ÇOK YAŞA GAZİ ATAM, BİN YAŞA CUMHURİYET

Seni tanıdım tanıyalı hep fikrimde, hep kalbimdesin büyük Atam…

Her gün seni taşıyorum alyansımda. Masamda her gün baktığım fotoğraf senin. Dara düşüp umutsuz kaldığımda senin gibi düşünmeye çalışıyorum. Ve bu ara bunu sıkça yapıyorum.

Yazdıklarını okuyorum. Bilenlerden hayatını, başarılarını dinliyorum. Burada hep senden bahsetsem de aslında Atatürk derken hep koca bir orduyu, adını bildiğimiz ya da hiç bilemediğimiz onlarca kahramanı anıyorum.

Cumhuriyetin 100. yaşını gördüğüm için şanslı sayıyorum kendimi. Ama bazen keşke 100. yaşını değil de kuruluşunu görseydim diyorum. Dışarıda doyasıya olamasa da yüreğimde müthiş bir coşkuyla, minnetle kutluyorum.

Asıl şimdi kutlamalı diyorum. En çok şimdi kutlamalı. Evet yanı başımızda savaş varken, hâlâ bayrağımız özgürce dalgalanırken, işgalden, düşmandan, esaretten kurtulalı tam 1 asır olmuşken yeri göğü cumhuriyet diye inletmeli.

Bağımsızlık şimdi değil de ne zaman kutlanır?

Cumhuriyet şimdi değil de ne zaman yaşanır?

Bağımsızlığın gücü şimdi değil de ne zaman anlaşılır?

Her ulusa bir Atatürk nasip olmadı. Dünya senden bir tane daha görmedi. Senin kadar inanan, inandıran, karakteri bağımsızlık olan, geldikleri gibi yollayan, muhtaç olduğu kudreti damarlarındaki asil kanda bulan bir sarı paşa daha gelmedi. Ama kurduğun cumhuriyet 100 yaşına geldi.

O cumhuriyeti yaşatmayı, muhafaza ve müdafaa etmeyi onur sayıyorum.

Türk milletinin ulu önderi, kurtarıcısı, evladı…

Varlığın ne büyük armağandı.

Kurduğun cumhuriyet çok yaşasın, bin yaşasın!

Kurtardığın bayrak hep böyle özgürce dalgalansın!

Dilerim bu topraklara bir daha namahrem eli değmesin!

YORUM EKLE