

ACİLDE EN YAKIN MI EN UYGUN MU ?
Devletimizin son yıllarda en başarılı olduğu alanlardan birisi sağlık sektörü olup, bulunduğumuz seviye dünyada ilk sıralarda yer almaktadır. Sektördeki bu başarı bizleri memnun ederken, Gümüşhane özelinde aşılamayan bir sorunu, sebep olduğu ölümlü sonuçlarıyla beraber çözülebilmesi için sizlerle paylaşmak istedim. Özel hayata saygı açısından, sorunu yaşayanların kimliğini ve köyünü saklı tutuyoruz.
Yaklaşık 20 gün önce, İkisu Tersun Artabel Derneği kapsamındaki köylerden birinde, nefes borusuna yemek kaçan hastanın yakınları 112 acil servisi ararlar. Gelen ambulans görevlileri hastayı, 2 km “daha yakın” olduğu gerekçesiye, Torul Devlet Hastanesine götürürler. Torul’a götürülen hastaya burada bakan görevliler, daha iyi müdahale yapılması için Gümüşhane’ye sevkederler. Hasta bu yollarda dolaştırılırken daha da kötüleşir. Gümüşhane Devlet Hastanesinde yoğun bakıma alınan hasta, yaklaşık 20 gün sonra da hayatını kaybeder.
Hastaya yapılan müdahaleler ve tedavi yöntemi bizim uzmanlık alanımız dışındadır. Hekimlerimizin ellerinden geleni yaptıklarına inanıyoruz. Bizim burada inceleyeceğimiz husus, 112 acil servisin hastayı önce Torul Devlet Hastanesine götürmesinin doğru olup olmadığıdır.
112 Acil Sağlık Hizmetlerinin hastaları hangi hastaneye götüreceğiyle ilgili yasal çerçeve, çeşitli yönetmelik ve yönergelerle düzenlenmiştir. Sağlık Bakanlığının 11.05.2000 tarihli Resmi Gazete’de yayınladığı “112 Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği” Madde 25 gereğince, “Ambulansla hasta sevki sırasında, hastanın klinik durumu, hastanenin altyapısı, branş desteği ve yoğunluk durumu göz önünde bulundurulur.
22.05.2002 tarihli “Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği” Madde 16’ya göre “Hasta hangi hastaneye götürülecekse, bu karar komuta kontrol merkezi tarafından verilir.
Gerekirse sağlık personelinin danışman görüşüyle, sevk yönü belirlenir.”
Yönetmeliklerin tamamını incelediğimizde Ambulansların hastayı, en kısa sürede ama en uygun sağlık tesisine ulaştırmakla yükümlü olduğu ortaya çıkmaktadır. Burada “en yakın” değil, hastanın tedavisi için “en uygun” sağlık kurumu dikkate alınmalıdır. Gümüşhane’de en yakın ve en uygun tam teşekküllü hastanenin Gümüşhane Devlet Hastanesi olduğu dikkate alındığında, hastanın yapılacak tedaviye göre öncelikle buraya götürülmesi gerektiği ortadadır. Aradaki fark mesafenin sadece 2 km olduğu ve daha sonra Gümüşhane’ye götürüldüğü gerçeği karşısında, Torul’a götürülmesindeki hata ortaya çıkmaktadır. Sağlıkta her saniyenin bile önemli olduğu gerçeği dikkate alınarak, ambulans yönlendirmeleri doğru bir şekilde yapılmalıdır.
İkisu Tersun Artabel bölgesinde tam teşekküllü bir sağlık ocağı talepleri bugüne kadar sonuç vermemiştir. Aktaş sağlık ocağında sürekli doktor bulunmazken, tek hemşire vardır. Hasköy sağlık ocağı ise uzun zamandır tamamen kapalıdır.
22 köyün ortak derneğinin, merkez konumda olması nedeniyle Hasköy’ün doktorlu olarak tekrar açılması talebi, Sağlık Müdürlüğümüzce dikkate alınmasa da, konu siyasilere ve yetkililere iletilmiştir. Vatandaşlarımızca bu talep CİMER’e dahi iletilmiştir. Kış aylarında 2.000 kişinin, yazın ise 5.000 kişinin yaşadığı, 600 kişilik Yıldız madenin yakınında ve 22 köyün merkezinde olan Hasköy’de, doktorlu ambulanslı tam teşekküllü sağlık ocağının tekrar açılmasının önünde hiçbir engel olmadığını düşünmekteyiz.
Şu anda ambulansın gelipte hastayı hastanelere götürmesinin bazen 2 saati geçtiği dikkate alındığında, açılacak sağlık ocağında doktor tarafından acil müdahalenin yapılmasının ve ardından hastaneye sevkinin önemi daha da ortaya çıkmaktadır.
Sağlık en önemli insani ihtiyaç olup, günümüz Türkiye’sinde vatandaşımızın en kolay ve en etkin şekilde ulaşmasını sağlamalıyız. Hastaneye 5 dakika mesafede Gümüşhane merkezde bile sağlık ocaklarının açıldığı bir zamanda, 22 köyün merkezinde açılmamasının hiçbir izahı ve engeli yoktur.
Yeter ki zihinlerdeki engeli kaldırabilelim.
Sağlıklı günler dilerim…
02.06.2025
Av. Ali Haydar Dereli