GAZETECİYE TEHDİT Mİ?
Haber–Yorum
Eğitimci Yazar – GGC Onursal Başkanı Yusuf SADIK
Gazetecilik, halk adına doğruyu aramanın, gerçeği kâğıda dökmenin mesleğidir. Hele ki yerel basın… Bir ilçenin kaderini, bir şehrin nabzını en iyi onlar tutar. Ancak ne acıdır ki bazen haberi yazan değil, haberde adı geçenlerin ihmali tartışılması gerekirken oklar gazeteciye çevrilir. Gümüşhane Kelkit’te yaşanan son olay tam da böyledir.
Gümüşhane Ekspres gazetesinin bir pansiyonda yaşandığı iddia edilen öğrenci zehirlenmesiyle ilgili yaptığı haber sonrası, ihmal zincirinde adı geçenlerin baskı ve tehdidine maruz kaldığı, meslektaşımız Nihat Zeyrek’in açıklamalarından anlaşılmaktadır. Olayın tüm yönleri araştırılmalı, sorumluların kim olduğuna objektif bir şekilde bakılmalıdır; ama bu süreçte gazeteciyi sindirmeye çalışmak kabul edilemez.
Bir ilçede gençlerin sağlığı riske atılıyorsa, bunun haber yapılması suç değil, görevdir. Kamuoyuna karşı sorumluluk taşıyan basın mensuplarını hedef göstermek ise görev bilincine değil, karanlık alışkanlıklara işaret eder. Bizler, yerelden ulusala tüm basın çalışanlarının korkmadan yazabildiği bir Türkiye’den yanayız.
Mesleğini yapan gazeteciyi tehdit etmek kimseye güç katmaz; bilakis gerçeğin üstünü örtme çabası, ihmali daha görünür hâle getirir. Kelkit gibi kadim bir ilçede, gençlerin ve halkın sağlığı söz konusu iken yapılması gereken, “Kim hata yaptı?” sorusuna cesaretle bakmak ve gereğini yapmaktır.
Basına yönelik baskı, demokrasinin nefesini daraltır. O nedenle bugün susarsak, yarın konuşacak mecra bulamayız. Yerel basın bizimdir; sahip çıkmak görevimizdir. Olay yapılan saldırının boyutu ne olursa olun şiddetle kınıyorum…