Ara
Gümüşhane
Parçalı az bulutlu
6°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,8232 %0.04
50,4118 %0.5
6.108,44 % 2,28
GÜMÜŞHANE’NİN SESSİZ ÇÖKÜŞÜ

GÜMÜŞHANE’NİN SESSİZ ÇÖKÜŞÜ

YAYINLAMA:

Sürekli yazan köşe yazarı olmak kolay değildir. Yazılarınızda tutarlılık, tarafsızlık ve kararlılık olması gerekir. Siyasetten farklı olarak, vaadlere değil, gerçekleşene bakmak zorundasınız. Olanı ve olmayanı da, zülfi yare dokunsa da, tarafsız ve adil şekilde ortaya koymak gerekmektedir. Hele de köşenizin adı “Adalet Merceği”ise. 

Gümüşhane’nin bugünkü durumu artık algılarla, temennilerle ya da siyasi bakış açılarıyla açıklanabilecek bir noktada değildir. Mesele doğrudan sayılardadır. Ve sayılar konuştuğunda tablo nettir: Gümüşhane, Türkiye ortalamasının belirgin biçimde çok gerisinde kalmış olup, bu geri kalmışlık da kalıcı bir hâl almıştır.

TÜİK’in 2024 yılı il bazlı gayrisafi yurt içi hasıla verileri bu gerçeği açıkça ortaya koymaktadır. Türkiye genelinde kişi başına düşen gelir yaklaşık 13 bin dolar seviyesindeyken, Gümüşhane’de bu rakam 8.700–8.800 dolar bandında kalmaktadır. Bu fark tesadüf olmayıp, yapısal ve çok acı bir yoksullaşmanın göstergesidir.

Sorun yalnızca gelir düzeyiyle sınırlı değildir. Gümüşhane’nin toplam ekonomik büyüklüğü de alarm vermektedir. 2024 yılı itibarıyla ilin toplam GSYH’si yaklaşık 41–42 milyar TL düzeyindedir. Bu büyüklükle Gümüşhane, 81 il arasında son sıralarda yer almaktadır. Gümüşhane ekonomisi yerel ölçekte dahi zayıf ve kırılgan bir yapı sergilemektedir. Buradaki temel sorun, gelirin paylaşımı değil, doğrudan üretim kapasitesinin yetersizliğidir.

Üretim yapısına bakıldığında tablo daha da netleşmektedir. Gümüşhane’de sanayi kaynaklı katma değer 4–5 milyar TL seviyesindedir. Tarımın toplam katkısı yaklaşık 6 milyar TL civarındadır. Buna karşılık kamu hizmetleri, eğitim ve sağlık harcamaları 10 milyar TL’nin üzerindedir. Bu tablo, ilin ekonomisinin üretimle değil, kamu harcamalarıyla ayakta durduğunu göstermektedir. Özel sektör zayıftır; yüksek katma değerli ve ihracata dönük sanayi üretimi ise yok denecek kadar azdır.

İstihdam verileri de bu tabloyu teyit etmektedir. Resmî işsizlik oranlarının görece düşük görünmesi bir başarı göstergesi değildir. Çünkü Gümüşhane, Türkiye’nin en fazla göç veren ve en hızlı yaşlanan illerinden biridir. Çalışma çağındaki genç nüfus ya il dışına gitmiş ya da iş aramaktan vazgeçmiştir. Sonuçta kâğıt üzerinde düşük işsizlik, sahada ise işsiz bir ekonomi ortaya çıkmaktadır. İşsizliğin görünmez hâle gelmesi, sorunun çözüldüğü anlamına gelmemektedir.

Yatırım cephesinde tablo daha da ağırdır. Gümüşhane’de madenleri saymazsak 100 kişiden fazla istihdam sağlayan tek bir özel sektör tesisi yoktur. Büyük ölçekli sanayi yatırımı bulunmamaktadır. Özel sektörün toplam istihdam içindeki payı çok düşüktür. Kamu yatırımları ise çoğunlukla bina, yol ve rutin hizmetlerle sınırlıdır. Üretime, istihdama ve ihracata dönük stratejik bir yatırım profili ortaya konulamamıştır.

Bütün bu veriler bir araya geldiğinde ortaya çıkan sonuç açıktır. Gümüşhane düşük gelirli, düşük üretimli, yüksek göç veren ve kamuya bağımlı bir il hâline gelmiştir. Bu durum kader değildir. Bu tablo coğrafyayla açıklanamaz. Bu tablo, tercihlerle, ihmallerle ve uzun yıllara yayılan plansızlıkla oluşmuştur.

Artık “potansiyel var” demek yetmemektedir. Potansiyel rakama dönüşmüyorsa, teşvikte 6. bölge olmamıza rağmen yatırımcı gelmiyorsa, potansiyel anlamını yitirir. Gerçeklerle yüzleşmeyenler çözümün değil, sorunun parçası hâline gelir. Gümüşhane’nin ihtiyacı yeni sloganlar değil, rakamları tersine çevirecek gerçek bir kalkınma iradesidir.

Bu yazı bir muhalefet metni değildir. 

Bu yazı karamsarlık ilanı hiç değildir.

Bu yazı, Gümüşhane’nin rakamlarla ortaya çıkan sessiz gerilemesinin kaydıdır.

Coğrafyayı, kaderi ya da şartları sorumlu tutarak bu tablodan kurtulamayız. Başta siyasiler olmak üzere şehrin yönetiminde etkili ve yetkili olan herkes, bu hazin tablodan sorumludur. Rakamlar ortadayken susmak, göç ortadayken susmak, gençler giderken susmak. Bu sessizlik, geri kalmışlığın görünmez ortağıdır.

Susmak çözüm değil, sadece acziyettir.

Uyusun da “küçülsün” ninni…

22.12.2025 Av. Ali Haydar Dereli

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *