Ara
Gümüşhane
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,0509 %0.02
46,9647 %-0.11
4.243,58 % -0,16
SER’DEN GEÇEBİLMENİN SIRRI

SER’DEN GEÇEBİLMENİN SIRRI

YAYINLAMA:

Ser kelimesi Farsça baş anlamına gelir.  Serdengeçti kelimesi sözlükte “canını hiçe sayan, başını feda etmeye hazır kişi” olarak yer alsa da, bu kelimenin hakikati yalnızca birkaç harften ibaret değildir. Serdengeçti; bir davaya, bir millete, bir imana ve bir ideale kendini adamış insanların adıdır. Serdengeçti sadece bir asker değildir, bir duruş, bir hâl, bir niyettir. Bu yiğitler sadece ellerindeki silahla değil, kalplerindeki imanla savaşırlar. Onlar için korkaklık ölümden beterdir. Zira bir Serdengeçti için hayat, uğruna yaşanacak değil, inandığı değerleri uğruna ölünecek bir hakikattir. Serdengeçti olmak, yolda kalmak değil, inanılan davada ilerlerken yolda yok olmaktır. Bu “yokluk” ise tasavvufta en yüksek mertebeye, yani fenâ fillah’a açılan bir kapıdır. Bu yüzden serdengeçtiler sadece savaşçılar değil, aynı zamanda gönül erleri, alperenler olarak da anılmıştır.

Bugün “serdengeçti” kelimesi, hâlâ kullanılan bir unvandır. Özellikle Türk polis teşkilatı, Polis Özel Harekat Timleri, Jandarma Özel Harekat Timleri ve Türk Silahlı kuvvetleri bünyesindeki özel kuvvetlere bağlı birimler içinde bu ruhun izleri sürülmektedir. Canını ortaya koyarak görev yapan, “ölürsem şehit, kalırsam gazi” diyen güvenlik güçleri için bu kavram, sadece bir geçmiş değil, aynı zamanda bir mirastır. Serdengeçti olmak, bir üniforma giymekle, bir silah taşımakla sınırlı değildir. Bu bir ruh hâlidir; vatanın, imanın, mazlumun ve hakikatin yanında dimdik durma iradesidir.

Türk Polis Özel Harekat Timleri; Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak görev yapan, yüksek riskli ve özel yetenek gerektiren operasyonlarda görev alan seçkin polis birimleridir. Özel Harekat Daire Başkanlığı, 1983 yılında kurulmuştur. Amacı; terörle mücadele, rehine kurtarma, yüksek riskli operasyonlar, kırsal ve kentsel bölgelerde asayişin sağlanması gibi kritik görevleri yürütmektir. Zorlu fiziksel ve psikolojik eğitimlerden geçerler. Keskin nişancı eğitimi, gece görüş, bomba imha, helikopter iniş-biniş, yakın dövüş gibi alanlarda uzmanlaşırlar. Yerli ve yabancı gelişmiş silah ve teçhizatlar kullanırlar. Genellikle nokta operasyon yaparlar. Sessiz, hızlı ve ölümcül…

Özel Harekat Timleri 15 Temmuz 2016 hain darbe girişimine karşı en önde yer almış ve büyük kahramanlık göstermişlerdir. Bu yüzden Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı FETÖ’cü pilotlar tarafından bombalanmış ve 53 kahraman polis şehit edilmişti. Güneydoğu’da terörle mücadelede nokta operasyonlarda,  hendek operasyonlarında, sınır ötesinde özellikle Zeytindalı ve Barış Pınarı operasyonlarında etkin rol almışlardır. Alperen Kekilli’nin “Özel Harekat” şarkısı, onları ne de güzel anlatmıştır: 
“Hainlerle korku salan, 
Cephelerde kelle alan, 
Vatan için şehit olan,  Özel Harekat”

Polis Haftasını ve Türk Polis Teşkilatının kuruluşunun 180. Yılını kutladığımız bugünlerde, gösteri bahanesiyle polisimize uzanan elleri, onları azmettirenleri bir kez daha şiddetle kınıyoruz. Gerçek Vatanseverlik; içki masalarında kuruyemiş atıştırırken ahkam kesmek, işine gelmeyince ülkeyi yabancılara şikayet etmek, ülkedeki yerli ve milli ürünleri boykot etmek yada vergiden kaçmak için gösterişli yardım yapmak değil, gerektiğinde en değerli olanı, yani canını vatanı için severek verebilmektir. 
Vatanı sözde sevenlerle, serdengeçtilerin farkı işte budur. 

Çünkü Ser’den geçmek;
Bir baş koyuş değildir yalnızca toprağa,
Bir can veriş değildir öylece,
Varlıktan soyunup yoklukta erimek,
Nefsini tahtan indirip Hakk’a yürümektir. 
Herkes vatanı sever; 
Ama Serdengeçti sevmekle yetinmez, Vatana aşıktır, aşık olan yanar,
Yanan da ya kül olur ya sırra erer.

Ser’den geçmenin sırrı,
Kendini yok bilip O’nu var bilmektir.
Eline, beline, diline sahip çıkmak değil sadece, Benliğinden geçip bir damla olup ummana karışmaktır.
Mevlânâ der ki:
“Canı canan dilemiş, vermemek olmaz.”
İşte sır da burada gizli:
Canı isteyene, başı koymakta…

Tarih, sadece zaferleri değil, bu uğurda baş koyanları da yazar. Ve serdengeçtiler, isimleri bilinmese de her şehitlik taşında, her ezan sesinde, her dua mırıltısında yaşamaya devam ederler.
Onlar tarihin unuttuğu değil, 
tarihin üzerinde yükseldiği yiğitlerdir.
Nihal Atsız “Kahramanların Ölümü” şiirinde  bu yiğitlerin amacını özetler:
“Kahramanlar can verir,
Yurdu yaşatmak için.”

Bu vatan için canlarını feda eden tüm şehitlerimizin ruhları şad, makamları cennet olsun…

07.04.2025 Av. Ali Haydar Dereli

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *