beğenip desteklemenize ya da kızıp eleştirmenize sebep olurlar. Her iki halde de onlar para kazanırken, sizin duygularınızla oynamaktadırlar. “Askerimizi beğenmeden geçme, buna amin yazan cennete gitsin, Atamızı kaç kişi beğenir… “  gibi yazılarla değerlerimizi suistimal ederler. Bazen de nefret ettiğiniz bir kişinin sözünü karşımıza çıkarıp, ona hakaret etmenize ve başka bir tuzağa düşmenize sebep olabilirler. Bunlara “medya münafıkları” denilmektedir.

 Medya münafıklarının en tehlikeli paylaşımları, tarihi değerlerimiz üzerinedir. Gün gelir Atatürk ile Abdulhamid’i karşılaştırır, gün gelir Osmanlı ile Cumhuriyeti. Birinin adını Osmanlı Torunu, birinin adını Cumhuriyet Çocuğu koyup, yaptıkları paylaşımlarla insanımızı birbirine düşman ederler. Oysa Cumhuriyetimizin kurucusu askeri deha, Gazi Mustafa Kemal Atatürk bizim çok önemli değerimiz olduğu gibi, Osmanlıyı son döneminde 32 yıl başarıyla yöneten siyasi deha 2. Abdulhamit’te bizim değerimizdir. Osmanlı Torunu olduğumuz gibi Cumhuriyetin de çocuğuyuz.  Dedesiz torun, babasız çocuk olmaz. Türk Milleti beşbin yıllık şanlı bir tarihe sahip olup, Kara Kuvvetlerimizin kuruluşu Mete Han’ın onlu ordu sistemini kurduğu M.Ö. 209 dur. Yahya Kemal’in deyimiyle “Kökleri mazide olan âtiyiz.” Geçmişten geleceğe güçlü bağ kurmuşuz. Bu nedenle başında “sponsorlu” yazısı gördüğünüz herşeyi, içeriği ne olursa olsun, doğrudan kapatıp, değerlerimizle alay edilmesine izin vermeyiniz.

SOSYAL MEDYADA YAZDIĞINIZA DİKKAT !

Sosyal medyada yazdığınız her paylaşıma, her yoruma dikkat ediniz. Öfkeyle yazdığınız bir kelimeyle, Türk Ceza Kanunu m.125/2 gereğince hakaret suçundan, 2 yıla kadar hapis cezası ile yargılanıp sabıkalı hale gelebileceğiniz gibi, 60 bin liranın üzerinde avukatlık ücreti ve bir o kadar da tazminat  ödemek zorunda kalabilirsiniz. 

Türkiye de sosyal medyada yapılan hakaret suçundan kaynaklı davalar her geçen gün daha da artmaktadır. Üstelik bu davaların çoğuna da medya münafıkları bilerek sebebiyet vermektedir. 15 Temmuz’u Suriyeliler sayesinde kazandık” diyen kadına “ne diyor bu …” diye hakaret cümlesi yazdığı için ceza alıp tazminat ödeyen Gümüşhaneli çok kişinin olduğunu ben bizzat biliyorum. Hakemlerin yaptığı şikayetlerden dolayı aynı durumu yaşayan birçok kişinin olduğunu da. Ayrıca bundan kurtuluşta çok zor. 

İş artık o kadar çığrından çıktı ki; pek çok sosyal medya fenomeni, özellikle Twitter’da milleti kendilerine küfrettirerek para kazanıyor. İnanın, klavyenin başına oturup bu gün ne yazayımda milleti kendime ana avrat sövdürüp para kazanayım diyen, bu işi esnaflık haline getirmiş tipler var. 

Birine hakaret etmek dinen, ahlaken ve insan olarak kimseye yakışmaz. Klavye delikanlılığı ise artık hem suç hem de pahalı. Öfkenize hakim olmanızı, olamıyorsanız da bunu sosyal medyaya değil, bir kağıda yazıp sonra kağıdı yakmanızı tavsiye ediyorum. Ankara yolunda, trafikte büyük hata yapan bir sürücüye sinirlendiğimde, psikoloji öğrencisi olan kızım Ebrar’ın bana tavsiye ettiği şu güzel sözle yazımı sonlandırıyorum. 

SİZ DEĞERLİSİNİZ. BAŞKALARININ YANLIŞININ SİZİ ÜZMESİNE İZİN VERMEYİNİZ…

Av. Ali Haydar Dereli…

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *