Türk futbolunda önemli izler bırakan ve alt liglerin en saygın kulüplerin başında gelen temsilcimiz Gümüşhanespor’un akıbeti her geçen gün karanlığa doğru hızla yol alıyor.

Sezon başında yaşanan yönetim kaosu, maalesef oluşan yönetim sonrası zirve yaptı. Başkanın kongrede söylediği sözlerin hiç birini yerine getirememesinin yanı sıra, tarihimizde görmediğimiz olaylar, hem ülke genelinde saygınlığımızı yerle bir etti hem de kulüp içerisindeki hesapları içinden çıkılmaz bir hale getirdi.

Bu süreçte sahte çekler havada uçuştu, tek kuruş para almadan oynayan ve çeklerle mağdur olan futbolcular, idman saatlerinde dahi saatlerce ifade verdi. Polis eşliğinde sağlık raporu almaya götürüldü. Mutlak suretle adaletin yerini bulması için savcılık makamları prosedürü uyguluyor. Ama mağdurun bu kadar mağdur edildiğine ilk defa şahit olduk. Çünkü futbolcularımız bu işlemlere tabi tutulurken, sebep olan kulüp başkanı gelip Gümüşhane’de elini kolunu sallayarak geziyor, ardından protokol tribününün en önünde bacak bacak üstüne atıp maçını izleyip İstanbul’a dönüyor.

Tabi bu arada futbolculara tek kuruş verilmiyor diye seslerini duyurmak için türlü eylemler yapıyorlar. Personel keza yine parasız pulsuz kulübü terk etmeden çalışmaya devam ediyor. Kamp yapılan otelden sahte çek geri alınıyor, yerine senet veriliyor ama oraya da ödeme yapılmıyor. Sezon başı alınan malzemeciyle neredeyse icralık duruma gelinmiş. Futbolcular hafta boyunca ne yiyor, ne içiyor belli değil. Düşünün içtikleri bardak sular için bile kapı kapı dolaşılıyor.

Buraya kadar okuduklarınız tamamen hepimizin bildiği konular. Bu yazıyı tekrar bu konular hatırlansın diye yazmıyorum. Asıl mesele bütün bunlar yaşanırken Gümüşhane ne yaptı. Buna dikkat çekelim istedim.

Bütün bunlar yaşanırken, Gümüşhane sahipsiz lafını hiç sevmeyen hatta sinirlenen büyüklerimiz neredeydi? Bir Allah’ın kulu çıkıp kulüp başkanına; kardeşim sen ne yapıyorsun?, bu kulüp şehrimizin en önemli markasıdır, değeridir, herkesin ortak sevdasıdır. Sen bu kulübü tüm ülkeye rezil etme hakkın yoktur, demedi. 

Bu adam şehrin milletvekiline ve kulübün yıllarca yükünü çeken onursal başkanına alenen küfür etti. Daha ötesi var mı? Ses çıkarmak için başka gerekçeye gerek var mı? Ama Sayın vekilin partisinden ses çıkmadı, aynı partili belediyesinden ses çıkmadı, valisinden ses çıkmadı, milletvekili arkadaşından ses çıkmadı ve en acısı yıllardır Sayın vekilin arkasından güvercin misali takla atan ve göstermelikte olsa Gümüşhane’de dibinden ayrılmayan bir Allah’ın kulundan ses çıkmadı. Bu rezilliğe ses çıkarmayanların Gümüşhanespor’un durumuna ses çıkarmasını beklemek zaten fazla iyimserlik olurdu.

Sonunda bu şahısa yönetim kurulunun Gümüşhane kanadı dur dedi. Yanlışları göre göre hala yöneticilik sevdasına orada kalan, hatta oturdukları tesisleri yapan ve o hava attıkları kulübü yıllarca omuzlarında taşıyan vekile küfür edilmesine çıt sesi çıkmayan yöneticiler, nihayet doğru bir kararla olağanüstü kongre kararına imza attılar.

Şimdi ise yaşattığı tüm rezilliklere rağmen, istifa erdemi göstermeyen başkan tarafından, bu karara öncülük yapan Başkan Vekili Çetin Rıza Tanış ve arkadaşları kamuoyunun önüne darbeci olarak atılıyor. Maalesef buna da ses çıkaran yok.

Halbuki, bu şehir gerçekten sahipsiz olmasaydı, bu kararı Çetin Rıza Tanış ve arkadaşlarının almasına gerek kalmazdı. Büyüklerimiz! bu kararı aldırırdı.

Alınan kongre sonrası saklambaç oyunu başladı. Yine büyüklerimiz Gümüşhanespor’u bitli yorgan gibi görüp, üzerine almamak için sessizliğe büründü. Yarın kongre vara, çoğunluk sağlanamazsa en geç bir hafta sonra bu seçim yapılacak. Yine büyük ihtimalle büyüklerimiz orada olmayacak.

Halbuki; temsilcimiz belki de, tarihinin en önemli kongresine gidiyor. Bu kongreden önce Gümüşhanespor’u seven herkesin bir araya gelmesi, beyin jimnastiği yapması ve ortak akılla kongre salonuna gidilmesi gerekir. Bunu da, sağlayacak olan Sayın Valimiz ve Sayın Belediye Başkanımızdır. 

Eğer bu yapılmaz ise, kamuoyunun konuştuğu bizimde altına imza attığımız, ‘Gümüşhanespor gözden çıkarıldı’ tezi kesinlik kazanacak. Ancak şu unutulmamalıdır; Gümüşhanespor’u gözden çıkaran herkesi bu şehir rahatlıkla gözden çıkarır.

Geçmişi fazla kurcalamadan önümüze bakma vaktidir. Haklı sebepleri olan Onursal Başkanımız ve Milletvekilimiz Sayın Hacı Osman Akgül’ü, bu toplara fazla girmeyen ama girdiği her topu kazanan Sayın Cihan Pektaş’ı, bu kulübün gerçek sahiplerinden biri olan ve asla emekleri tartışılmayacak ama bugünlerde benden uzak Allah’a yakın olsun tavırlarındaki Belediye Başkanımız Sayın Ercan Çimen’i ve şehri harekete geçirmek ve bütünlüğü sağlamada en önemli faktör olabilecek Valimiz Sayın Kamuran Taşbilek’i, işadamlarımızı, STK’larımızı ve en önemlisi hemşehrilerimizi tek vücut yapacak bir toplantıyı organize etmelerini bekliyoruz.

Eğer bu birlikteliği sağlayıp, ortak akılla kongreye gidebilirsek, temsilcimiz bireylere bağımlı olmadan ayakta kalır ve gerçek anlamda şehrin takımı olur.

Ayrıca şuna da inanıyorum ki, sağlanabilecek birliktelik sonrası oluşacak yeni yönetim kurulu il dışında ki işadamı hemşehrilerimiz tarafından da kabul görecek ve destek verilecektir. Bunu sağlayamazsak, geçici çözümler asla çözüm olmayacaktır.