

İsimlerin Işığında Bir Kent
Her kentin bir ruhu, her ruhun bir sesi vardır.
Ama bu sesi, beton binalar, tabelalar ya da resmi rakamlar taşımaz.
Bu sesi taşıyanlar; alın teriyle, akıl teriyle, yürek sesiyle o kentin damarlarına dokunmuş insanlardır. İşte bu yüzdendir ki, bir kentin öne çıkan isimlerini tanımak ve tanıtmak, sadece bir kişiyi yüceltmek değil; bir kentin hafızasını, izzetini, kimliğini ayağa kaldırmaktır.
Toplumlar yalnızca tarih kitaplarından değil, yaşanmış hayatlardan öğrenirler.
Bir doktorun fedakârlığı, bir öğretmenin direnci, bir esnafın dürüstlüğü, bir sanatçının sesi, bir kadının çığlığı, bir delikanlının cesareti…
Bunlar bir şehrin görünmeyen omurgasıdır.
Bu yüzden öne çıkan isimleri kayıt altına almak;
hem geçmişe saygı, hem bugüne ışık, hem geleceğe mesaj vermektir. Bilinmelidir ki bir kente yön veren kişiler, sadece makamla değil, emeğiyle, ilkesiyle, duruşuyla örnek olanlardır.
Onların tanıtılması, genç kuşaklara gizli bir mektup bırakmak gibidir.O mektupta şu yazar:“Sen de yapabilirsin. Bu topraklardan büyük insanlar çıktı. Yeter ki inan, çalış, dürüst kal…”
Öne çıkan isimleri tanıtmak, bazen bir hatıraya can vermek, bazen unutulmuş bir değeri hak ettiği yere taşımaktır. Çünkü toplumların en büyük kaybı; “Unutkanlıktır”. Unutan toplumlar, yönünü kaybeder. Oysa tanınan ve tanıtılan her isim, bir kutup yıldızı gibi yeni yolculara yön verir.
Bir kente kimlik kazandıran şey sadece nüfus değildir;o kente adanmış yüreklerin toplamıdır. Bu satırları kaleme alan bendeniz,, bu kentin yetişmiş bir eğitimcisi ve gazetecisi olarak,Devlete bir mal oluş fiyatımın olduğunu bilenlerdenim.
Ve ben bu bedeli ödemeye çalışanlardanım. Çünkü Atatürk’ün şu sözü kulağımdan hiç çıkmaz:
“Türk gençliği, ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.”
İşte ben de, bu görevi yerine getirme çabası içindeyim.
Ecdadı tanıtmak, iz bırakmış isimleri görünür kılmak,Gümüşhane’nin manevi mimarlarını anlatmak için çabalıyorum.
Çünkü şehirler, sadece yollarla değil; hatırlananlarla genişler.
Yüreklerde yaşayanlar kadar büyür.
Ve biz biliyoruz: Bir kent, ne kadar çok değerini tanıyorsa o kadar çok “kendini tanıyordur.” Bu tanıklık…Sadece bir görev değil,” bir şeref bir duruş bir borçtur”.
Gümüşhane.30.haziran.2025
Yusuf Sadık, Eğitimci yazar- Gazeteci.GGC Onursal başkanı.