GÜMÜŞHANE MARKA KENT OLABİLİR Mİ?

Son zamanlarda çoğu illerde olduğu gibi Gümüşhane de de sıkça bahsedilen Marka Kent söylemi ile birlikte yeni bir heyecan ortaya çıktı mı bilinmez ama marka kent olmak için çok fazla emek harcanması gerekliliği ortaya çıkmıştır.

Marka kent nedir? Marka kent kendine öncelikle turist, öğrenci ticari yatırım çekebilen şehirdir. Kente gelenlere sorunsuz ve kusursuz hizmet sunabilen, dışa açılabilen davetkâr, misafirperver, sosyal ve en önemlisi ilginç yapı ve objeleri barındıran kenttir.

Marka kent olmak 1-2 proje ile festivallere daha ünlü sanatçılar çağırmakla olabilecek bir şey değildir. Yaklaşık 10 yıllık bir planlama doğru adımların atılması ile yakalanabilecek bir kavramdır. İnsanlar Gümüşhane ye neden gelmeli öncelikle bu sorunun cevabının doğru verilmesi gerekmektedir.

Son zamanlar da yine sıkça dile getirilen Butik şehir söylemi var evet butik şehiriz birçok şehrin bir mahallesi kadar değiliz. Avusturya İsviçre ve daha birçok Avrupa ülkesinde görebileceğimiz dağlık şehirler kış turizmi ile inanılmaz gelirler elde etmekte ve dağlarda yaşamanın aslında ne kadar kolay olduğunu insanlığa öğretmektedirler.

Marka kent olmak Gümüşhane’ye ne gibi kazançlar getirecektir
1-Şehir ekonomisi canlanacaktır.
2-İstihdam önemli ölçüde artacaktır.
3-Şehri alt yapısı ve üst yapısı hızlı bir şekilde çözüme kavuşturulacaktır.
4-Göç veren değil göç alan bir şehir olabiliriz.
5-Şehirde daha modern kamu alanları oluşturulacaktır.
 

Peki Marka kent olabilmek için neler yapmalıyız acaba?

Tabiki bu şehri büyük projelere ihtiyacı var, yapılmalıdır da ancak öncelik insanların hayatlarına dokunacak ferah rahat ve huzurlu yaşam süreceği bir Gümüşhane oluşturmaktır.

Marka Kent olma iddiasındaysak eğer, güzelleştirmeye ve dünyanın ilgisini çekmeye şehir merkezinden başlanmalıdır. Bir ilin kentini markalaştırmaya çalışmak o ilin dört bir yanına dağılmış tüm özelliklerini markalaştırmaya çalışmaktan daha kolay ve hesaplı olacaktır. Bu bağlanmada ise;

Sokak iyileştirme çalışmaları hızlandırılmalıdır, Gümüşhane mimarisi ile donatılmış caddeler, pırıl pırıl tertemiz sokaklar, Atatürk ve cumhuriyet caddesinde çın çın yürüyen trenler trafiğe kapatılmış caddeler, kültür ve sanat sokakları, şehrimizin adı olan GÜMÜŞ için Gümüşhane mimarisine yakışır şekilde kapalı çarşı, botanik parklar, kuşakkaya eteklerinde oluşturulmuş insanların konaklayacakları camdan fanus evler, ayağa kaldırılmış sessiz şehir (ulaşımın sadece faytonlar ile yapıldığı) Süleymaniye mahallesi, Akçakale ve Tekke ye doğru Gümüşhane mimarisi ile dağların eteklerinde yatay  şehir mimarisine uygun yeni şehirleşme modeli, saat kulemiz, müzikli havuzumuz, şehir geçişinde elma ağaçları ile donatılmış ve ışıklandırılmış muazzam bir şehir geçişi, Gümüşhane ile bütünleştirilmiş karaca mağarası, daha bir çok proje düşünülüp planlanarak hayata geçirilebilir. Bugün Londra denilince çok basit ama akla ilk kırmızı telefon kulübeleri geliyorsa, Paris sadece Eyfel kulesi ile romantizmin başkenti olabiliyorsa, biz de bu kadar küçük dokunuşlar ile daha yaşanılabilir bir Gümüşhane oluşturabiliriz. Gümüşhane’mizin internetteki varlığını güçlendirmeniz gerekmektedir. Yollarıyla, binalarıyla, meydanlarıyla köprüleri, alış-veriş merkezleri, dükkânları, trafiğiyle, trafiğinin düzeni, trafikte seyreden araçların yaş, model ve kalitesi, şehirde yaşayan insanların kalitesi, huzur ve güvenliğiyle ve şehrin yönetimiyle en az 4 yıldız olması gerekir. Bütün bu üretkenliklerin oluşabilmesi için belediyemizde ki proje birimini daha aktif hale getirmemiz gerekiyor. Daha faydalı ve altın kalpli insanların yaşantısına dokunacak projeler üretilmelidir. Çünkü cefakâr ve vefakâr Gümüşhane insanı her şeyin en iyisini hak ediyor.

Sonuç olarak; Markalaşmak, uzun soluklu, emek, sabır ve yatırım gerektiren bir iştir. Marka olma yolunda, farklılıklarınızın farkına varıp, ya da yeni farklılıklar oluşturup, bunları doğru şekilde aktarmak gerekiyor. Algıda oluşturduğunuz farkı, gerçek hayatta da yansıtabilirseniz, o zaman algınız güçlenir ve markalaşmaya başlarsınız. Dağımız taşımız ile Davos a rakip olabiliriz, yeter ki daha çok yapılabilir proje üretip uygulayalım.