Ara
Gümüşhane
Kapalı
4°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,6012 %0.03
49,8543 %0.58
5.795,89 % 0,49

KILIK VE KIYAFET SERBESTLİĞİNİ ANLAMSIZLAŞTIRMA ÇABALARI!

YAYINLAMA:
Bizleri ve çocuklarımızı yakından ilgilendiren her değişiklikte mutlaka bir takım tartışmalar olacaktır. Normal söylemlerin yanında normal olmayan, amacı aşan söylemlerle de karşılaşılacaktır. Tıpkı M.E.B tarafından  okullarda kılık kıyafet serbestliği ile ilgili yapılan çalışmada olduğu gibi.  Maddi imkânları çok iyi ya da iyi olmayan hangi öğrenciye sorsanız önlük ya da tek tip üniformayı istemediğinin cevabını alırsınız. Yakalık takmayı hiç sevmeyen ben, bir şekilde önlüğümün çok kirlenmesini ya da yırtılmasını çok isterdim. Arada sırada bilinçli olarak kirletir ve derse önlüksüz girmek, okul bahçesinde önlük olmadan dolaşmanın havasını tatmayı çok severdim. Hiç sevmediğim önlüğüm hele de yakalığımı mecburen takmak zorunda kalırdım. Şimdi aynı serzenişleri çocuğumdan da duyuyorum. Bir türlü giymek istemediği ama giymek zorunda kaldığı üniformasından duyduğu rahatsızlığı her zaman dile getirdi.  M.E.B tarafından yapılan değişikliği sanki  ilk o duymuşçasına büyük bir heyecanla benimle paylaşmasından anlıyorum tek tip kıyafetin ona verdiği rahatsızlığı ve yükü . Tıpkı diğer binlerce öğrencide olduğu gibi.  Aslında bu sevinç her şeyi anlatmak için yeterde artar bile. Çocukların kalbi de dili de yeni değişikliğin sevincini ifade etmeye fazlasıyla yetiyor. Onlar büyükleri gibi düşünmüyorlar. Büyüklerinin onları bu kadar yakından ilgilendiren, onlar için bu kadar güzel olan bir değişikliğin altında başka malzemeler aramaları umurlarında bile değil. Onların tek bir üzüntüsü var bir daha ki yılı beklemek. Ya da neden şimdi değil diye düşünmek.

Çocukların, kendilerini ilgilendiren konularda görüş bildirmeleri gerekliliğinden bahseden sözde demokratlar bu değişikliği onlar adına şiddetle eleştirerek yorumlamaktalar. Tek tip kıyafet uygulaması savunucusu kesilenler, zihinleri,  öğrenciler arasında zenginlik - fakirlik rekabeti yaşanacak diye bulandırmaya çalışmaktalar. Aslında bu rekabetin öğrencilerin zihinlerinde değil kendi zihinlerinde var olduğunu da unutmaktalar. Bu ülkede yaşayan herkes şunu bilmekte ki çok zengin ailelerin çoğunun çocuğu devlet okullarında eğitim görmemektedir. Devlet okullarında okuyup da ekonomik uçurumların olduğu öğrenciler ise bunu zaten kıyafetleri sayesinde değil kullandıkları çantanın içinin açılması ile de belli etmekteler.

Çocukları, diğerlerinden daha farklı olsun diye yarışan veliler, aynı sınıfta,  aynı sırada okuyup ayrıca da özel ders imkânı olan öğrenci velileri, çocuğuna özel dersler aldırdığını hüner olarak gösterenler,  çocuğunu kısacık yola bile lüks arabası ile veya şoförü ile bırakan veliler ya da çocuğunun cebine okulda olmasına rağmen büyük paralar koymayı hüner sayanlar,  çocuğuna aldığı bir oyuncağın parası ile bir ailenin aylık giderlerinin eşit olduğunu bilenlerin  kıyafet serbestliği karşısında sosyal adalet uzmanı olmalarına çocuklarımızın ne minik kalpleri ne de yürekleri bir anlam verememektedir. Kıyafet serbestliği karşısında sosyal adalet uzmanı kesilenlerin asıl niyetlerinin başka bir şey olduğunu yeni anlayabilmektedirler. Çocuklar kendileri için sorun teşkil etmeyen bu değişikliğin bazı veliler açısından ne kadar sakıncalı olduğunu ya da sembolün ne demek olduğunu yeni keşfetmeye başladılar.

Ortaokul yıllarımdan hatırlıyorum Anadolu Lisesi sınavlarına gideceğim zaman hem öğretmenlerim hem de ailem çok rahat kıyafetler giymemi isterlerdi. Kendimi en rahat hissettiğim kıyafetlerimin sınavıma olumlu etki yapacağı telkin edilirdi. Ben de öğretmen oldum ve aynı telkinleri her sınav döneminde öğrencilerimle paylaştım. Oysa şimdi anladım rahat kıyafet tercihinin ne kadar olumsuz sonuçlar doğurabileceğini!

Kıyafet değişikliği ile ilgili olarak okullarda güvenlik sorunu yaşanabileceğini iddia edenler  ve ya ekonomik kaynaklı sorunlar çıkacağını iddia edenler ya da  okullarda Ak merkez ile Mahmut paşa yarışı yaşanacak diyenler bu memleketin üniversitelerinde ve dershanelerinde serbest kıyafetin tercih edilmesini nasıl izah edecekler. Serbest Kıyafetin bu kadar olumsuz getirileri varsa ya da olacaksa bilim adamı, öğretmen, mühendis yetiştiren üniversitelerde neden serbest kıyafet uygulaması tercih edilmekte. Öğrenciler arasındaki ekonomik sınıf farklılığının okullarda tavan yapacağını iddia edenler ülkemizin birçok büyük üniversitesinde bir yandan son model arabalarla okula gelen diğer yandan bir gün otobüs parası vermeyerek okuluna kadar yürüyüp ailesinin ekonomisine yük olmamak isteyen öğrencilerden haberdar değiller mi?

Bu ülkede artık tek tip kıyafet tartışmaları yerine nasıl bilim adamı yetiştirmenin hesaplarını yapmak gerektiğine inanıyorum. Öğrencilerin kılık ve kıyafeti ya da saçı ile ilgili konuları sorun edip büyütmek yerine onlara mevcut eğitim sistemi ile ne kadar iyi imkânlar sunmanın yarışı içerisine girilmesi gerektiğini düşünüyorum. Demokratik bir ülke yaratma konusunda yapılmış olan bu girişimin devamının çocukların hayatında önemli bir yere sahip olan öğretmenler içinde hayata geçirilmesinin daha da önemli bir demokratik adım olacağı kanaatindeyim.

Sevgili öğrenciler sizin için çok olumlu olduğuna inandığım bu değişikliğin tadını çıkarın. Aldırmayın hiçbir söyleme. Ve dua edin ki büyükleriniz bu değişikliği Anaokullarında türbanın yolu açılacak diye değerlendirmiş ya “Anne karnında türbanın yolu açılacak”. diye değerlendirselerdi!

Sağlıcakla kalın.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *