Ara
Gümüşhane
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,0514 %0.03
46,9841 %-0.05
4.240,61 % -0,23
ABD SEÇİMLERİ VE YÜKSELEN AŞIRI SAĞ TEHLİKESİ

ABD SEÇİMLERİ VE YÜKSELEN AŞIRI SAĞ TEHLİKESİ

YAYINLAMA:

ABD’nin 47. Başkanı Donald Trump, 20 Ocak 2025 tarihinde yemin ederek yeni görevine başladı.

Ne yazık ki Trump’ın ilk eylemi ABD’de yasa dışı ikamet eden Brezilyalı göçmenleri “istila” olarak tanımlamasıdır. Ve Trump, bu kaçak göçmenleri bellerinden zincirli olarak uçakla Guatemala’ya gönderdi. Brezilya Devlet Başkanı buna karşı çıktı. Bravo!!!

ABD’deki 80 bin Türk ise risk altında.

Trump’ın sağ kolu diyeceğimiz teknoloji milyarderi Elon Musk, 23 Şubat 2025 tarihinde yapılacak Almanya seçimleri için hemen devreye girdi. Ve Almanya’da aşırı sağcı, göçmen karşıtı AfD Partisini desteklediğini açıkladı. Almanya Başbakanı Olaf Scholtz bu duruma karşı çıkıyor ve şöyle diyor: “Almanya’da ne olacağına sosyal medya sahipleri karar veremez.” 

Bunun yanında Avrupalı siyasetçiler, haklı olarak Musk’ın Avrupa’nın içişlerine karışmaması gerektiğini dile getiriyorlar.

Tüm bu gelişmelere rağmen Musk, İngiltere’nin aşırı sağcılarını desteklemek için 100 milyon dolar bağış yapacağını bildiriyor.

Gelişmeler gerçekten demokrasi adına hiç de kabul edilecek bir durum değildir. 

AVRUPA BİRLİĞİ (AB) VE GÖÇMENLER

Bugün AB’de toplam 450 milyon insan yaşamaktadır. Nüfusun 87 milyonu göçmenlerden oluşmaktadır. Bu göçmenlerin 44 milyonu da Müslümanlardır.  Demek ki toplam göçmenlerin yarısı Müslüman’dır. Türklerin nüfusu ise 6,5 milyondur. 

Aşırı sağcı, ırkçı politikacılar göçmen karşıtlığı yaparken bütün göçmenleri Avrupa’dan kovmaları mümkün değildir. Bu durum AB ekonomisine de çok büyük zarar verir ve darbe indirir. Sistem tamamen çökebilir. Çünkü AB’deki her 5 kişiden birisi göçmen. Peki, bu durumda ne yapacaklar? Özellikle ülke vatandaşı olmayanlara baskı yapıp onları geri göndermenin yollarını arayabilirler. 

ÇÖZÜM: ÇİFTE VATANDAŞLIK 

Çifte vatandaş olan göçmenlere birden dokunmaları zordur. Çünkü onların yerli vatandaşlar gibi anayasal ve yasal vatandaşlık hakları vardır.

Tam 35 yıldır bu konularla meşgulüm. Çünkü yabancı bir ülkede göçmen olarak yaşayan bizlerin o ülkede güven içinde yaşayabilmemiz için o ülkenin anayasal ve yasal haklarına sahip olmamız gerekmektedir. Sadece oturum hakkı ile bu işler olmaz ve gerekli güvence sağlanamaz. Bu yasal ve anayasal haklar, çifte vatandaşlık ve yerli halkla eşit haklara sahip olmaktır.

1985 yılında arkadaşlarımızla birlikte Demokratik Sosyal Dernekler Fedarasyonu (DSDF)’yi kurduk. Ve hemen başvuru yapıp Türkler için Danışma Kurulu (İOT)’a üye olduk. Benimle birlikte bir başka arkadaşımız İOT’ta DSDF’yi temsil ettik. Ve özgün çalışmalara imza attık. Bunlardan en önemlisi çifte vatandaşlığı Türk toplumuna kazandırmak oldu. Fakat çifte vatandaşlığın kalıcı ve güçlü olması için T.C. Anayasasından vatandaşlıktan çıkmanın yasaklanması gerekmektedir. 2021 yılında bu konuyu TBMM Başkanlığına sunduk. Meclis, Anayasa Komisyonunda bunu kabul ettiğini basından okudum. Ama bu öneri hala komisyonda bekletiliyor. Bir türlü yasalaştırılmadı. Neden? Bilmiyoruz.

Türkiye siyaseti ile ilgilenen arkadaşlardan Avrupalı Türkler adına ricam bu öneriyi Meclise getirip hemen yasalaştırılması için siyasi partilerimize öneri ve ricada bulunmalarıdır. Kaldı ki Abdullah Gül Dışişleri Bakanı iken Almanya ziyaretinde Türk vatandaşlarımız kendisinden istenen bu öneriye evet demişti. Yani özetle T.C. vatandaşlığından çıkmak aynen Fas ve Yunan anayasalarında olduğu gibi yasaklanmalıdır. 

AZINLIK HAKLARI

Bunun yanında Avrupa’da 87 milyon göçmenin ve o arada 6,5 milyon Türk vatandaşımızı aşırı sağın saldırılarından korumak için AB ülkeleri bütün göçmenleri ULUSAL AZINLIKLARI KORUMAYA DAİR SÖZLEŞME kapsamına almalıdırlar. Bu işin yasal ve demokratik tek çözüm yolu budur. Bundan başka yol ve çözüm bilenler elbette ki kamuoyu önünde görüşlerini açıklamalıdırlar. Biz SİOT Vakfı olarak bu konuyu 2004 yılında dönemin Wim KOK Hükümetine sunduk. KOK Hükümeti bu öneriyi olumlu buldu. Ve biz Türklerin de bu Sözleşme kapsamına alınmamız için konuyu Temsilciler Meclisine getirdi. Meclis bu yasa önerisine evet dedi. Ancak Senato hayır dediği için kabul edilmedi. 

Oysa ‘Azınlık Hakları’ sadece Hollanda’da değil Avrupa’da yaşayan bütün azınlıkları ve Türkleri kapsamalıdır.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

Bekir Cebeci
(Eski Güney Hollanda Eyalet Milletvekili)
İstanbul, 29 Ocak 2025
e-mail: [email protected]

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *