Uzun zamandır Yıldız Madenciliğin ikinci atık havuzu çet raporu üzerinde ki tartışmalar Gümüşhane’nin gündemindeydi.
Türkiye’deki maden firmalarının hiç tepki görmedikleri bir il Gümüşhane… Türkiye’nin gündemini uzun soluklu olarak işgal eden madenler belki de Gümüşhane kamuoyunda hiç konuşulmuyor. Yanıbaşmızdaki Artvin’deki tepkileri yalızca izliyoruz.
Türkiye yer altı zenginlikleriyle dünyada önemli bir yer tutuyor. AK Parti hükümetleri, Türkiye madenlerinin çıkarılması ve işletilmesinde önemli yol kat etti. Yer altı zenginliklerimizin çıkarılıp Türkiye ekonomisine yaptığı katkı hiç kimse tarafından inkar edilemez. Bizim görüşümüz de madenlerimizin çıkarılıp işletilmesi, hem ekonomimize hem de insanımıza katma değer sağlaması yönünde.
Ancak Gümüşhane’de ki maden şirketlerimiz yalnız kendilerine katma değer sağlamaktan öteye gidemediler. Büyük maden şirketleri öncelikle Gümüşhane ekonomisi ve gelişimi için her hangi bir yatırım yapmıyor. Gümüşhane’de kurulmuş olan 3 tane büyük maden firmamızın hiç birinin vergi dairesi Gümüşhane değil. Doğal olarak vergilerini kazandıkları şehirlere yatırmıyorlar. Bu firmaların Gümüşhane’de kendi çalışanları ve hizmet aldıkları firmalara yaptıkları ödenekler Gümüşhane’ye yansıyor. Tabi ki bu katma değer de Gümüşhane için önem arz ediyor. Bu maden şirketlerimizin, görünen birinci yüzü, şimdi Gümüşhane ve bizim için önemli olan ikinci yüzüne gelelim.
***
Öncelikle Gümüşhane’deki maden şirketleri maden aradıkları bölgelerde ve işletme kurdukları yörelerin doğal yapısını alt üst ediyorlar. Doğayı müthiş derecede tahrip ediyorlar. Buna bir örnek verecek olursak. Gümüşhane gündemini bir haftadır meşgul eden TEMA Vakfı Başkanı Yusuf Oral’ın “Yeni yapılacak ikinci siyanür havuzu için bir milyon ağaç kesilecek” beyanatıdır. Bu ne anlama geliyor? Maden firmaları tahribat yaparken katma değer sağlamıyor. Siyanür havuzlarından güneş ışınlarıyla ve rüzgârla gökyüzüne çıkan ve sonra yağmur suyu ile geri dönen siyanür zehrini hiç sorgulamıyoruz. Tabi ki madenler çıkarılmalı ancak bu insanlar ve doğaya zarar verecek şartlarda yapılmamalıdır. Maden firmalarının olduğu vadilerde meyveler renk değiştiriyor. Sebzelerde bile değişiklik olduğu herkes tarafından gözlemleniyor. TEMA bu haklı tepkileri sürdürmelidir.
Vatandaşın tepkisinin önemi yok diyerek doğayı tahrip etmek ve bizden sonraki nesillere çölleşmiş bir ortam bırakmak hepimizin düşünmesi gereken bir olgu olmalı. Çocuklarımıza daha yaşanabilir bir Gümüşhane bırakmak hepimizin boynumuzun borcudur. Karamustafa ve Boyluca Vadisinde ki insanların ‘ormanlarımız katlediliyor ve sularımıza siyanür karışıyor ‘ diyerek verdikleri bu mücadeleyi takdir ediyoruz. Bir tane siyanür havuzu varken, ikinci bir siyanür havuzu için bir milyon ağacın katledilmesine seyirci kalınmamasını istiyoruz. Özellikle bugün TEMA Vakfı Başkanı Yusuf Oral’ın siyanür havuzundan sızıntı var diye kamuoyuyla paylaştığı resimlerin mutlaka ama mutlaka araştırılmasını istiyoruz. Bize bilgi akışı sağlansın, insanlarımızı bu konuda aydınlatmaya devam edeceğiz.
Türkiye’deki maden firmalarının hiç tepki görmedikleri bir il Gümüşhane… Türkiye’nin gündemini uzun soluklu olarak işgal eden madenler belki de Gümüşhane kamuoyunda hiç konuşulmuyor. Yanıbaşmızdaki Artvin’deki tepkileri yalızca izliyoruz.
Türkiye yer altı zenginlikleriyle dünyada önemli bir yer tutuyor. AK Parti hükümetleri, Türkiye madenlerinin çıkarılması ve işletilmesinde önemli yol kat etti. Yer altı zenginliklerimizin çıkarılıp Türkiye ekonomisine yaptığı katkı hiç kimse tarafından inkar edilemez. Bizim görüşümüz de madenlerimizin çıkarılıp işletilmesi, hem ekonomimize hem de insanımıza katma değer sağlaması yönünde.
Ancak Gümüşhane’de ki maden şirketlerimiz yalnız kendilerine katma değer sağlamaktan öteye gidemediler. Büyük maden şirketleri öncelikle Gümüşhane ekonomisi ve gelişimi için her hangi bir yatırım yapmıyor. Gümüşhane’de kurulmuş olan 3 tane büyük maden firmamızın hiç birinin vergi dairesi Gümüşhane değil. Doğal olarak vergilerini kazandıkları şehirlere yatırmıyorlar. Bu firmaların Gümüşhane’de kendi çalışanları ve hizmet aldıkları firmalara yaptıkları ödenekler Gümüşhane’ye yansıyor. Tabi ki bu katma değer de Gümüşhane için önem arz ediyor. Bu maden şirketlerimizin, görünen birinci yüzü, şimdi Gümüşhane ve bizim için önemli olan ikinci yüzüne gelelim.
***
Öncelikle Gümüşhane’deki maden şirketleri maden aradıkları bölgelerde ve işletme kurdukları yörelerin doğal yapısını alt üst ediyorlar. Doğayı müthiş derecede tahrip ediyorlar. Buna bir örnek verecek olursak. Gümüşhane gündemini bir haftadır meşgul eden TEMA Vakfı Başkanı Yusuf Oral’ın “Yeni yapılacak ikinci siyanür havuzu için bir milyon ağaç kesilecek” beyanatıdır. Bu ne anlama geliyor? Maden firmaları tahribat yaparken katma değer sağlamıyor. Siyanür havuzlarından güneş ışınlarıyla ve rüzgârla gökyüzüne çıkan ve sonra yağmur suyu ile geri dönen siyanür zehrini hiç sorgulamıyoruz. Tabi ki madenler çıkarılmalı ancak bu insanlar ve doğaya zarar verecek şartlarda yapılmamalıdır. Maden firmalarının olduğu vadilerde meyveler renk değiştiriyor. Sebzelerde bile değişiklik olduğu herkes tarafından gözlemleniyor. TEMA bu haklı tepkileri sürdürmelidir.
Vatandaşın tepkisinin önemi yok diyerek doğayı tahrip etmek ve bizden sonraki nesillere çölleşmiş bir ortam bırakmak hepimizin düşünmesi gereken bir olgu olmalı. Çocuklarımıza daha yaşanabilir bir Gümüşhane bırakmak hepimizin boynumuzun borcudur. Karamustafa ve Boyluca Vadisinde ki insanların ‘ormanlarımız katlediliyor ve sularımıza siyanür karışıyor ‘ diyerek verdikleri bu mücadeleyi takdir ediyoruz. Bir tane siyanür havuzu varken, ikinci bir siyanür havuzu için bir milyon ağacın katledilmesine seyirci kalınmamasını istiyoruz. Özellikle bugün TEMA Vakfı Başkanı Yusuf Oral’ın siyanür havuzundan sızıntı var diye kamuoyuyla paylaştığı resimlerin mutlaka ama mutlaka araştırılmasını istiyoruz. Bize bilgi akışı sağlansın, insanlarımızı bu konuda aydınlatmaya devam edeceğiz.