Ara
Gümüşhane
Parçalı bulutlu
-1°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,7326 %0.04
50,3508 %0.15
5.910,54 % 0,01

BİR FİKRE İNANIYORUZ

YAYINLAMA:

Türk Ocakları, Bakanlar Kurulu’nun 15.05.1954 tarih ve 4/3055 sayılı kararı ile “Amme menfaatine hadim (Kamu Yararına Çalışır) cemiyet” olarak kabul edilmiştir.

Madde 1: Genel Merkezi Ankara’da olmak üzere “Türk Ocakları Derneği” adıyla bir dernek kurulmuştur. Türk Ocakları Derneğinin amblemi 1912’de kabul edilen ve tarihî nitelik kazanmış olan, cepheden görülen “Bozkurt” başıdır.

Merkez Yönetim Kurulu, imkân ve şartların elverdiği ölçüde, yurt içinde ve dışında şubeler açabilir. DERNEĞİN SİYASETLE İLGİSİ YOKTUR.

Madde 2: Dernek, millî kültürün (hars), ahlâk ve fikir hayatının geliştirilmesi, millî birliğin kuvvetlendirilmesi, toplum yapısının sağlamlaştırılması ve Türklüğün yüceltilmesi amacıyla kurulmuştur. Kısaca “Türk Milliyetçiliği” olarak da adlandırılan bu amaç, Derneğin “Millî Ülkü (mefkûre)”südür.

Yukarıda Türk Ocakları Tüzüğünden ilk birkaç maddeyi vererek kuruluşun nasıl bir amaca hizmet ettiğini ifade etmeye çalıştım. Türk Ocakları kuruluş amacı gereği hiçbir siyasi fırkanın hadimi olmaksızın Türk harsına hizmet amacı taşımaktadır. Bu amaç doğrultusundadır ki Milli mücadeleyi başlatan Kuvva hareketi de bu teşkilatın içerisinden çıkmıştır. Kaygısı parti programı olmayan bireylerin oluşturduğu ortak bir şuurdur Türk Ocakları.

Bir milletin millet ve milliyetçilik davasını o toplumun münevverleri verir. İşte Türk Ocaklarında bu davayı verebilecek bireyler yetiştirmek için çalışmalar başlatılmıştı. Bugün elimizden düşürmediğimiz, başyapıt diye okuduğumuz kitapların yazarları bu bilinçle bir yapı kurmuşlardı. Yusuf Akçura Bey yahut Ziya Gökalp… Bir milletin uyanışına öncülük eden bu isimler zannımca Türk milliyetçiliğinin içine düşeceği buhranı ve bölünebilme potansiyelini görmüş olacak ki Cumhuriyetten bile yaşlı olan bu kuruluşun kuruluş ilkelerine çok net bir çizgi çekmişlerdi.

“ Türk Ocakları hiçbir siyasi fırkanın hadimi değildir”

Bir siyasi partinin hadimi olmamak… Ağır bir cümleydi. Siyaset sahasında ömrünü çürütenler için kabul edilebilir de değil aslında. Lakin fikir belliydi. En büyük ülkü Türk milliyetçiliğiydi. Türk milliyetçiliği fikri hiçbir şeye hizmet etmez, her şey o fikre hizmet ederdi. Siyasi fırkalar, guruplar ya da diğer oluşumlar bu fikre hizmet ettiği sürece vardılar. Daha doğrusu bu fikre hizmet için oluşmalıydılar. Şahıslar, makamlar, rütbeler, unvanlar bu fikrin altında çul kadar önemsizdi.

Neden mi böyle bir yola girilmişti. Fırkaya hizmet şahsa hizmettir, oysa fikre hizmet gerekirdi. Kişileri büyük yapan inandığı davanın büyüklüğüdür. Davanız kadar büyüksünüzdür. Davanızı evrensellik kalıbından çıkartıp dar bir kalıba koyduğunuz an, fikrin amaç ve görevlerini sınırlandırmışsınız demektir. İşte bu fikir merhumları rahatsız etmiş olacak ki siyasi fırkalara çok da yanaşmamışlardır.

Bu tavrın sıkıntısını da fazlasıyla çekmiştir. Çekmeye de devam etmektedir. Büyük ihtimalle Millet ve milliyetçilik tanımlarının herkese göre farklı şekillendiği güzel ülkemde bu problemler daha da devam edecektir.

Bir fikrin yetiştirdiği şahısların fikrin yerini almaya başladığı güzel ülkemde bu problem hiçbir zaman son bulamayacaktır. Lakin biz hep siyasetle aramızdaki mesafeyi muhafaza edeceğiz. Çünkü biz bir programa değil, bir fikre inanıyoruz.

Merhumun da dediği gibi;

Vatan ne Türkiyedir Türklere, ne Türkistan
Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *