Ara
Gümüşhane
Açık
21°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,1728 %0.22
47,0651 %0.03
4.337,69 % 1,26
İSTİKBAL GÖKLERDEDİR

İSTİKBAL GÖKLERDEDİR

YAYINLAMA:

Atatürk, 16 Şubat 1925 tarihinde, Türk Tayyare Cemiyeti'nin açılış konuşmasında havacılık ile ilgili görüşlerini şöyle açıklar: “İstikbal göklerdedir. Göklerini koruyamayan uluslar, yarınlarından asla emin olamazlar”. Atatürk'ün bu hükmünü söylediği yıllarda havacılık yeni doğmuş, gelişme dönemini yaşamaktadır. Bugün geldiğimiz aşamada, ileri görüşlülüğünü bir kez daha görmekteyiz.

Günümüz savaşlarında hava savunma sistemlerinin önemi, teknolojinin gelişmesi ve savaş konseptlerinin değişmesiyle birlikte hayati düzeye ulaşmıştır. Artık savaşlar sadece tanklar ve piyadelerle değil, uçaklar, insansız hava araçları (İHA/SİHA), seyir füzeleri, hipersonik silahlar ve elektronik harp unsurlarıyla yapılmaktadır. Bu ortamda hava savunma sistemleri, bir ülkenin varlığını koruyacak ilk ve en kritik savunma hattı hâline gelmiştir.

Soykırımcı Siyonist İsrail 20 aydır Gazze’de yaptığı katliamlardan doymadığı gibi, şimdi de nükleer silah bahanesi ile İran’a saldırmaktadır. İran balistik ve hipersonik füzeler göndererek İsrail’e zarar vermeye, saldırıları engellemeye çalışmaktadır. Tüm dünyadaki mazlumlar ve müslümanlar olarak, İran’ın başarılı olmasını, İsrail’li canilerin ağır bir yenilgi almasını gönülden diliyoruz. Ancak ABD ve İngiltere’nin İsrail’e savunma ve silah desteği karşısında, tek başına kalan İran’ın başarılı olması ne yazık ki çok zor. Türkiye ise açıkça askeri destek veremediği için, diplomasi ile sorunu çözmeye çalışıyor.

Saldırının ilk günü, İran’ın Genelkurmay Başkanı dahil çok kolay vurulması ve 17 saat boyunca hiç tepki verememesi dikkat çekmişti. Aslında bu üzücü durum, İran’ın savunma ve saldırı açısından, havadaki ve istihbarattaki zayıflığını göstermekteydi.

İran hava kuvvetlerinin 5. nesil uçağı yok. Az sayıda 4. nesil MİG-29 ve Su-24 uçağı var, genelde F-4,F-5, F-15 gibi eski uçakları mevcut. Bu uçakların ve hava savunma sistemindeki az sayıda ve eskimiş S-300 sisteminin, İsrail’in elindeki 5. nesil F-35’lere ve Demir Kubbe’ye karşı hiç şansı yok. Bu nedenle hava gücünü hiç kullanmıyorlar.

İran’ın savunma sistemleri, ağ merkezli olmayıp, radar komuta ve füze sistemleri birbirine tam bağlantılı değil.
Elektronik harp ve F35’in görünmezliğine karşı radar teknolojileri de zayıf.
İsrail saldırıları sürpriz ve kısa süreli olduğu için İran sistemleri tepki veremeden hedefler imha ediliyor.
İran’ın radar sistemleri, düşük irtifa ve alçak profilli saldırılara karşı hazırlıksız kalabiliyor. Bu nedenle hedeflenen yerler saldırı anında korunmasız yakalanıyor.
İsrail, İran içinde ajanlar ve sabotaj hücreleri kullanıyor. Yapılan nokta atışlı saldırılar ne yazık ki bunu gösteriyor. 
Yine de tüm eksikliklere rağmen, İran sahip olduğu etkili füzelerle ülkesini korumaya çalışmaktadır.

Ülkemiz savunma sanayide yıllarca dışa bağımlı kaldıktan sonra, özellikle 2015 sonrası çok hızlı atılım yapmıştır. Nato ülkelerinin hava savunma sistemi vermemesi üzerine, önce Rusya’dan S-400 leri almış, ardından SİHA’lar başta olmak üzere, tüm saldırı ve savunma silahlarını kendisi yapmaya başlamıştır. En önemli proje olan 5. nesil savaş uçağı TF-X/Kaan ile uçak üretiminde Şampiyonlar liğine girecektir. Şimdilik bu açığı F-16C/D ve SİHA’larla gidermeye çalışmaktadır.

Günümüzde havadaki tehditler farklı irtifa ve hızlarda gelir. Bu yüzden hava savunma sistemlerinin de çok katmanlı olması şart. 
Türk Savunma Sanayiinde KORKUT/SUNGUR sistemleri dronlara karşı; HİSAR sistemi Helikopter ve 4. nesil uçaklara karşı; S-400 ve SİPER ise 5. nesil uçaklar ve Balistik füzelere karşı savunma desteği vermektedir. Ayrıca KORAL Elektronik Harp ve Radar Teknolojileri sistemleri ile, düşman hava araçları yalnızca fiziksel değil, elektronik saldırılarla da etkisiz hale getirilmeye çalışılmaktadır. Çünkü hava savunmanın ayrılmaz bir parçası da erken uyarı radarları, elektronik karıştırıcılar ve sinyal bozuculardır.

Türkiye, geniş coğrafi alanları kapsayabilen, çok yönlü ve NATO ile entegre bir hava gücüne sahiptir. Yerli üretim sayesinde dışa bağımlılığı azaltmaktadır. Kaan,  Kızılelma ve nükleer silahlara tam anlamıyla ulaştığımızda, artık her alanda dosta güven, düşmana korku vereceğiz.

“İstikbal Göklerdedir” sözü ile yönümüzü gösteren Mustafa Kemal Atatürk ve sözü gerçeğe dönüştüren Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, Baykar, Aselsan, Havelsan ve diğer kuruluşlarda görev yapan tüm görevlilerimizden, şehit ve gazilerimizden rabbim razı olsun…
Av. Ali Haydar Dereli    16.06.2025

Yorumlar
Z
Ziyaretçi 3 hafta önce
İyi bir analiz olmuş, çok çalışma yapıldığı belli varolun
BEĞENME
0
CEVAPLA