Ara
Gümüşhane
Kapalı
18°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,2300 %0.13
46,7486 %-0.32
4.303,47 % -0,36
MUSALLADAKİ GÜLFİYE HANIM

MUSALLADAKİ GÜLFİYE HANIM

YAYINLAMA:

Önündeki peçeteye, rakamla "1" yazdı. 
-Bu 1'e dikkat et dedi,  "BU SAĞLIKTIR."  
Tahsil eder, önüne bir sıfır koyarsanız "on" yapar.  Meslek edinir bir sıfır daha koyarsanız "yüz" yapar. Çok işler yapar, çok paralar kazanırsanız, bu da başka sıfırların ilâvesi demektir. O zaman rakam büyür de büyür; "bin" "milyon" "milyar" "trilyon" v.s. eder, değil mi?  
Peki o "Bir" oradan silinirse geride ne kalır? 
Gülerek cevabını kendisi verdi. 
-Sayısı ne kadar çok olursa olsun sıfırların hepsi "sıfır"dır, değil mi?  
İşte görüyorsun genç Kaymakam dedi, sağlık öyle bir "değer"dir ki her şey onunla anlam kazanır. O olmayınca her şey anlamını yitirir. 
Değerini bilmek gerek! 
Bu satırları Kadir Çalışıcı Beyin Kaymakam iken hatırlarını yazdığı kitabında okumuştum.
Kanunî Sultan Süleyman "Cihan Padişahı"dır. Her şey elinin ve emrinin altındadır.  
Ve fakat hastadır, yatmaktadır. Haline bakar bakar da şu dizeleri döktürür: 
"Halk içinde muteber nesne yok devlet gibi 
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi." 
Bu günkü Türkçeyle demek ister ki: 
"Halk padişahlık, vezirlik, valilik v.s. gibi makamlara çok değer verir.  
Bilmezler ki bu dünyada BİR NEFES SAĞLIK en büyük devlettir." 
***
Neden böyle bir giriş yaptınız? Diye sorabilirsiniz.
Anlatayım efendim!
Birkaç gün önceydi…Eskişehir’de gönül defterimize yazılı Nadir Küpeli ve Hasan Küpeli Beylerin genç yaşta kaybettikleri kız kardeşleri Gülfiye Topçınarın’ın cenazesinde anımsadım.
Bir “nefes” sıhhata muhtaç olan Gülfiye abla genç yaşta sessiz sedasız göçtü bu dünyadan.
Cenaze namazı öncesi, hala acısını yüreğinde yaşayan Yunus Emre Küpeli’yle ayaküstü yaptığımız sohbette kısaca bahsetti.
Ağlamaklı ses tonuyla anlattı halasının son günlerini…
“Nefes”alıp vermenin ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha anladık.
Bu hayatta “bir nefes” aldın varsın, veremedin yoksun!
Hal böyle olunca yazmak istedim.
***
Yunus Emre’nin anlattığına göre halası, bir süre önce omurilikten ameliyat olmuş ve tedavi görmüştü. Durumu da iyiydi. Ancak son 15 gün işler hep tersine gitmiş.
Gülfiye hanımın muzdarip olduğu amansız hastalık bedeninde sinsice ilerlemiş kısa zamanda kendisini komaya sokmuştu.
Sonrasında beynine emboli atınca yoğun bakıma kaldırmışlar.
Neticede sayılı nefesleri tükenmiş ve ebedi aleme 58 yaşında göç etti.
Mekanı cennet olsun.
Küpeli ve Topçınar ailelerinin başı sağ olsun.
Küpeliler gibi Eskişehir’de saygın,mütevazi ve her kesimle iyi ilişkileri olan bir aile, cenaze sahibi olunca katılımda ona göre kalabalıktı.
Çamlıca Hacı Zeynep Cami avlusunu tıklık tıklım dolduran cemaat Küpeli kardeşlerin acısını paylaşmak için camiye akın etmişti.
Eskişehir’de aklınıza kim geliyorsa o gün cenazedeydi.
Millet olarak en güçlü yanlarımızdan birisi bu bence. Zor zamanlarında dostlarımızın yanında olup acılarını paylaşıyoruz.
Cenazede gözyaşlarını içlerine akıttıkları her hallerinden belli olan Hasan Bey ve Nadir Bey taziyeleri kabul ederken ayakta zor duruyorlardı.
Yüzlerine yansıyan hüzünlü ifadeleri içlerindeki kardeş acısının dışa yansımasıydı.
Kim bilir musallada bulunan kız kardeşleri hakkında ne cümleler geçiyordu zihinlerinden, ne anılar canlanıyordu hafızalarında.
Metanetliydiler.  
Kolay değil genç yaşta kardeş acısı yaşamak.
Çamlıca Mahallesinde kılınan cenaze namazı sonrası Gülfiye hanım toprağa verilmek üzere Çifteler İlçesi Asri Mezarlığı’na götürüldü.
Vasiyeti üzerine genç yaşta kaybettiği eşinin hemen yanı başına defnedildi.
Dualarla Fatihalarla…
Bizde Kalp Damar Cerrahı Dr.Selami Doğan Beyle birlikte gittik.
Araçta yolculuk yaptığımız Selami hocanın anne-babası,  akrabaları olan Gülfiye ablaya ait hatıralarından bahsettiler.
Öksüz kalan evlatlarına yıllarca hem annelik hem de babalık yaptığını anlattılar.
***
Neylersin ölüm…Emir mülk evinin sahibinden tahliye kararı!
"Her ölüm erkendir" diye boşa dememişler. 
Ama bu sefer çok erkendi.
Hayat!  
Ahh…! o yaralı kuşun uçabilme sevdası... 
Hep yarım kalmış ve hep yarım kalacak olan tutkulu bir aşk yüreğimizde...  
Ölüm ise, içimizde gizli bir kum saati...  
Sırrı, mühürlenmiş bir kitapta saklı. 
Ne yapalım ki; 
"Her kuş bir kaderle uçar  
Öleceğini bile bile... 
Her gül bir kaderle açar 
Solacağını bile bile..." 
Mekanın cennet, ahiret yolculuğunda Hz.Fatma annemiz ise yoldaşın olsun.
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *