GÜMÜŞHANE DEVLET HASTANESİ
"Sağlık en büyük armağan, memnuniyet en büyük zenginlik, sadakat en iyi ilişkidir."
Budha
Gümüşhane Devlet Hastanesi yeri olarak şehrin epey uzağında ve ulaşım noktasında birçok handikaplarına rağmen oluşturulan yeni birimleri, görevlerine ibadet aşkıyla bağlı tecrübeli, samimi ve güler yüzlü doktorları ve sağlık çalışanları ile her türlü takdiri hak ediyorlar.
Kâh bu şehrin bir sevdalı sakini, eşi kanser hastası bir ferdi ve bu şehrin yirmi küsur yıllık bir köşe yazarı olarak gördüğümüz eksiklikleri de, olumlu yönleri de yazmakla mükellefiz.
Önceki yazılarımda sık sık bahsettiğim gibi bu şehrin eğitim, kültür ve bilhassa sağlık açısından başka illerin hegomanyası altından çıkmaları gerekmektedir. Daha düne kadar Gümüşhane Devlet Hastanemizde anjiyo ve onkoloji birimleri yoktu. Bu şehrin mağdur insanları en yakın komşumuz Trabzon başta olmak üzere Erzurum ve Erzincan’a muhtaç durumda idi.
Eşimin hastalığı nedeniyle bir ayağımız Trabzon’da hem ulaşım, hem kalacak yer, yeme içme vs konularda nasıl zorluklar çektiğimi bir çeken bilir. Zira Trabzon KTÜ Farabi Hastanesi, Kaşüstü Hastaneleri Gümüşhaneli hastalarla dolup taşıyor. Maddi durumları olmayanların bir Trabzon’a gidiş, kalış ve gelişlerinin varın sizler muhasebesini yapın.
O yüzden bu şehrin olmazsa olmazı olan anjiyo ve onkoloji birimlerinin kurulması, açılması ve yaşatılmasında emeği geçen başta vekillerimiz Celalettin Köse ile Musa Küçük olmak üzere bu birimlerin sorumluları doktorlarımız, hemşirelerimiz, sağlık çalışanlarımızı yürekten kutluyorum.
Çamur at izi kalsın mukabilinden hemen her yapılan işe at gözlüğü ile acaba ve keşke ile bakanlar bu şehrin gözbebeği olan devlet hastanesine ve çalışanlarına laf söyleme hakları yoktur. Yıllardır Trabzon’da çile çeken bir hasta yakını olarak adeta beş yıldızlı otel gibi hizmet veren hastanemizin yönetimin, doktorları ve çalışanlarının her daim yanında olduğumu vurgulanmak isterim.
Ama biz insanlar yapılan hiçbir hizmeti beğenmeme hastalığı ile başı çekiyoruz maalesef. O anki psikoloji ile fevri davranmak, tek haklı moduna girmek, sağlık çalışanlarını darp etmek, mobbing uygulamak biz altın kalpli insanların (!) özelliği olmasa gerek.
Öncelikle Gümüşhane Devlet Hastanesi’nin Başhekimi aynı zamanda gelinimiz olan Op. Dr. Fatma Hicran SAN’ı insana yaklaşımı, iletişimi, duyarlılığı ve güler yüzünden dolayı en başta kutlamak istiyorum.
Sonrasında diğer birimlere hasta ve hasta yakını olarak gitmediğim için lütfen beni mazur görsünler diyerekten ve bu şehrin analizini iyi yaptığıma inanarak çevremden aldığım intibalarla bazı birim ve doktorlarımıza özel teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Rabbim doktorlara düşürmesin ve onlarsız da etmesin mukabilinden Allah göstermesin onlara da gittiğimizde tanıma fırsatı bulabilirim.
En başta çok değerli eğitimci İbrahim Taş hocamızın evladı hakkında köşe yazısı da yazdığım Op. Dr. Süleyman Kasım TAŞ var ki Rabbim onu gerçekten bu şehre ve insanlığa hizmet için yaratmış diyorum.
İkinci teşekkürümü Aile Doktorumuz olmasının dışında merhameti, insanlığı, güler yüzü ve hizmet ahlakı ile Gümüşhane’nin sevilen siması hemşerimiz Dr. Fatih YAVUZ’A yapmak istiyorum.
Sonrasında Gümüşhane Devlet Hastanemizin Tıbbi Onkoloji biriminin çiçeği burnunda güler yüzlü doktoru Uzm. Dr. Ahmet ÜNSAL’a, Genel Cerrahi Uzmanı Kayıhan EYÜPOĞLU’NA, Kardiyoloji’de başarılı işlere imza atan Uzm.Dr. İlkin GULİYEV ve Uzm. Dr. Mehmet Taha ÖZKANa, Üroloji doktorlarımız Op. Dr. Hüseyin Uğur ÖZKAYA ile Op. Dr. Bilgin BİRSÖZ’e, Radyoloji’de Uzm. Dr. İrfan DURMUŞ’a, Radyoloji Teknisyeni İsmail YILDIRIM’A ve Müşahade Hemşiresi Demet DEMİREL’E en kalbi muhabbetlerimi sunuyorum.
Ayrıca yakın ilgileriyle Evde Sağlık Hizmetleri birimine, ambulans hizmetlerine ve vazifesinde Allah rızasını evveliyatına alan isimlerini tek tek yazamayacağım sağlık çalışanlarımıza teşekkür etmek istiyorum.
Rabbim eksikliklerini göstermesin inşallah.
