HARUN ŞEKER

Kopmadın bilirim Hakk’ın yolundan 
Ve bir yaprak daha düştü dalından.
Tutacak sevdiğin bugün salından,
Şeker gibi adam Harun Şeker’im. 
İsmail HAYAL


Ben artık yaz/amayacağım dedikçe sanki sıraya girmişler gibi birer birer güzel atlara binerek terki dünya ediyor sevdiklerimiz. Özellikle son üç yıldır Gümüşhane, Trabzon ve İstanbul’da en yakın akrabalarımızı, arkadaşlarımızı ve dostlarımızı birer birer yolcu ediyoruz. 

Lanet olası corona belasını başımıza çorap örenler adeta genlerimizle oynamaya başladılar. Ne idüğü belli olmayan aşıları korkumuzdan olsa gerek ki tereddütsüz olduk, olmaya da devam ediyoruz. Hiçbir sağlık problemi olmayanlar bilhassa bu aşılardan sonra kalp krizi, beyin kanaması ve değişik sebeplerden dolayı kopuyorlar bir bir bu dünyadan. 

Bizler ve bu değerli kardeşlerimizin aileleri çaresiz kader diyerek boynumuzu büküyor ve acaba sırada kim var tereddüdü ile korka korka yaşamaya çalışıyoruz. Yarın acaba kim diyerek kulağımız sala sesinde, gözlerimiz sanal âlemde yapılacak olan bir vefat paylaşımında. 

Ve ben her güzel kardeşimizin ardından böylesi yazıları yazmaktan son derece muzdarip, adeta içim kan ağlayarak karalıyorum bu satırları.

İsimlerini burada tekrar yazmadan son yolcumuz adam gibi adam, yüreği merhamet ile dopdolu, paylaşmayı seven, güler yüzü ile çevresindekilere umut ve güzellikler aşılayan değerli ağabeyimiz, müdürümüz, sendika başkanımız Harun Şeker. 

Soyadı ile müsemma bir değer aynı zamanda. Onu anlamak ve anlatmak için kelimeler inanın kifayetsiz kalıyor. Ellerim ve parmaklarım klavyenin tuşlarına vururken yüreğimin bam teli sızım sızım sızlıyor adeta. 

Her güzel hemşerimin ardından Harun Şeker için de gözyaşlarım sebil olmuş dökülüyor klavyenin tuşları üstüne. En hüzünlü şiirlerin mısraları geliyor dilimin ucuna ancak yazmaya korkuyor yüreğim. 

Sanki ben yazdıkça sıraya girecek tüm sevdiklerim ve ben onların acı haberlerini duyacağım korkusu ile paramparça yüreğime söz geçiremiyorum. 

Sen de gittin ha değerli ağabeyim, sevgili başkanım, güzel insan. Şimdi sendika o güçlü muhabbetini, hoş sohbetini gözleri yaşararak hatırlayacak. Bir poşet portakal, bir kutu baklavayı kim getirecek sendikaya? Kış gecelerinde seninle birlikte hamsi yiyemeyeceğiz artık. O davudi sesinle haksızlıklara karşı kim bağıracak artık? 

Üyelerinin haykıran imanlı ve güçlü sesi yok artık aramızda. Sen de gittin diğer sevdiklerimiz gibi usulca. Geride bir yığın seni seven kalbi kırık bırakarak asıl hakiki yurdumuz ahrete irtihal eyledin demek ki.  

O güzel yüzünü, şekerden tatlı sözünü, adam gibi adam olan özünü, her daim menzile doğru attığın izini, hakikatten kaçırmadığın cevval gözünü çok ama çok arayacağız. 

Gümüşhane Belediyesi senin gibi değerli bir müdürünü, sendikamız kıymetli bir ağabeyini, doğduğun Esenyurt (Kov) mükemmel bir hemşerisini ve topyekun Gümüşhane asil bir evladını kaybetmenin acısıyla senden razı olduğunu, ardından dualar ettiğini, seni çok ama çok sevdiğini bil ne olur. 

Rabbim böylesi acı ölümler karşısında yüreğimize serinlik versin diyerek Rabbim’den sana rahmet diliyor, eşine ve ailene sabrı cemil niyaz ediyorum. Mekânın Cennet olsun güzel ağabeyim. Efendimiz (SAV) komşun, sahabeler yoldaşın olsun inşallah. 

YORUM EKLE
YORUMLAR
kenan okumuş süleymaniye
kenan okumuş süleymaniye - 2 yıl Önce

Üstat güzel insanlar ölür ama ruh baki kalır