Kuşakların, nesillerin farklılığını görerek egosuz iletişim kuralım.

Bir evde en yaşlımız dede, en küçüğümüz okul çağında. Çocukluğunu tarımla geçiren kuşakla, teknoloji kuşağı arasındaki uçurum ve engelsiz iletişim.  

“Anlamaya çılışırsanız anlaşılırsınız”la mutlu aile, mutlu toplum huzurlu bi dünya kendi elimizde.

Gelişen ve değişen dünya’da yeni araçlar, meşgaleler, çalışma alanları ve alışkanlıklar ortaya çıkıyor. Günlük uğraşlar değişiyor. Yeni neslin muhabbeti tek kelime konuşmadan sosyal ag internet ortamında gerçekleşiyor. Yeniler eskilere uyum sağlamaya çalışıyor. Eskiden anne babalarla çocukları arasında bir nesil fark olurdu, şimdi iki nesil fark var. Çünkü hızlı değişim tüm nesillerin arasındaki farkları derinleştiriyor. Ayak uyduranlar için durum farklıdır. Şimdi  nesillerin dönemlerini hatırlayalım.

 En  yaşlı kuşagımız: Yaşam koşullarının zorluğunu çeken kara lamba ile gecesine ışık oluşturan geçimini tarımla sağlayan edep ve disiplin abidesi işine eşine bağlı asrın tabiriyle onlar çınarlarımız. Adeta hayat şartlarıyla piştiler. Dönemsel olaylar onları şekillendirdi. Hayatdan beklentileri düşüktü yaşam şartları zordu bir çok dönemsel ayrımlara gelişmelere şahit oldular gelişimi ve dönüşümü takip dahi edemediler elde ettikleriyle çok mutlu oldular. Değerlerine sahip şimdiye kıyasla bilgileri az samimiyetleri çok tecrübeli yeni nesli anlayamayan ancak anlaşılmayı bekleyen çatılarımız.

Onların altında olan nesil: Gramofon, radio, teyp, pikap, çamaşır makinesi, ve buzdolabına göz açtılar, idealist, saygılı, sadakatlı toplumsal olaylara duyarlı ailelerin tesis ettiği modelli bir nesildir. Bazısı teknolojiye yakın bazısı hala uzak, ebeveynlerle iç içe hayatlını geçiren onlara en yakın nesildir.

Senelere tekabulü yetmiş ve sonrasıdır.

 Sadakatleri duruma göre değişen bilgiye saygılılar. Kişiliklerini eğitimleri şekillendirdi. Kanaatkar,.teknolojiyi kerhen kullanan, geçmiş ve gelecek arasında köprü olan nesildirler.

Seksen nesli: Tv, müzik seti, yemek kablarını makinelerin yıkadığı yeni teknolojiye şahit olan kuşak. Onlar girişimci fakat  çabuk vazgeçen otorite istemeyen başarıya saygılı, kişiliklerini tv lerin etkilediği bir nesil. İstekleri çok tatminsizler.Teknoloji yaşam biçimleri haline geldi,  geleceğe odaklı kuşak.

Ve İki bin  sonrası nesil. Gsm, internet, laptop, nano teknolojiye doğdular. Otoriteyi tanımıyorlar. Sonuç için çalışan.Teknoloji oyuncakları, hız tutkunu, buluşçu, çok meslekli ve meraklı nesil. Kişilikleri internetle şekillenen, az enerji harcayıp çok şey bekleyen kararsız ve tatminsiz yeni nesil. Aynı toplumda, ailede şirkette bu kuşaklar uyumlu yaşamaya çalışıyor.

Bundan Sonra gerek iş yaşamında gerek aile içi ilişkilerde kuşak farklılıklarımızı tanımak iletişim kurmakta çok önemli olacaktır. Kuramadığınızda anlamazsanız anlaşılmazsınız gerçeğenden hareketle çatışmalar yıkıcı olabiliyor. Bundan böyle nesillerin özelliklerini bilmek, iletişim kurmamımızı kolaylaştıracaktır.

 İkibin on sonrası yeni kuşak. Bize aitler ama bizden değiller gibi. İster istemez iletişim eksikliği olacak, kültür çatışması var. Üstelik bu zıt ve yeni dünya kuşağını bizler inşa etmemize rağmen korkarım yaya kalacağız ve bizi anlamayan, istekler doğrultusunda sömüren çitozcu, çizgi karekterli, dinazor nesil.

Bizler anne babaların onları anlaması iyi iletişim kurması gereken bir nesil.

Bizimkilerin bize dediği gibi "yeni yetmeler" Anne babaların hedeflerine kurban edilmemeli. Dünyamızın insanlık mirasının asıl sahipleri. Seni yansıtan, yüklediğin kadar sevap alacağın kontürler.

Ey okuyucu! okumayıda hiç mi hiç sevmeyen bir toplum. Ne denildiğini değil, istediği gibi anlamaya çalışan okuyacağı satırların uzunluğundan sıkılan, resimlere bakmakla yetinen, beş dakika bile bilgi için çalışmayan, her şeyden erken sıkılan ama saatlerce aynı sayıları takip etmekten sıkılmayan aynı masada arkadaşına rakip olup  her akşam hırs besleyenler.

Anne baba ve büyükler! Başka kuşakları anlamaya zaman ayırmalıdır. Her kuşak ve yaş gurubu kendine bir mesken edinmiş kimi kuşak camide, kimi kahvede, kimi cafede erkanıyla beraber. Yemek sofraları saatleri dahi ayrı ayrı zamanlarda. Bu demek ki; her kuşak kendi aynını yaşıyor. Kuşaklar arası iletişim bilgi ve yaşam tecrübe köprüleri atmalıyız. Yarın kuşaklar arası uçurumlar çok açılmadan birbirimize tanımaya anlamaya sonrada iletişim kurmaya zaman ayırmalıyız.

Anlarsanız anlaşırsınız. Değer verirseniz değer görürsünüz. Açısından.

Her kuşakla iyi iletişim, ön yargısız muhabbetler. Dileğiyle…