Ara
Gümüşhane
Açık
27°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,0655 %0.05
47,1491 %0.34
4.284,10 % 0,41
Ziyaret: Gönülden Gönüle Açılan Kapı

Ziyaret: Gönülden Gönüle Açılan Kapı

YAYINLAMA:

Hayatın içinde bazı anlar vardır ki, kelimelerden daha derin, daha anlamlıdır. Bir hastanın başucuna eğilmek, bir elini tutmak, yorgun gözlerine umutla bakmak… İşte o an, insan olmanın asıl anlamı ortaya çıkar. Ziyaret, sadece bir gelenek değil; insan olmanın zarif bir göstergesidir.

 Hele ki bu ziyaret bir idareciden geliyorsa, onun yeri bir başkadır. Çünkü makamların asıl değeri; halkla kurulan gönül bağında, sıkıntılı anlarda gösterilen hassasiyettedir. İdarecilik sadece karar vermek değil; dokunabilmek, hissedebilmek, paylaşabilmektir.

Son yıllarda bazı güzel örneklere şahit oluyoruz. Bir kaymakam, bir muhtar ya da belediye başkanımız, programının arasına bir hasta ziyareti sıkıştırmış. Üzerinde ne bir ceket, ne de poz vermeye çalışan bir ifade... Sadece bir “geçmiş olsun” duası ve içten bir tebessüm. İşte insanın içine işleyen o sahne, halkın hafızasında uzun yıllar yer eder.

Ziyaretin adabı büyüktür. Gönülden yapılanı, gönüllere işler. Görevle değil, vicdanla yapılan ziyaret; bir insana verilmiş en büyük morali, en değerli umudu taşır. Kim bilir, bazen bir Başkanın kapıdan girmesiyle bir yaşlının yüreğine bayram gelir. Tıpkı Benim yaşadıklarım gibi..

Bu tür davranışların artması, toplumun da moralini yükseltir. Çünkü halk, kendisiyle ilgilenen yöneticilere daha çok bağlanır. Aradaki mesafeler kısalır, kırgınlıklar onarılır. Ziyaret, sadece hasta için değil; toplumun bütünlüğü için de bir şifadır aslında.

Bizim kültürümüzde “hastaya gitmek sevaptır” diye boşuna denmemiştir. İnsani görevlerin en zarifi, en sessizidir bu. Ve en çok hatırlanandır…

 Gelin bu güzellikleri çoğaltalım. Ziyareti unutturmadan, gönül kapılarını açık tutarak ilerleyelim. Unutmayalım; her ziyaret bir dua, her tebessüm bir umut olur geride.

Biliyor musunuz ne oldu? 12 gün gözüm misafiri olduğum GDH 442 nolu bakım odasının kapısına takılı kaldı. Ha geldi- gelecek, yada telefon edecek diye. Ama olmadı. Yanılmak kötü bir duygu. Keşke takılmasaydım. Ancak aklımdan da çıkmadı. Bu kentin büyükleri kimleri ziyaret eder diye.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *