Gümüşhane Fatih Parkı’nda bir araya gelen Filistin dostları ve sivil toplum kuruluşları, İsrail’in Gazze’deki soykırımına ve "ateşkes" adı altındaki oyalama taktiklerine sert tepki gösterdi.
Gümüşhane Üniversitesi öğrencileri ve STK temsilcileri, Türkiye üzerinden İsrail’e giden petrol sevkiyatının durdurulması ve somut yaptırımların hayata geçirilmesi için iktidara çağrıda bulundu.
“Gazze'de emperyalist kuşatmaya hayır!” ve “Gazze'yi Açlığa ve Soykırıma mahkum eden İsrail'e tam ambargo!” sloganıyla Gümüşhane’de faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları ve Filistin dostları, İsrail’in Gazze’ye yönelik devam eden saldırılarını ve uluslararası toplumun sessizliğini protesto etmek amacıyla Fatih Parkı’nda basın açıklaması düzenledi.
"Direniş Çadırı" öncülüğünde gerçekleşen eylemde, sözde ateşkes sürecinde dahi katliamların sürdüğü belirtilerek, küresel intifada çağrısı yapıldı.
Ateşkes Yalanlarının Gölgesinde Süren Katliam
Grup adına yapılan açıklamalarda, Gazze’de 11 Ekim’de başladığı iddia edilen sözde ateşkes sürecinin bir aldatmacadan ibaret olduğu vurgulandı. Verilen bilgilere göre, geçen 55 günlük süreçte İsrail güçleri 367 Filistinliyi daha katlederken, 953 kişiyi yaraladı. Birleşmiş Milletler’e ait 6 bin yardım tırının sınırda bekletildiği ve insani krizin planlı bir açlık politikasına dönüştürüldüğü ifade edildi. Eylemciler, "Barış söylemleri altında Gazze, diplomatik masada teslim alınmak isteniyor" uyarısında bulundu.
"Zulüm Tek Bir Yüzdür, Sessiz Kalmak Vicdanı Karartır"
Eylemde söz alan Gümüşhane Üniversitesi öğrencisi Bahadır Yassı, meselenin sadece Gazze ile sınırlı olmadığını, küresel bir zulüm düzeninin işlediğini belirtti. Yassı, yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: "Gazze’de bombaların altında yaşamaya çalışan çocuklar var. Doğu Türkistan’da kimliği için susturulan milyonlar, Sudan’da ve Yemen’de katledilen mazlumlar var. Zulüm tek bir yüzdür; bir mazlumun çığlığına sessiz kalmak tüm insanlığın vicdanını karartır."
Ceyhan Petrolü ve İktidara "Somut Adım" Çağrısı
Basın açıklamasını okuyan Alperen Gençosmanoğlu ise eleştirilerin odağına Türkiye’nin İsrail ile devam eden ticari ve stratejik ilişkilerini yerleştirdi. Azerbaycan petrolünün Ceyhan boru hattı üzerinden İsrail’e ulaştığını hatırlatan Gençosmanoğlu, bu hattın İsrail ordusunun yakıt ihtiyacını karşıladığını belirterek, vanaların kapatılmasının Türkiye’nin elinde olan en büyük koz olduğunu savundu.
Gençosmanoğlu, hükümete seslenerek şu talepleri sıraladı: "Saldırgan İsrail’i yaptırımsız bırakıp barıştan söz etmeyin. Petrol sevkiyatını ve limanlardan İsrail'e giden gemileri durdurun. Meclis’te bekleyen, çifte vatandaş olup soykırıma katılanların yargılanmasını öngören kanun teklifini bir an önce yasalaştırın. Amerika’nın Gazze’yi silahsızlandırma planlarına ortak olmayın."
Uluslararası Vesayet Planına Ret
Grup, Birleşmiş Milletler ve ABD tarafından dayatılan, Gazze’nin yönetimini uluslararası güçlere devretmeyi amaçlayan planları, "Filistin halkının iradesine ipotek koymak" olarak nitelendirdi. Hamas ve İslami Cihad gibi direniş gruplarının dışlandığı hiçbir çözümün kabul edilemeyeceği, bu tür girişimlerin işgali meşrulaştıracağı ifade edilerek eylem sonlandırıldı.