Ara
Gümüşhane
Parçalı az bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
39,3746 %0.37
45,5650 %0.6
4.282,96 % -1,05

AH DE VEFA ANLAYIŞINIZ BU MU?

YAYINLAMA:

YSK’nın İstanbul için verdiği seçimin yenilenmesi kararı üzerine, siyasilerden gelen açıklamalar, eski yol arkadaşlarından gelen akıllara durgunluk veren açıklamalar ve ülkemize dışarıdan gelen tehditkâr, mesnetsiz ifadeler karşısında bir şeyler yazmak gerektiği kanaati hâsıl oldu. Devletin en yüksek makamlarına getirilen daha sonra sebebini bilmediğimiz nedenlerle siyasetin dışında kalan yol arkadaşları! Kendilerine en üst makamları veren arkadaşlarına her fırsatta göndermeler de bulunuyorlar.  Buradan şunu anlıyorum. Bunlara milletvekilliği, bakanlık, başbakanlık cumhurbaşkanlığı gibi devletin en üst makamları verildiğinde tam bir dava adamı gibi konuşup, davamız bütün şahsi meselelerin üzerindedir. Bu hareket bir zümreye ait değil, ortak aklın ürünüdür diyorlardı. Davaları dün ortak aklın ürünü idi bu gün davaları neyin ürünü oldu acaba?

Davamızın sonsuza kadar muzaffer olmasını niyaz ediyorum diyenler bu gün nerede, kimlerle, hangi davanın peşindeler? Sonsuzluktan kasıtları ne idi?

Biz makamlara, mevkilere, koltuklara veda ederiz ama ahdimize, ilkelerimize asla veda etmeyiz, asla dönmeyiz, asla bırakmayız derdiniz. Niçin ahdinize ihanet ettiniz, niçin davanızdan döndünüz, niçin davanızı bıraktınız?

Biliriz ki bu fani dünyaya veda edeceğiz, geriye milletimize verdiğimiz sözler kalacak. Allah bizleri vefa yolundan ayırmasın dediniz. Bu gün vefa yolundan niçin ayrıldınız? Dünyalık koltuk elden gidince vefa duygularınız da mı elden gitti?

Meseleleri şahsileştirmemek gerektiğini söylediniz, niçin olayları şahsi mesele haline getirerek karşı saldırıya geçtiniz?

Hiçbirimiz vazgeçilmez değiliz. Vazgeçilmeyecek değer ve ilkeler vardır. Millet vicdanıyla uyumlu olmalıyız. Ahde vefayı her şeyin üstünde tutuyoruz. Koltukları bırakırız ama ahdimizi, davamızı, ilkelerimizi bırakmayız, dediniz. Koltuğunuz elden gidince söylediklerinizin hepsini çiğnediniz. Ahde vefa bu mu, böyle mi olmalıydı? 

Hiçbirimiz vazgeçilmez değiliz dediniz ama sonradan vazgeçilmez olduğunuzu mu anladınız?

Hani birbirinizin onurunu ve hukukunu koruyacaktınız. Bunu beceremezseniz milletimizin onur ve hukukunu koruyamayacaktınız. YSK’nın verdiği kararı yok sayarak mı milletin hukukunu koruyacaksınız? Bu mu sizin hukuk ve onur anlayışınız?

Milletimizin vicdanındaki yerini koruyamayan hiçbir hareketin kalıcı olması mümkün değildir dediniz. Milletin asil vicdanındaki yerinizi karalayarak mı milletin vicdanındaki yerinizi korumaya çalışıyorsunuz?

Bir milletin bekası bir devletin bekası sadece adalet üzerine olmalıdır dediniz, adaletin verdiği kararlara isyan ederek mi devletin bekasını sağlayacaksınız?

Demokrasi üzerindeki vesayet kurumlarına karşı hazırlıklı olunmalıdır dediniz. Neden vesayetçilerle aynı dili konuşuyorsunuz? Niçin vesayet odakları ile aynı saftasınız? Niçin onlarla omuz omuza, kol kolasınız?

Dava arkadaşlarınıza seslenirken bizim aramızdaki hukuk ebedi bir hukuktur. Bu yüzden birbirimizin hukukunu korumak ve birbirimize şahitliğimiz her şeyden önemlidir. Bizim aramızdaki bağ iki cihan bağıdır. Birbirimizin hukukunu korumak her şeyden daha önemlidir. Bundan sonra içinizde, aranızda hizmet etmeye devam edeceğim demiştiniz. İki cihan kardeşliğinden neyi kastetmiştiniz? Aranızda hizmet etmeye devam edeceğim demiştiniz. Kimlerle kime hizmet etmeye başladınız? Kimlerin arasındasınız?

Şahitliğinizi alarak ayrılmak istiyorum demiştiniz, şahitlik eder misiniz demiştiniz, üstelik şahitlik de almıştınız. Size şahitlik edenlere haklarını nasıl ödeyeceksiniz? Bu dünyada ve ebedi âlemde nasıl hesap vereceksiniz?

Nasıl oluyorsa sizin söylediklerinizle Avrupalıların ABD’nin söyledikleri benzeşiyor. Burada durup düşünmek gerekmez mi? Dış odakların söyledikleri ile siz ve sizin gibilerin söyledikleri örtüşüyorsa bir değil bin defa, on bin defa düşünmeniz gerekir. Birazcık düşünürseniz belki rotanızı bulursunuz ama kişisel çıkar ve hisleriniz düşünmenizi engellediği için bir sonuca varacağınızı zannetmiyorum.

Kim olursa olsun ihanet edenler tarihin karanlıklarında yok olup gidecekler. Bu aziz millet, her zaman olduğu gibi vatanseverleri baş üstünde tutmuştur, tutmaya devam edecektir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *