DÜŞÜNEREK GELİŞMEK

Yaşamda kendi farkındalığınızla ve  irademizle yaptığımız seçimler, her zaman en doğru seçimler olmasa da, kendi seçimlerimiz olacaktır. Bu yaşamda ne seçiyor ve istiyorsanız, mümkün olduğu kadarıyla sizin seçiminiz ve sizin isteğiniz olmalı. İnsanoğlunun yaptıklarından sorumlu olmasının sebebi ise, diğer canlılardan farklı olarak akla ve hür iradeye sahip olmasıdır. Bu seçim sonuçlardan sorumlu olmayı ve ona katlanmayı da beraberinde getirir. İçinde sorumluluk olmayan seçme özgürlük, özgürlük değil başıboşluktur ve bu tür bir özgürlüğe sadece doğadaki hayvanlar sahiptir.

Düşünmek, birey olmanın ve kendimiz olabilmenin önkoşuludur. Ebeveynlerin kendi yaşamlarında erişemedikleri hayallerini çocuklarında gerçekleştirmeye çalışmaları da büyük bir bencilliktir aslında. Hepimiz kendi hayallerimizi kendimiz seçebilmeli ve kendi değer zirvelerimize tırmanabilmeliyiz.

Seni diğerlerinden farksız yapmaya bütün gücüyle gece gündüz çalışan bir dünyada, kendin olarak kalabilmek, dünyanın en zor savaşını vermek demektir. Bu savaş bir başladı  mı, artık hiç bitmez.

Önyargılardan, doğmalardan,  kısır kalıplardan, taklitlerden uzak durmalısınız. Unutmayın ki yeni bir şey üretememenin baş düşmanı taklitçiliktir.

Aslı varken taklidi, ne kadar iyi bir taklit olursa olsun, ancak ucuz, zayıf ve ikinci sınıf bir kopya olabilir. Unutmayın ki yine Socrates’in dediği gibi; Hakikate benzemekle hakikat aynı şey değildir ve asla olmayacaktır.

Yaşam yolculuğumuzda kendimiz olabilmeyi seçmek ve yolumuzu kendimiz çizebilmek, en önemli ve en değerli tercihimiz olacaktır.Kendi doğamızda bulunan yeteneklerimiz keşfedilmeyi, açığa çıkarılmayı bekleyen gizli gücümüz, saklı hazinemizdir. Kendimizi keşfetmek de, içimizde gizlenmiş gerçek benliğimizi bulmaktır.

Düşünmek ruhun kendisiyle konuşmasıdır.

Dinlemeyi bilirsek, iç sesimiz her zaman bizi uyarmaya, korumaya ve bize doğru yolu göstermeye çalışacaktır. Kendimizi keşfetmenin en etkili yollarından biri, gerçekte ne istediğimizi bulabilmek için iç sesimizi dinlemek ve yanlışlarımızı azaltmak için özeleştiri yapmaktır. İç sesimiz bizi hatalardan uzak tutmaya çalışırken, bir yandan da yaptığımız hataları işaret edecektir.

İnsanoğlu sürekli öğrenen, değişen ve gelişen bir varlıktır.Bir insanın kendini tanıma uğraşı, ömür boyu devam eder.Seksen yaşında bile, değişen dünya ve değişen şartlarla birlikte, beynimizin olağanüstü yapısı ve yetenekleri sayesinde kendimizle ilgili yeni şeyler öğrenerek değişeceğiz,gelişeceğiz. İnsanın gerçek ömrü geride bıraktığı izlerin derinliği kadardır. Yaşarken bir iz bırakamamış hayat ise silinip gidecektir.

Kendi farkındalığına ulaşan, güçlü taraflarını keşfeden ve içindeki  bütünlüğe varan insan, kendi potansiyelini de ortaya çıkarmaya hazır demektir.

Bu dünyada sizden sadece bir tane var.Bu nedenle de değerlisiniz. Bu yoldaki birinci  ve en önemli tercih kendiniz olmayı seçmektir. Siz bu dünyaya kendiniz için,kendi değerleriniz için, kendi sınavınız için geldiniz ve bu yaşamda asıl odaklanılması gereken de budur.

Bugüne dek dünyadan gelmiş geçmiş yaklaşık yüz  milyar insandan biriyiz ve sonlu ama sınırsız evrende minicik bir gezegenin üzerinde yaşıyoruz. Evrene kıyasla sonsuzca küçük bir yaşam formu olduğumuz halde, yaşamı etkileyebilen ve sonucu değiştirebilen varoluşumuz bizi değerli kılmaya yetiyor.

Hz. Ali şöyle der.’’Sen kendini ufak bir nesne sanırsın, oysa sende koca bir cihan dürülmüştür.’’
YORUM EKLE