SOĞUK SAVAŞ MI SICAK SAVAŞ MI?

Güya müttefikimiz! olan Amerika Birleşik Devletleri her seferinde Türkiye’yi dize getirecek hamleler yapıyor. Sadece son bir buçuk, iki yılı dikkate alırsak, her şeyi tam anlamı ile görebiliriz.15 Temmuz hain darbe girişiminin baş aktörü sözde müttefikimiz Amerika Birleşik Devletleri idi. Her türlü desteği vererek hain darbe girişiminde bulunuldu, fakat milletten böyle bir tokat yiyeceklerini hesaba katamadılar. Tabiki katamazlar. Milletimizin böyle girişimlere karşı hangi ruh haleti ile cevap vereceğini bilmezler, bilemezler, bunu kestiremezler. Onların bilememesi anlaşılabilir ama ülkemizdeki işbirlikçilerinin bunu bilememesi mümkün değil. Allah öyle büyüktür ki sizi yanlış bir hareketinizle ifşa eder, gerçek yüzünüzün ortaya çıkmasına sebep olur. Bütün dünyaya rezil rüsva eder. Bu konu ile defalarca ayrıntılı yazılar yazdık işin bu boyutuna tekrar girmeyeceğim. Burada Amerika Birleşik Devletleri’nin ülkemiz üzerinde yapmaya çalıştığı fakat başarıya ulaşamadığı bazı operasyonlardan bahsedeceğim. ABD’nin yaptığı hainlikleri yazmaya kalksak kâğıt ve mürekkep yetmez. ABD bizim de bulunduğumuz coğrafyada özellikle güney sınır hattında terör odakları ile mücadele etme adına birilerine binlerce tır silah veriyor. Neymiş efendim bu silahlar Deaş terör örgütüne karşı kullanılacakmış. ( Burada bir parantez açarak şu gerçeği de söyleyelim. Deaş terör örgütünü ABD ve İngiltere beraber kurdular.) Deaş tehlikesi bitince envantere kayıtlı olduğu için binlerce tırla gönderilen silahlar geri alınacakmış. Mış - mişlerle olayı geçiştireceğini düşünüyorlar galiba. Silah verdiği kişiler bizim terör listesinde olan teröristler. Teröristle terör bitirilemez. Bunu birazcık aklı olan kestirebilir. Peki amaçlanan ne? Bu silahları bölgeye taşıyarak bölge ülkelerine, özellikle Türkiye’ye karşı bir güç oluşturulmak hedeflenmişti. Öyle olduğunu o zamanda söylemiştik. Birileri şunu söylemişti. Deaş diye terör örgütüne karşı kullanılacak silahların oraya gitmesine neden karşı çıkıyorsunuz?  Biz terör örgütlerinin bitirilmesi için yapılan her şeyi destekleriz. Tabiki biz devlet olarak Deaş terör örgütünün bitirilmesi için her türlü adımı attık, atmaya da devam edeceğiz. Bu örgüte karşı diğer ülkelerle de işbirliği yaparak örgütü çökertme adına ne yapılması gerekli ise onları yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Biz ABD ‘nin bunu bahane ederek bölgeye ve terörist guruplara silah yardım etmesini kabul etmemiştik o zaman. Bu gün ABD’nin 30,000 kişilik ordu kuracağız o bölgede diyerek aynı terör örgütüne silah yardımı yapmaya devam ettiğini görüyoruz. Örgütün isim değiştirmesi o örgütü terör listesinden çıkarmaz bizim için. ABD şunu garanti etmişti Deaş bitince silahları geri alacağız. Deaş Terör örgütü mensuplarını otobüslerle, zırhlı araçlarla o bölgeden çıkaran yine ABD değil miydi? Tabiki onlardı. Asıl amacın Deaş’a karşı bir savaş olmadığı böylece gün yüzüne çıkmış oldu. Peki neydi asıl hedef derseniz? ABD’nin o bölgeye ve terör örgütlerine silah sevkiyatı yapmasının ve silah depolamasının sebebi yeri ve zamanı gelince o silahları Türkiye’ye doğrultmak. Adım adım bu yöne doğru bir gidiş var. ABD ’nin yapmış olduğu bu sinsi planlar soğuk bir savaşın planı gibi görünse de tam anlamı ile sıcak bir savaş diyebiliriz. Peki Türkiye bu durumda ne yapacak. Türkiye kadim devlet geleneği olarak kedi savunma reflekslerini devreye koyarak vatanımızı ve milletimizi koruma adına her türlü tedbiri alacak ve uygulamaya koyacaktır. Bunu yaparken de kimseye de danışmayacaktır. Türkiye, kendine yapılacak saldırılara cevap verecek kabiliyet, yetenek ve güçtedir.

YORUM EKLE