Dereli: STK’lardan görüş alınması Türkiye’de bir ilk

AK Parti Gümüşhane Milletvekili aday adayı Avukat Ali Haydar Dereli, aday adaylığı sürecinde kazananın AK Parti olduğunu belirterek, parti tarafından ülke genelinde yarın eşzamanlı yapılacak STK’lardan görüş alınmasının da Türkiye tarihinde bir ilk olduğunu söyledi.

Dereli: STK’lardan görüş alınması Türkiye’de bir ilk
AK Parti Gümüşhane Milletvekili aday adayı Avukat Ali Haydar Dereli, aday adaylığı sürecinde kazananın AK Parti olduğunu belirterek, parti tarafından ülke genelinde yarın eşzamanlı yapılacak STK’lardan görüş alınmasının da Türkiye tarihinde bir ilk olduğunu söyledi.

Tarihi Özdenoğlu konağında gazetecilerle bir araya gelen Dereli, adaylık sürecinde son dönemece gelindiğini ve her ilin aday sayısının iki katı olan toplam 1100 ismin Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında, 8 başkan yardımcısından oluşan üst kurula sunulduğunu kaydetti.

Temayül ve mülakat sürecinden bahseden Dereli, AK Parti’de müthiş bir AR-GE bulunduğunu, herkesi ve herşeyi çok iyi bildiklerini söyledi. Parti genel merkezinde en fazla merkezden ve orada yaşayan aday olsun şeklinde yoğun talep olduğunu kaydeden Dereli, 7 Nisan’da adayın kim olduğunu AK Parti İl Başkanlığı binasında takip edeceğini, kim açıklanırsa açıklansın hemen dört kolla işe sarılıp çalışacaklarını vurguladı.

Aday belirleme sürecinde STK’lardan oy kullandırmak suretiyle görüş alınması uygulamasının Türkiye tarihinde bir ilk olduğunun altını çizen Dereli, “Böylece partimiz toplumun tamamını kucakladığını, kendi iç kararlarında bile istişareyi esas aldığını ve demokrasinin merkezi olduğunu ispatlamıştır. Siyasi ve dünya görüşüne bakmadan tüm STK’lardan kimi vekil görmek istediğini sorarak kendi halkına güvenin en önemli örneğini göstermiştir. Daha önceden Baro Başkanlığı başta olmak üzere pek çok kez beraber olduğumuz ve olmaya devam edeceğimiz, toplumumuzun sorunlarını çözmede önemli görev üstlenen STK temsilcilerine bizimde güvenimiz tamdır. Gümüşhane için en iyi kararı vereceklerdir.” diye konuştu.

Gümüşhane halkının tüm ilçeleri ile birlikte kendisini ve sorunlarını bilen, yaşayan vekil istediğini dile getiren Dereli, “Halkımız aracı olmadan ulaşacağı, randevusuz kapısını çalacağı vekil istemektedir. Aday adaylılığı sürecinde görüştüğümüz herkesin talebi budur. Sıkıntılarını bizzat yaşadığı için anlayan ve bu yönde devlet imkanlarını seferber edecek bir vekil istemektedir. Aday adaylığı süreci şahsımız adına çok verimli geçmiştir. Sadece seçimden seçime değil, her zaman yanlarında olduğumuz için, teşkilatımız ve halkımızdan büyük teveccüh gördük. Şova değil samimiyete ve birebir görüşmelere dayalı bir süreç takip ettim ve çok faydasını gördüm. Boş vaatlerle değil, bundan önce yaptıklarımızla halkımızın karşısına çıktık. Nitekim gerek teşkilatlarımız ve gerekse Genel Merkezimiz bizim daha önceki çalışmalarımızı takdirle karşılamıştır. Merkez burada yaptığımız 16 semineri ve seçim günü sabah 05.00 da başlayan çalışmamızı, Torul seçim öncesi ve özellikle seçim gecesi birlikte çalışmamızı, Kelkit - Köse -Şiran ve Kürtün seminerlerimizi ve her sorunlarında yanlarında oluşumuzu daima bilmiştir. Yani geçmişimiz geleceğimize kefil olmuştur.” dedi.

En önemli referanslarından birisinin geçmişteki liyakat ve sadakatı olduğunu vurgulayan Dereli, “Geçen dönem aday olamayınca adaylar belli olduktan 5 dakika sonra partiye gidişimiz ve her zaman destekleyişimiz sadakatimizi ispatlamıştır. Türkiye’de ilk kez Genel Merkez dışından birisinin tüzük değişiklik teklifi vermemiz, seçimlerdeki aktif çalışmalarımız, Demokrasi hakem Kurulunu etkin hale getirmemiz ve özellikle de Baro Başkanlığımız dönemindeki aktif çalışmamız liyakatimizi ispatlamıştır. Nitekim "hukukçu delille konuşur" kuralı gereğince bu çalışmalarımızı elindeki dosyadaki gibi belgeleyerek Genel Merkezimize sunduk. Çalışmamız çok etkili bulunmuştur. Hukukçu kimliğimiz ve başarılı geçmişimizle Yeni Türkiye’nin en acil ihtiyacı olan yeni Anayasa çalışmalarında sağlayacağımız katkı en önemli referanslarımızdandır. Yeni Anayasaya olan ihtiyacı 2007 de belirten ve bu konuda program yapan birisi olarak, referandumdaki evet çalışmalarımızda büyük destek görmüştür. Paralel yapı ile mücadelede sözde değil fiili katkıda bulunduk. Yerel seçimler öncesi paralel yapı yurtlarında siyasi baskı gördüğü için ayrılmak isteyen ancak icra ile korkutulan 972 öğrenciye ihtarname yazarak rahatça yurtlardan ayrılmasını sağladık. Bu öğrencilerin hiçbiri icraya verilememiştir. Türkiye artık silahların konuşulduğu değil, barış ve demokrasinin konuşulduğu bir ülke olmuştur. Nevruz Bayramı adı ile özdeş barışı müjdelemiştir. Tek millet,  tek vatan, tek bayrak ve tek devlet özünde herkesin özgürce yasadığı bir ülkedir. Ülkemizi Irak ve Suriye gibi bölmek isteyenlerin hevesleri kursaklarında kalmıştır.” ifadelerini kullandı.
Güncelleme Tarihi: 22 Mart 2015, 15:48
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER