ABD BAŞKANI TRUMP’A CEVAB-I MEKTUP!

ABD başkanı Donald Trump’ un hepimizi ilgilendiren ve Sayın Cumhurbaşkanı‘na yazdığı mektuba bir cevapta mahallinden verildi. 

Güney doğu İllerimizden önemli bir konumdaki SİİRT İl’inden yerel gazeteci Değerli dostumuz Niyazi Deniz‘in, bizimde hislerimize tercüman olan yazdığı açık mektupta aynen şunları söyledi;

“TRUMP'A AÇIK MEKTUP!”

ABD Başkanı Donald Trump biraz fazla Hollywood filmi izlemiş olacak ki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsında tüm Türkiye'yi ilgilendiren bir mektup yazdı; okumuşsunuzdur. Hazır, mektup göndermişken biz de kendisine açık bir mektupla içimizden geçenleri aktarmak istiyoruz.

Sevgili Trump, Türkiye Cumhurbaşkanı şahsında gönderdiğiniz ve devlet geleneklerine uymayan umursamaz tavırlarınızı içeren mektubu mizah niyetine okuduk. Öncelikle Amerika'daki kreş çocukları gibi, bizim de sizi pek de kale almadığımızı bilmenizi isteriz.

Sayın Trump,

Koskoca büyük bir ülkesiniz, paranız var, pulunuz var, üsleriniz, nükleer silahlarınız var. Milyonlarca kişi bakıyor ağzınızdan çıkacaklara. Yakışıyor mu uydurma demeçlerle kamuoyunuzu kandırmak? Size tavsiyemiz, önce aynaya bakın, sonra kendinize çekidüzen verin, dünyanın jandarmalığını bırakın. Bizi işgalci olarak suçlayacağınıza 200 yıl önce ırkını yeryüzünden sildiğiniz Kızılderililere, soykırıma uğrattığınız Afrikalılara bakın.

Biz ülke olarak tarihin hiçbir döneminde teröre bulaşmadık. Sadece gerektiği zaman savaştık. Bunu da hep -Kore’de de olduğu gibi- dünya barışı ve insan özgürlüğü için yaptık. Yurtta barış, cihanda barış bizim şiarımızdır. Ama savaş isteyen olursa ondan da çekinmeyiz.

Sayın Trump,

Sizin ambargonuz, ekonomik yaptırımlarınızla bizim ekonomimiz çökmez, geçmişte de gördük Kıbrıs Barış Harekatı'nda, Rahip Brunson olayında da. Elinizdeki tüm kozları oynayıp eteğinizdeki taşları döktünüz, yaptırımlarınızdan etkilendik, ama dimdik ayakta kaldık. Çünkü ekonomik gücümüzü birlikteliğimizden, aramızdaki dayanışmadan alıyoruz. Ama siz bunu da anlayamazsınız.

Sayın Trump,”sizin sorunlarınızı çözmek istiyoruz” demişsiniz, bizce sizler dünyaya sorun çıkarıyorsunuz, istediğiniz kadar “Ortadoğu'ya barışı getireceğiz” deyin, pek inandırıcı gelmiyor. Demokrasi götürdüğünüz(!) yerler dünyanın enkaz çukurları oldu. Alın size Afganistan ve 1 milyon kişiyi öldürdüğünüz Irak. Artık ilkokuldaki çocuklarımız bile Amerika'nın gerçek niyetini biliyor.

Bizim bileşeni olmadığımız masada hiçbir sorunu çözemezsiniz. Çünkü biz ne Asya'yız ne Avrupa ne de Ortadoğu, biz Türkiye'yiz.

Yeri gelmişken Türkçe şiirler yazan Kürt ozan Ahmet Arif'in harika dizelerini hatırlatalım: "Beşikler vermişim Nuh'a. Salıncaklar, hamaklar. Havva Anan dünkü çocuk sayılır. Anadoluyum ben. Tanıyor musun?"

Terörün de, ahlaksız savaşların da mucidi sizlersiniz. Dünya atom bombasının yıkımını sizinle gördü. Biz ise Ortadoğu'daki huzurun ve güvenin temsilcisiyiz.

Sevgili Sarı Oğlan,

Türklerin Kürtlerle bir sorunu yok, biz daha Amerika kıtası keşfedilmeden bin yıl önce Anadolu'yu yurt edindiğimiz bu topraklarda kardeşlik bağlarımızı kurmuştuk bile. Kaldı ki kah medeniyeti biz buradan tüm dünyaya yaydık, kah dünya gelip buradan aldı. Ne zaman ki sizin dedeleriniz bu toprakların altındaki kaynakları sömürmek için buralara göz koyup toplumlar arasına nifak ekmeye başladı, işte o zaman birbirimizle bağlarımızı kopardınız. Sorun değil, kendinizi fazla sıkmayın, biz küser yeniden barışırız. Ama gün gelir sizi de bu topraklardan siler atarız.  Böyle bilinsin.

YORUM EKLE