ALEVLERE KARŞI DURANLAR
Ülkemiz 2025 yılının yazını, hiç bitmeyen orman yangınları ve ne yazık ki, yangında kaybettiği canlarla anacak.
Büyük kısmı ihmalden, bazıları ise hainlerin kasıtlı eylemleri ile oluşan yangınlarda, sadece ormanlar değil, ciğerlerimiz, doğal zenginliğimiz, geleceğimiz, oradaki canlılar da yanmakta. Bir ağaç yanarken çıkan ses, sessiz bir çığlıktır. Bir orman yanarken susan kuşlar, kaçan tavşanlar, göğe savrulan kül parçaları. Ve bazen o külün içinde bir insan yüreği vardır, ormanın içinde bir kahraman da düşer toprağa.
2024 yılında Şırnak’ın Besta bölgesinde başlayan yangın, sarp dağları, sık ormanları içine alarak büyümüştü ve ne yazık ki 11 görevli — güvenlik güçleri, gönüllüler, orman çalışanları — alevlerin arasında kaldı. Geriye dönememişlerdi.
Birinin çocuğu iki yaşındaydı. Biri nişanlıydı. Birinin emekliliğine sadece 4 ay kalmıştı. Yanarak, acı bir şekilde bir vatan nöbetinde şehit oldular.
Denizli’de 2004’te hayatını kaybeden 5 ormancıyı hatırlıyor muyuz? Ya da 2009’da Muğla’da düşen yangın uçağındaki pilotları? Yangınlar söner, ağaçlar tekrar büyür. Ama yitip giden canlar ne yazık ki bir daha geri gelmez.
Onlar belki sokaklara adı verilmeyen, heykelleri dikilmeyen, gazetelere fotoğrafları çıkmayan insanlardı.
Ama bu vatanın en sessiz, en fedakâr kahramanlarıydılar.
Yıl 2025, 23 Haziran…
Afyon’un Sarıcaova köyü alevlerin arasında kalınca, ekipler hızla müdahale etti. Aynı anda Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde de yangın başladı.
Ancak bu kez rüzgâr ihanet etti.
Alevler yön değiştirdi.
Ve 11 görevli — orman işçileri, gönüllüler, yangın söndürme ekipleri — kaçamadı.
Hayat, oracıkta durdu.
Yanarak şehit oldular.
Toprağa bir daha su dökemediler.
Ama onların fedakarlığı bu milletin yüreğine kazındı.
Yanan sadece orman değil…
Bir annenin duası, bir çocuğun babası, bir gencin hayalleri…
Ve her yangında yanan biraz da bizim vicdanımız.
Çünkü biz unuttuk.
Yangın sadece izlenecek bir haber oldu bizim için.
Dumanlar göğe yükselirken, biz ekran başında kaldık.
Ama birileri alevlerin içine yürüdü.
Bir millet yangınla sınanıyorsa,
Bu sadece doğa olayı değil.
Bu, insanlık sınavıdır.
Ve biz, bu sınavı her geçen yıl biraz daha zor geçiyoruz.
Alevlere karşı korkusuzca duranlar gittiler.
Arkalarında su bidonları, yanık eldivenler ve gözü yaşlı bir millet kaldı.
Gururla eğiliyoruz isimleri önünde.
Şırnak’ta, Afyon’da, Eskişehir’de ve yıllar öncesinde düşen her yangın şehidi için…
Biz onları unutmadık. Unutmayacağız.
Ve bir gün bu ülke her ormana birer fidan dikecekse, İlk fidan, onların adına dikilmeli.
Ve bu acı olayları önlemek için gereken yapılmalı. Tedbirler acilen alınmalı.
Ormanlarımızı kasten yakanlar TCK m.170 hükümleri çervesinde en ağır cezalara çarptırılmalıdır. Daha başka acıların olması engellenmelidir.
Ne yazıkki ateş düştüğü yeri yakıyor…
Bu makale görev sırasında orman yangınlarında hayatını kaybeden tüm çalışanlara, gönüllülere, askerlere ve güvenlik güçlerine adanmıştır. Ruhları şad, makamları cennet olsun…
Av. Ali Haydar Dereli. 24.07.2025