Ara
Gümüşhane
Parçalı bulutlu
-1°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,7326 %0.04
50,3508 %0.15
5.910,54 % 0,01

SONRADAN PİŞMAN OLMAMAK İÇİN!

YAYINLAMA:
Yerel seçimler için son birkaç güne giriyoruz. Sayılı zamandır gelip geçiyor.

Koltuklarından güç alan belediye başkanları bir bir yere çakılacak, gücün kişiliği değiştiren büyüsü karşısında çırpınacaklar.

Seçim gelişmelerini ilgi ve dikkatle izliyorum. İki belediye başkanlığı seçiminin Gümüşhane’nin gelişimi açısından çok önemli olduğunu söylemeliyiz ki bu belediyeler Gümüşhane ve Kelkit belediyeleridir.

Memleketin gelişimi ve refahı için kimin hayır ve kiminse şer cephesinde olduğu bellidir. İzan ve basiret sahibi seçmenler bunu ayırt edebilecek güçtedir. SONRADAN PİŞMAN OLMAMAK İÇİN AKLIM VE AHLAKIN GEREĞİNİ YERİNE GETİRMEK LAZIMDIR.

Lâkin…

Lâkin, siyaseti menfaati için yapan madrabazların seçmeni kandırmak için başvurdukları ortamı kirleten eylem ve söylemleri artmışa benziyor.

20 yıldır Gümüşhane siyasetinde kimin nerede durduğunu çok iyi biliyoruz.

 Her seçim öncesinde yaşanan “Amaca giden her yol mubahtır” anlayışındaki yaklaşımlar bir bir sahneye konuluyor.

Seçimlerin bana en şirin gözükün yanı nedir biliyor musunuz: İnsanların nerde durduklarına dair traji-komik halleri.

İçten içe eğelenerek  durmadan saf değiştiren insanları izliyorum. Şunu çok net düşünüyorum: Neden biz güçlü olandan yana tercih hakkımızı kullanmayı  seviyoruz. Ezilmişin yanında yer olmak gibi tarihi bir güzel hasletimizi bizlere kimler unutturdu? Sakın güçlü olanın yanında yer almak istenmesi , güçlü olandan  menfaatlenmek isteğinden  olmasın!

Eğer öyleyse durum vahimdir, durum rezalettir!

Onun için rezalet bir siyasi atmosferden geçiyoruz. Herkes birbirini suçluyor. Şimdiden şunu yapacağız, bunu yapacağız türünden beylik laflar havada uçuşuyor. Sosyal medyada yapılar tartışmaları utançla izliyorum.
 
Neler oluyor sahi?

Fikir, ideoloji, ahlak hak getire! Tek güç, menfaat ilişkilerinin ördüğü bir kof zeminde makam ve mevki hırsından gözü dönmüş insanların elindeki salladıkların kılıcın gücü!

Birileri parti ve kişisel menfaatlerini, memleket ve millet hizmetinin üzerinde tutuyor!

Bunlara bu söylemleri söyleten güç, siyasi partilere yuvalanmış, kraldan çok  kralcı kesilen bukalemunlardır.

Krallar değişiyor ama soytarılar hiç değişmiyor!

SİYASETTEN BESLENEN BUKALEMUN TİPLİ İNSANLARI, SİYASETİN HİZMET SADECE MİLLETE YAPILIR EKSENİNİ ÇEKMEDİĞİMİZ MÜDDETÇE, GELENLE GİDEN HER ZAMAN AYNI YOLUN YOLCUSU OLACAKTIR.

Bukalemunun  gözü hep başkalarının sahip olduklarına kancayı takar. Onlarda var da, bende neden yok hırsıyla girdiği siyasi partiyi kemirir!

Biliyorsunuz, bukalemun bulunduğu yerin rengine göre; kırmızı, siyah, kahverengi, yeşil, sarı renklere bürünerek kendini gizler. Yalancı her gittiği mekanda, oradakilerle fikir birliği içindedir, desteksiz atar, her topu tutar, işi bitirir, malı götürür.

Kişilik yapısındaki riyakarlık, ihanetle kol koladır.

Bukalemunun dili, kendi boyundan uzundur. Hem de yapışkan. Avına aniden uzatır dilini, yapıştırıp içeri çeker, işlem tamamdır.Dil kasları çok gelişmiştir. Doğruyu yutar, eğriyi bin bir lafla el üstünde tutar, demagojik hezeyanlarını yapıştırır, herkesi birbirine kapıştırır, işlem tamamdır.

Bukalemun suretli insanlarla çalışanların sonlarının ne hezimette olduklarını  gördük!

Bunlar bizde tecrübelerle sabittir.

Hem bunu yakın yaşantımızdan  görmeye de gerek yok. Açın bakın tarihe, kim ki bu gibi insanların dümen suyunu girmiştir, sonu hep hezimet olmuştur.

Kim seçilirse seçilsin, benim öncelikle seçilen başkanlardan  ricam şu olacaktır:

Lütfen memleket menfaatine koştuğunuz yolda, etrafınızdaki bukalemun suretli ve kütleli kalabalıkları yok ediniz! Bu da sizin maharetinize kalmış bir şey!

Ama inanınız ki memleket ölçeğinde çalışmak için bu gerekli.

Kişisel ölçekte çalışanları çok gördük çünkü!

Sonradan pişman olmamak için akıl ve ahlak devreye girmelidir!

ŞUNDAN BAŞKA BİR ŞEY BİLMİYORUM BEN:

İNANÇ VE İHLASLA SİYASETİN ÇİRKİN YÜZÜNE DİRENEN İNSANLARLA MEMLEKETLERİN KADERİ DEĞİŞİR.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *